saat 11 ' de kavaklı ' dan sabah kahvaltısı olarak ciğerini yiyeceksin . saat 17 ' ye doğru efes döner ' e gidip bol acılı çift ekmek ( iyi kızaracak )döneri de patlatacaksın . ondan sonra kral künefe'ye geçip bir buçuk porsiyon künefeni de yedikten sonra mükemmel sahil manzarası olan koru kafe ' de nargileni tüttüreceksin . yediklerini hazmettiğini hissettiğin anda koru ' dan kalkıp teysir ' e geçecek ve deniz esintisi eşliğinde buz gibi biranı yudumlayacaksın . not : bunları mümkünse en geç nisan-mayıs ayında yapacaksın ki yaz sıcağında buharlaşmayasın .
güneydoğunun kalbinin attığı, döneri, yemekleri, sahili, sokakları, arkadaşlıkları, misafirperverliği, uyuşturucu satıcıları ile sonsuza kadar hep aynı kalacağını düşündüğüm, güzel memleketim.
esas nüfusu 190 bindir ama çevredeki beldelerle 300 bine kadar çıkabilir. türkiye deyıllık sıcaklık ortalaması en yüksek olan yerdir. gezilebilesi yerleri fazlaca olan, ve dönerin en güzel yapıldığı yerdir. doğduğum yerdir. mükemmel bir yerdir.
ilcemdir. her ne kadar sokaklardaki copcu abilerimin ustundeki t-shirtlerde bile iskenderun il olsun istiyoruz yazsa da sirinligini kaybedecegini dusundugum icin il olmasini istemedigim sehirdir. canim ulkemizin hatay politikasi sebebiyle muhtesem dogal korfezinin harcandigi sehirdir. yazlari sicak ve kurak, kislari da sicaktir. belediye binasinin oldugu caddeye yanyana ipe dizilmis gibi duran donerciler sebebiyle donerciler caddesi de denir. bu donercilerin tam ortasinda petek pastanesi adli bir pastane bulunur ki, sevgililerin ilk bulusma noktasi olmasinin disinda ve otesinde, muhtesem tatlilar yiyebileceginiz canim bir pastanemizdir, genelde kasada duran kel, seker bir amcamizdir. oyle sevilir ki bu pastane, ayni caddeye acilan mado aylardir sinek avlamaktadir, son zamanlarda garsonlari isten
cikarip yerine sinek ilaci almak gibi bir yola basvurmuslardir. istanbulda bir yemek bile yiyemeyeceginiz fiyata, cok daha doyurucu doner ya da kebap uzerine de bir kunefe yiyebileceginiz sehrimdir. istanbulda bir restoranda musterisinizdir, iskenderunda ise mekan sahibine gore "kardesim"sinizdir, cikarken de kasaya bir ugrarsiniz, siz akranlarinizla hesabi kim odeyecek diye kavga ederken mekan sahibi de hesabi almamak icin israr edecektir. isin ilginci, uzerine tartistiginiz miktar bir paket sigaradan biraz daha fazla bir paradir. en buyuk caddesi olan sehit pamir caddesinde cuneyt pizza adinda 20 yillik bir pizzaci bulunmaktadir ki, iskenderuna pizza hut acilamamasinin yegane sebebi mekan oldugunu dusundurtmektedir. orada ben kendimi bildim bileli calisan bir abimiz vardir ki tum arkadas cevremin cocuklugunu bilir, eski kiz arkadaslarimizi tanir. onemli sayfiye beldesi arsuz ile sehir merkezi arasinda kalan sahil yolunda onlarca yazlik site bulunmaktadir. bu sitelere karaagac 1 ve karaagac 2 adli dolmuslarla ulasim saglanir. dolmuslar peugeot markadir, mumkunse en klimasizindandir ve ziplaya ziplaya terden sirilsiklam bisekilde eglencelinin onde gideni dolmus soforleriyle muhatap olursunuz. kizlari cok guzeldir, ama kaybolan turdendir. sabah carsida cok begendiginiz kizi, nispeten ufacik olan sehirde aylarca bir daha gorememe ihtimaliniz vardir.
ülkemizin her yönden en iyi mega ilçesi. Türkü, arabı, kürdü, alevisi, hristiyanı, katolik'i yüzyıllardır hoşgorü içinde yaşamakta. Kimse kimsenin inancını sorgulamaz. Cami'lerin hemen yanlarında kiliseler bulunur ve yadırganmaz, olması gerekende budur. Her yönden, nüfus, sanayi, istihdam, şehir yapısı bakımından Antakya'ya fark atmıştır. Buna rağmen il yapılamamaktadır.
Edit:imla
dün saat 00,03 sularında yarıkkayasıyla çatıları havaya uçurmuş olan ilçe. dışarı çıktığımda, yollarda kanepeden tut sebzeliklere kadar her şey vardı. *
bir zamanlar görev yaptığım, mart sonlarından, kasım başlarına kadar denize girilebilecek sıcaklıkta iklimi olan, canayakın insanlarını özlemle andığım, izmir'in küçük bir kopyası olan ilçe. petek pastanesinin harika kupuyla mango suyuna özel selam ederim.
türkiye'nin en güzel yemeklerine ev sahipliği yapan, istanbul'un aksine susadıkça kola vs içmenize gerek duymayacağınız, bir ucundan bir ucuna yürüyerek gidebileceğiniz, sabah kalkarken dayak yemiş gibi uyanmayacağınız şehir. memleketim.
çok fazla dolaşamadım içini, petek pastanesi ve akabinde orayı takip eden sahil şeridinde yürümüşlüğüm var merkezi olarak.. kötü yere benzemiyordu, gidip görülesi yer.. petek pastanesi de uğranılası yerdir efendim.
iklimi garip bir şehir. sabah bir bakarsınız yağmurlu, akşam bir bakarsınız rüzgar çıkmış, gece ise dal bile kıpırdamıyor. ama hep sıcak, hep sıcak. sahili gezmeye değerdir, insanları geceleri dışarı çıkmayı, gezmeyi severler. havası , isdemir yüzünden kirlidir.
istanbul'da oturanlar biraz zor alışırlar ayrıca. sokaklar genelde ızgara modeli ve yükselti de olmadığı için, kolayca karıştırabilirsiniz.
istanbul dan kalkıp geldiğim ,daha mayıs ın başın da cayır cayır yandığım sahiliyle izmir in çakması olan şirin mi şirin tatlı mı tatlı mı güzel bir ilçe.
sevdiğim ama nefret ettiğim , özlediğim ama iğrendiğim , ağladığım ama güldüğüm acı tatlı bir çok anıyı 1 yıla sığdırmış şehirdir . en sevdiğim insanları bıraktım orda , en büyük kavgalarımı , ruhumu bıraktım orda ben . aşığım ama nefret ediyorum o şehirden o insanlardan . iskenderun benim hem hayatım hem ölümüm . kafa karışıklığım ..
