bugün
- düşün ki o bunu okuyor11
- doğum gününde hatırlanmamak18
- anın görüntüsü20
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok10
- jose mourinho23
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı25
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi26
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- en dindar özelliğiniz31
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin11
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri9
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü18
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl14
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
(bkz: din kitlelerin afyonudur)
Belki de bu zamana kadar dinle ilgili söylenmiş en dogru sozdür.
Bütünleştiricilik felsefesi altında tam tersi bu kadar yıkıma ugratan Baska bir olgu yoktur.
Tum musibetler dindendir, yobazlıktandır.
Bütünleştiricilik felsefesi altında tam tersi bu kadar yıkıma ugratan Baska bir olgu yoktur.
Tum musibetler dindendir, yobazlıktandır.
bir toplumu kontrol altına alabilmenin en kolay yollarından biri onların hayatına türlü kanun ve kurallarla sınırlandırmalar getirmek ve onlara yaptıklarından dolayı suçluluk duygusu yaşatmaktır.
karl marx'in çok alıntılanan bir sözüdür.ve bence çok doğru bir söz.
ateistlerin kutsal saydıkları bir kitap olsa herhalde içindeki önemli maddelerden birisi bu söz olurdu.
marx bu sözü ile din'in insanın gerçek mutluluğa erişmesine engel olduğunu iddia etmekte.
ona göre dinsiz insan asıl hayattan gerçek anlamı ile keyif alır.
diğer yandan marx'ın burada demek istediğini anlamak için döneminde afyon'un uyuşturucu değil bir tedavi aracı olarak görüldüğünü de unutmamak lazım
kitabında bu sözün geçtiği bölüm;
"Din-dışı eleştirinin temelini şu oluşturuyor: insanı insan yapan din değil, dini yapan insandır. Yani din, henüz kendine erişmemiş ya da çoktan yitirmiş bulunulan insanın sahip olduğu kendinin bilinci ve kendinin duygusunu oluşturuyor. Ama insan, dünyanın dışında herhangi bir yere çekilmiş soyut bir öz değil. insan, insanın dünyası, devlet, toplum anlamına geliyor. Bu devlet, bu toplum, dünyanın tersine çevrilmiş bilinci olan dini üretiyor, çünkü kendileri alt-üst olmuş bir dünya oluşturuyor. Din bu dünyanın genel teorisini, onun ansiklopedik özetleme kitabını, onun halksal biçimdeki mantığını, onun tinselci point d'honneur'ünü (onur sorununu), kendinden geçmesini, ahlaksal onaylanmasını, görkemli tamamlayıcısını, teselli ve aklanmasının evrensel temelini oluşturuyor. Din insanal özün doğaüstü gerçekleşmesini oluşturuyor, çünkü insanal öz gerçek gerçekliğe sahip bulunmuyor. Öyleyse dine karşı savaşım vermek, dolaylı olarak dinin tinsel aromasını oluşturduğu dünyaya karşı savaşım vermek anlamına geliyor.
Dinsel üzüntü, bir ölçüde gerçek üzüntünün dışavurumu ve bir başka ölçüde de gerçek üzüntüye karşı protesto oluyor. Din ezilen insanın içli ezgisini, kalpsiz bir dünyanın sıcaklığını, tinin dıştalandığı toplumsal koşulların tinini oluşturuyor. Din, halkın afyonunu oluşturuyor.
Halkın aldatıcı mutluluğunu olarak dini ortadan kaldırmak, halkın gerçek mutluluğunu istemek anlamına geliyor. Halkın kendi durumu üzerindeki yanılsamalardan vazgeçmesini isteme, halkın yanılsamalara gereksinim duyan bir durumdan vazgeçmesini istemek anlamına geliyor. Öyleyse dinin eleştirisi, dinin aylasını oluşturduğu bu gözyaşları vadisinin tohum halindeki eleştirisi anlamına geliyor."
marx bu sözü ile din'in insanın gerçek mutluluğa erişmesine engel olduğunu iddia etmekte.
ona göre dinsiz insan asıl hayattan gerçek anlamı ile keyif alır.
