çorum valisine ve de iskilipli atıf adlı vatan haini teröristi sevenlere mavi ekran verdirecek gerçek...
kurtuluş savaşımız aleyhinde faaliyetlerde bulunan, düşmanla işbirliği yapan ve halkı isyana teşvik ettiği için istiklal mahkemesi tarafından suçlu bulunarak idam edilen iskilipli atıf adlı vatan haini terörist, istiklal mahkemesinin aldığı idam kararı sonrası mustafa kemal paşa ve ismet paşa'ya ulaştırılması üzerine sözlü ifadede bulunmuş, bulunduğu ifadesinde de islediği suçları idrak ettiğini, pişman olduğunu, idam cezasının affedilmesini ve hapis cezasına çevrilmesini talep etmiş.
Mustafa Kemal Paşa ve ismet Paşahazretlerinin merhametlerine dehalet ederim ve bizi aflarını rica ediyorum.
Hiç olmazsa cezamızın yüz bir seneye iblağını rica ediyorum.
Başka bir diyeceğim yoktur.
Bendeniz Türk oğlu Türk’üm. Benim gibi bir şahsiyet yirmi otuz senede yetişebilir. imha bir fazilet değildir.
Dağ başındaki şaki de yapabilir, şaki de imha olabilir.
Demek ki bu fazilet değildir. Fazilet ihya ve ıslahtır. imha etmemeli, bizim bilmediğimiz kusurlarımız varsa o cihetten ıslaha sevk etmeli ve aklen söylenilen sözleri idrak [edecek] kabiliyetteyim.
Bilhassa Gazi Paşa ve ismet Paşa hazretleri memlekette müdrik insanların çoğalmasını görüyorum ve kendilerinin o kabiliyette olduklarını müdrikim. Bu is’afımız sem’-i devletlerine vasıl olursa çırağen bizi imhadan vazgeçerek ıslah tarikini emredeceği ümidindeyim.
Onun için kararımızın “101” seneye tahvilini emir buyursunlar.
--- spoiler ---
iskilipli atıf adlı vatan haini terörist ile ilgili mahkeme tutanakları ve mahkeme kararlarının hepsi tbmm arşivlerindedir.
ve bu gerçeklerin hepsi, siyasal islamcıların talepleri üzerine ortaya çıkarılmıştır.
güya iskilipli atıf haininin şapka takmadığı için idam edildiğini ortaya çıkarmak isteyen bugün kendini mesih olarak lanse eden hasan mezarcı 1992 yılında tbmm insan hakları komisyonuna başvurarak iskilipli atıf'ın mahkeme tutanaklarını istemiş, hasan mezarcı'ya verilen mahkeme tutanaklarında da iskilipli atıf'ın halkı isyana teşvik etmek suçundan idam edildiği anlaşılmıştır.
iskilipli atıf vatan haini olduğu için idam edilmiş ise, "Türk ve Türk varlığına düşman bir cemiyet olan ingiliz muhipler cemiyeti kurucularından , ingiliz manda ve himayesini deli gibi savunan ve anadoluda yaymaya çalışan" abdullah cevdet neden idam edilmeyip elazığ milletvekili oluyor?
Edt. Cevap vereyim kıvırmışlar yine; ingiliz mandasını savunduğu için, islamiyet ve türk düşmanı olduğu için ve avrupadan damızlık erkek getirelim dediği için.
yakın tarihimiz çok tartışmalı , karışık ......
tarihi galipler yazar , iktidar yazar .
ayrıca abdullah cevdette acayip cevherler vardı .
Bir süre ikdam gazetesinde imzasız başyazılar yazdı. işgal yıllarında
Sadrazam Damat Ferit Paşa tarafından Sıhhiye Genel Müdürlüğü’ne
atanan Abdullah Cevdet Bey, kadınlara ilk kez genelev vesikası verilmesi
uygulamasını başlatınca halktan gelen tepki üzerine görevden alındı.
ingiliz Muhipler Cemiyeti’nin kuruluşunda rol oynadı, Kürt Teali Cemiyeti’nde
de çalıştı.
işgal yıllarındaki ingiliz yanlısı tutumu ve Kürt milliyetçisi örgütlerde yer
almasından dolayı I. Dünya Savaşı sonrasında siyasal iktidarın gözünden
düşmüştü. Cumhuriyet döneminde hakkında ömür boyu devlet hizmetinden
men cezası verildi.
