uçan atlar, ikiye bölünen ay, bütün canlıları taşıyan ahşap gemi ve daha bir çok ilk çağ mitolojik zırvaları. kendinden olmayana kafir demek, kendi manyaklığını görmeyip sağa sola kuduz köpek gibi saldırmak, koca milletleri zorla bu deliliğin içinde yaşatmak, milyonların hayatını çalmak. çok akıllıca.
sözde müslüman olan ama islam'ı yaşamayan toplumların fakirliğini, geri kalmışlığıni ve diğer bir takım sıkıntılarını örnek göstererek bu gerçeği çürütmeye çalışan zeka yoksunlarını görmemizi sağlayan hakikat. insanların hataları dini bağlamaz. islam insana hayatını mutlu bir şekilde yaşamasını sağlayacak bir yol sunar. islam'ın öğretilerine ve kurallarına bağlı bir şekilde yaşayan bir insan, parayla satın alınamayacak bir huzura kavuşur. hayatı boyunca bir gününü bile tam anlamıyla islam'a uygun bir şekilde yaşamamış bir insan bunu anlayamaz.
ayetlerin kahir ekseriyetinde görüleceği üzere sürekli muhattaptan teyit ister vaziyettedir ki bu da okuyanı düşünmeye, irdelemeye ve muhakeme etmeye sevk eder.
ve en önemli hitap şekillerinden biri de "ey akıl sahipleri" dir.
evet, akla uygundur. bu nedenle tüm uzay araştırmaları, tüm buluşlar, tüm bilim adamları islam ülkelerinden çıkar. ayrıca islam ülkelerinin hepsinin çok kalkınmış, çok gelişmiş, üretim yapan, dış güçlerin oyunlarının oynanmadığı, aydın insanların yaşadığı yerler olması da kalkınmışlık ve gelişmişlik göstergesidir. islam ülkelerinde hayat süper, herkes mutludur. tüm bunlar da akla acayip uygun bir din olmasından kaynaklanır.
şuan müslümanların haline bakınca islam dininin ne kadar akla uygun bir din olduğu anlaşılmaktadır. o kadar akla uygun olduğu halde müslümanların sevilmemesi, islam dininin 1500 yıldır dünyaya yayılamamış olması ve şuan bir çok ülkede protesto edilmesi de ayrı bir olay tabi.
evet mantığa en çok yaklaşan din islamdır, o yüzden o kadar uzun zamandır o kadar insanı etkisi altında bırakmayı başarmıştır. hiç bir din akla ve mantığa uygun değildir, ama en çok yaklaşan islamdır.
avrupa, dinini tamemen bırakarak değil yeniden anlamaya çalışarak yeniden yapılandırarak gelişti. bugün avrupa, amerika ve avustralyanın ahlak anlayışı vahy kökenlidir. ortadoğu ve ortaasyanın ahlak anlayışı da vahy kökenli. hatta budha ve lao tzu, konfiçyus öğretileri de vahy kökenlidir. yani dünyanın neresinde olursa olsun, bir insanın inancı ne olursa olsun temelde insanlık adına mutlak '' kötü'' olarak algılanan davranışların hepsi vahy yani din kökenlidir.
dinin akla uygunluğu, belirlediği ahlaki kriterlerin niteliklerine göre değil temelinde oluşturduğu dogmanın akla uygunluğu ile ölçülür. islam, kendisini sorgulatma üzerine kurulmuştur. islamin temeli inanç değil şahitliktir. şahit olabilmek için de akıl yoluyla ulaşılmış net bir idrak gerekir. akıl yoluyla ulaşılmış bir algı söz konusuysa akıl dışılıktan bahsedilemez.
din düşmanları iş başında. evet akla ve insan doğasına son derece uygundur, hatta direkt olarak insan doğasının gereklerini anlatır. en basit örnek olarak, kimseye "seks yapmayın" demez, "karınızla seks yapın, kimle yattığınızı düştüğünüzü kalktığınızı bilin" der. ama din düşmanları, bunu işine geldiği şekilde algılar.
