(bkz: kurtulus savası), (bkz: çanakkale savası) gibi tarihimizi derinden etkileyen muazzam zaferlerin kazanılmasını 2 şey sağlamıştır.bunlar;
1) vatan-millet aşkı.
2) din uğruna.
eğer islam dini türklerin milli hislerini uyuşturduysa biz şu anda çoktan dağılmıştık. tam tersi etki yapmıştır. yüce türk milletini sıkı sıkıya bağlamıştır islam dini. şu sıralar neden böyle ayrılıklar yaşanıyor sanıyorsunuz, artık islam dini yalan bir şekilde yayılmaya çalışılıyor ve insanlarımızı ayırmaya çalışıyor. bunlar türkiye üzerinde oynanan oyunlardır. ne olursa olsun islam ve türk milleti birbirini tamamlar. şehitlik kavramı burdan gelir. o yüzden bir aşkerimiz şehit olduğunda ' vatan sağolsun ' denir. şehit olduğu için. islam olmasaydı sehitlikte olmazdı. o zaman ölenlerin aileleri ne ile teselli olcaktı, askerlerimiz ne uğruna savaşcaktı.
yıllardır varolan türk-islam sentezinin gücüne dikkat çekerek, yanlış olduğunu iddia edeceğim tespittir. dünyanın çoğu yerinde milliyetçilik dincilikle çatışma halindeyken, ülkemizde milliyetçi-dinci siyasetler türemiş, ve gayette taraftar toplamıştır. ne kadar üzücü olsa da, basit bir gözlemle doğruluğu tespit edilebilir.
islam türkün milli hislerini uyuşturmadı.. islamiyet türk milliyetçiliği gibi bir milliyetçiliği her zaman desteklemiştir ancak islam denince iranlıların örf-adetlerini anlayanların çabaları her zaman kendi düzenlerini en rahat şekilde işletebilecekleri tarzda insan yetiştirme eğiliminde olmuş kısmen de başarmışlardır.
suç islamda değil, islamla girmeye çalışan arap geleneklerini almaya çalışma hevesindedir.
zira türk ün geleneğinde vatana bağlılık yatarken, islamla gelen bazı inanışlarda vatan için ölen şehit bile sayılmamaktadır, çok hazin bir beyin uyuşması örneğidir. kadına saygısı olan bir toplulukken, kız çocuklarını diri diri gömen zihniyeti örnek almışızdır, bu da en az birincisi kadar acı bir uyuşma gerçeğidir.
türkün imanı güçlüdür, ama imanımız gevremeye ve uyuşmaya uğramıştır, çocuklara ve gençlere bakmak yeterlidir.
öncelikle muhammed öncesi arap dünyasını bilmek gerekir ki muhammed arapları medenileştirme devrimini sağlamıştır, yani muhammed'in gücünü yaratıcıdan alan yöntemi bir araplaştırma projesi değil; dinamik, süreğen bir devrimin ilk halkasıdır. şöyle ki islam bir araplaştırma yöntemi olmadığını arapları araplıktan kurtararak göstermiş sonrasında da son ayet sayılabilecek veda hutbesinde araplara seslenerek arabın hiçbir milletten üstün olmadığını belirtmiştir. osmanlının sürekli savaştığını belirtenler ( ki sürekli savaşmıştır ve bencede hoş bir davranış değildir) islam öncesi türk toplumlarının dünya ya hangi erdemli sıfatla nam salmış olduklarını sormak gerekir. bkz avrupa tarihi, bkz kavimler göçü ve babarbarlar. sonuç olarak ''gerçek islam'' yorumu öncelikle erdem önerisiyle gelir ve insanlığı uyuşturmak gibi bir amacı olamaz. böyle bir yorum ancak bizlerin yanlış yorumlarımızla kendimize yazık etmememizden kaynaklanır, yani hem arap hem türk yanlış yorumlamış ve kendini cahil bırakmıştır.
milli hisleri uyuşturdu mu bilinmez; ama araplaşmanın hızla önünü açtığı kesindir bu islam'ın. o yorumdu, velhasıl tanım da şöyle olacaktır: kısmen doğru olacak bir söz.
türk ün milli hislerini batının emperyalizmi uyuşturmuştur. pornonun, televizyonun, alkolün, uyuşturucunun beyni uyuşturması gibi. turklugunu turk gibi yasamaya devam edebilenler genellikle sadece batının ilmini almakla yetinenler olmuştur.
eğer türklüğümüzü muhafaza etmişsek bu islam sayesinde olmuştur. tüm türklerin bulgarlar gibi olmasını önlemiştir islam.
islamiyet türkleri şereflendirmiştir.
türk denilince müslümanlık akla gelmektedir.
kurtuluş savaşı öncesi atatürk bu milleti müslümanlık duygularını hedef alan konuşmalarla şaha kaldırmıştır.
iyi de yapmıştır.
müslüman türk'ün imanını, inancını kimse sınayamaz.