1928 yılında cumhurbaşkanı Atatürk’ün isteğiyle Fransız filozof Jean Meslier’nin
kaleme aldığı din eleştirisi kitabını çevirdi; eser, "Akl-ı Selim" adıyla Devlet
Matbaası’nda, Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları arasında yayımlandı .
Kuvâ-i inzibâtiyye (Osmanlı Türkçesi: قوا انضباطيّه; Hilafet Ordusu olarak da bilinir),
Kurtuluş Savaşı'nda istanbul Hükûmeti'nin Kuvâ-yi Milliye'ye karşı kurduğu
askeri örgüt.
Birleşik Krallık, Damat Ferit hükûmetine 7 Nisan 1920 tarihinde Hilafet Ordusu'nun
kurulması için izin verdi. 18 Nisan tarihinde kuruldu. 4.000 kişilik bir askeri güce dayanan
tümenin komutanlığına Süleyman Şefik Paşa atandı.
istanbul Hükümeti'nin Kuvâ-yi Milliye'ye karşı kurduğu Kuvâ-yi inzibâtiye'nin komutanı
olduğu için vatandaşlıktan çıkarılarak Yüzellilikler listesine alındı ve sürgüne gönderildi.
1939 yılında çıkan af kanunundan sonra Türkiye'ye döndü. 1946 yılında istanbul'da öldü .
Şehrazat'ın babası Türkiye'nin ilk madencilerinden, Maden Kralı lakablı iş adamı S. Siham
Kemali Söylemezoğlu'dur. Dedesi Harbiye Nazırı Süleyman Şefik Paşa'dır. Dedesinin babası
ise Rumeli Beylerbeyi ve Konya Valisi Derviş Ali Kemali Paşa'dır ve Mevlana Türbesi'nde yatmaktadır.
*****************************
arkan kuvvetliyse korkma . kanunlar fakirler içindir ......
her şeyi yapar , en fazla yurtdışına tatile gidersin . dönersin , oğlun da maden kralı olur .
geri kalmış ülkelerde suçun ağırlığı önemli değildir . suçlayanın ve zanlının statüsü
önemlidir .
işte görün bakın ki iğrenç yobazların "dava adamı" diye övdükleri hain nasıl da yalvarıyor pis canı için! Yobazın kahramanı bu kadar olur işte..
Diğer taraftan, bu domuzun şürekasının şehit ettiği kahraman Boğazlıyan kaymakamı Kemal bey böyle miydi? Yakup cemil böyle miydi? Çok hatası bir yana, celal Bayar yassıada'da yargılanırken böyle miydi? Ya deniz gezmiş ve arkadaşları böyle miydi? Che Guevara'nın kendisini vurmakla görevlendirilen ajana dediklerini bilmeyen mi var?
işte ergenekon, balyoz, poyrazköy, casusluk tiyatrolarında binlerce kemalist sözde yargılandı, zindanlarda yıllar geçirdiler, aralarından numunelik tek bir "itirafçı" çıktı mı? Affedilmek için yalvaran çıktı mı?
ilker Başbuğ aynen celal Bayar gibi mahkemeyi ve iddianameyi tanımadığını söyleyip, sustu, hepimiz gördük.
Kimin davası haktır anlayamayan, kimde kaç paralık ciğer olduğuna baksın, o zaman anlar belki.
Her zaman derim, yobazlardan adam çıkmaz vesselam...
Not: hıyarın biri de konuyu bulandırmak için alakasız laflar edip, tarihi galipler yazar gibi bir şeyler saçmalamış.
Tarihi belgeler yazar a cahil! Aynen iskilipli haininin ifade kayıtları gibi. Len deniz gezmiş galip miydi? Che Guavera galip olarak mı öldü? Neden kimse onlar hakkında değil belge çıkarmak, iftira bile atamıyor bu konularda?
