islam, kabile dinidir zaten. muhammed'in tarihsel, insan ürünü metnine şizofrenik ve paranoyak anlamlar yükleyip muhammed'in insan haklarına aykırı kötülükler yapmayacağına "iman, inancından" yola çıkarak "muhammed 21.yy" insanı gibi şeklinde saçmalayanların sohbetlerine hiçbir değer verilmez. aklı başında insan ya bir dine inanır, onu bilim ile çatışmaya sokmaz. ya da inanır dine, ama bilimle çatıştırır dini rasyonel alana sokarak. bu da o insanı paranoyak düşünmeye, paranoyak ve şizofrenik yaratık, olay ve masalları akılsal temellendirmeye iter. din zaten "inanç" ile alakalı duygusal bir kavram olduğu için, mantığın alanına sokanlar kaybeder baştan.
kısaca islam'da kimi şeyleri kabul etmeyip, başka şeyleri daha baskın kabul etmek ya da modernizmi islam diye kakalama postmodernizmi inananlar arasında çok yaygındır.
muhammed'i uçağa atlayıp paris'e entelektüel sohbete giden biri gibi tanıtanlar da, psikiyatri açısından paranoyak, şizofrenik yaratık, olay ve masalları normal bir şeymiş gibi anlatanlar da insan aklı, mantık ve deneysel mantık olan bilimle taşşak geçiyor taşşak. *
islam da mezhep yoktur. mezhepler uydurmadır, Müslümanların arasını açmak, bölmek için uydurulan unsurlardır. sonra islam dünyası bilim ve teknolojide neden geri diye soruyorlar, birbirleriyle savaşmaktan başka birşey yapmadıkları için.
kur'an denen kitabın ayetlerini yok keçi yedi, yok şeytan ayeti v.s. tahrif edilmiş; muhammed öldükten sonra kur'an denen metinin kitaplaştırılması, hadisler, mezhepler, ayet ve hadis yorumları kur'an'da dahil tamamen uydurmadır zaten. *
evet, postmodernist olan inananları bir yana bırakırsak, modern bakış açısından kur'an bu. zamanla uydurukçuların içinde birçok mucize uydurduğu, paranoyak anlamlar çıkardığı tarihsel bir metin.