diğer yandan marx'ın burada demek istediğini anlamak için döneminde afyon'un uyuşturucu değil bir tedavi aracı olarak görüldüğünü de unutmamak lazım
kitabında bu sözün geçtiği bölüm;
"Din-dışı eleştirinin temelini şu oluşturuyor: insanı insan yapan din değil, dini yapan insandır. Yani din, henüz kendine erişmemiş ya da çoktan yitirmiş bulunulan insanın sahip olduğu kendinin bilinci ve kendinin duygusunu oluşturuyor. Ama insan, dünyanın dışında herhangi bir yere çekilmiş soyut bir öz değil. insan, insanın dünyası, devlet, toplum anlamına geliyor. Bu devlet, bu toplum, dünyanın tersine çevrilmiş bilinci olan dini üretiyor, çünkü kendileri alt-üst olmuş bir dünya oluşturuyor. Din bu dünyanın genel teorisini, onun ansiklopedik özetleme kitabını, onun halksal biçimdeki mantığını, onun tinselci point d'honneur'ünü (onur sorununu), kendinden geçmesini, ahlaksal onaylanmasını, görkemli tamamlayıcısını, teselli ve aklanmasının evrensel temelini oluşturuyor. Din insanal özün doğaüstü gerçekleşmesini oluşturuyor, çünkü insanal öz gerçek gerçekliğe sahip bulunmuyor. Öyleyse dine karşı savaşım vermek, dolaylı olarak dinin tinsel aromasını oluşturduğu dünyaya karşı savaşım vermek anlamına geliyor.
Dinsel üzüntü, bir ölçüde gerçek üzüntünün dışavurumu ve bir başka ölçüde de gerçek üzüntüye karşı protesto oluyor. Din ezilen insanın içli ezgisini, kalpsiz bir dünyanın sıcaklığını, tinin dıştalandığı toplumsal koşulların tinini oluşturuyor. Din, halkın afyonunu oluşturuyor.
Halkın aldatıcı mutluluğunu olarak dini ortadan kaldırmak, halkın gerçek mutluluğunu istemek anlamına geliyor. Halkın kendi durumu üzerindeki yanılsamalardan vazgeçmesini isteme, halkın yanılsamalara gereksinim duyan bir durumdan vazgeçmesini istemek anlamına geliyor. Öyleyse dinin eleştirisi, dinin aylasını oluşturduğu bu gözyaşları vadisinin tohum halindeki eleştirisi anlamına geliyor."
Dünyada şaşmayan bir taktik vardır çok büyük çıkarlar sağlamak için.
Ya korkutursunuz bir kişiyi, toplumu büyük çıkarlar elde etmek için,
Yada büyük vaatler, büyük hayaller sunarak sömürürsünüz onları.
Vaatlerle korkuyu harmanlayıp ortaya çıkan double effect li olguyada "din"demişler.
Ya korkutursunuz bir kişiyi, toplumu büyük çıkarlar elde etmek için,
Yada büyük vaatler, büyük hayaller sunarak sömürürsünüz onları.
Vaatlerle korkuyu harmanlayıp ortaya çıkan double effect li olguyada "din"demişler.
güçlü bir toplum kontrol mekanizması oldugu apaçık meydandadır. fakat bunun olmaması da ayrı bir derttir.
dinden soyutlanmış ileri kominizmle yonetilen ülkelerin halklarının da mutluluktan sarhoş olmadıklari ortada. aksine aşırı baskıcı diktatörlerin gaddar uygulamalarıyla ezim ezim ezilmişlerdir ve ezilmektedirler.
sonuc olarak insanlar icin esas kötü olan sey, fanatizmdir.
dinden soyutlanmış ileri kominizmle yonetilen ülkelerin halklarının da mutluluktan sarhoş olmadıklari ortada. aksine aşırı baskıcı diktatörlerin gaddar uygulamalarıyla ezim ezim ezilmişlerdir ve ezilmektedirler.
sonuc olarak insanlar icin esas kötü olan sey, fanatizmdir.
hayır efendim din toplumların ayfonudur.
çok doğrudur.
Doğrudur hinduizm öyledir.
güncel Önemli Başlıklar