Şapka takmadıgi için he he.
Azıli bir gerici yobaz ve devrim karşitiydi ve halkı devlet aleyhine kişkırtirdi.
Deniz gezmiş e terorist diyen buna iyilik meleği demesin.
Bu ilkesiz korkak bir takiyyeciydi.
Artiklari bugune kadar ulaşmış.
Len idamı filan bırak, alt tarafı üç beş gün içeri atacaklar korkusuyla, "aldatıldım. Fetöcü değilim" diye zırıldayan, daha dün yazdıklarını yalayıp, yutan sen değil misin?
Kalkmış yalandan dolandan bahsediyor! Yalan olan sizsiniz, aldığınız nefes bile yalan ulan!
Neymiş? Onun gibi daha binlercesi varmış! Öyleyse mesele değil..
Ha diyebilseniz ki içimizden numunelik tek bir adam çıkarabildik, o zaman endişe ederdik.
belge koyuyoruz, mahkeme tutanaklarını, ifadelerini koyuyoruz, hala diyorlar ki "şapka takmadığı için idam edildi..."
yahu türkiye cumhuriyetinde şapka takmadı diye idam edilen tek kişinin belgesini koyun sözlüğü bırakacağım, tüm yazdıklarımı da sileceğim dedim, hala bekliyorum.
Madem öyle düşünüyordu, şehadet istiyordu, neden yalvardı, neden korkakça savunmalar yaptı?
Len üstelik sen bunun ne düşündüğünü nereden biliyorsun? Şakirti miydin? Bunlar senin gibi tosuncukları kafalayan, sömüren tiplerdir, senin aklın bunların ne düşündüğüne ermez.
Çakma kılıç ali olduğum doğru olsa, benim için büyük şeref olurdu.
O kılıç ali ki ayıntab ve havalisi kuvva i milliye komutanı bir kahramanımız olup, Fransıza, ermeniye Ayarın da, küskünün de kralını vermiş, sonra sayısız yobaz ve bölücü tepelemişti.
Ben haddimi bilirim. Sözlükte iki satır yazmakla o kahramanların çakması bile olunamaz.
Ben kılıç Ali karşıtı ve atıf hoca müdafisi değilim. analiz yaparken olayın yaşandığı dönemin iklimini önemserim. Bu nedenle idam kararı haklı yada haksız diye sorgulamıyorum. Misal Atatürk e diktatördü diyenler var. Malum dönemin gereği bazı istibdati kararların alınmasının bir gereklilik olduğunu biliyorum. Ve bu bağlamda Bu düşüncede olanları kötü niyetli olarak görüyorum.
Son tahlilde diyorum ki artık bu iskilipli atıf hoca olayını gündeme getirmeyelim. Tüccarlık yaptığını düŞündüğümüz yapıları eleştirelim ama bu eleştirimizi inanmasak bile islam’a saygı duyarak hırsız ve islam kelimelerini Yanyana kullanmadan tırnak içine almadan yapalım.
Gündeme getirmeye bayıldığımız bir konu değildir. Memleketin hali, derdi, gündemi malum...
Ama şu ki kim gömdüğümüz korkak hainleri savunmaya, kahraman yapmaya yeltenir, gerçek kahramanlara dil uzatır, elbette cevabını alır. Hem de kapı gibi belgeleriyle...
Memlekete bu siyasal islam belası bunların abilerine cevap vermeye vermeye musallat oldu. Biz sustukça, cami avlularında, tekke köşelerinde, köy kahvelerinde fısıldaşa fısıldaşa kafa kola aldılar cahil cühelayı... Yalanlar, iftiralar üstüne bir hırsızlar imparatorluğu kurdular.
Kim ki hırsızlıkla dininin bir arada anılmamasını ister, dini kullanarak siyaset, ticaret, insanlara tasallut işlerine girenlere ve onların sahte kahramanlarına yüz vermez. Gerçek Bir dindarın dinine yapacağı en büyük hizmet, dinini hırsızlığa alet edenlere karşı amansız olmasıdır.