--spoiler--
''Düşünceler, duygularımızın gölgesidir; ama her zaman daha karanlık , daha boş ve daha sade. şu günlerde kimse ölümcül gerçeklerden ölmüyor, öyle çok panzehiri var ki.''
--spoiler--
şu ağaca bir bakın görkemine ulaşması için fırtınalı bir havaya ihtiyacı var. öğrenmek yaratılık ve keşif, ve hepsine acı ile ulaşılır. (bkz: nietzsche ağladığında)
Aşkın celladı isimli muazzam bir kitabı var.
her duygunun derininde bir duygu daha olduğunu öğretmiştir. Hayallerin, duyguların birbirine keletlendiğini göstermiştir, derinlere inerek bunu insanlara keşfettiren bir psikoterapisttir.
Üstadın nonfiction kitaplarını bir kenara bırakıyorum. diğer kitaplarını sevenler ve (genelde psikiyatriye, özelde psikoterapiye ilgi duyanlar) zaten ders kitaplarına kadar takip ediyordur.
Ancak her ikisi de başyapıt değeri taşıyan Türkçeye çevrilmiş son iki romandan (entry'i güncellemek adına) söz edelim:
Bugünü Yaşama Arzusu - Schopenhauer Tedavisi
Spinoza Problemi-Nazi Subayının Paradoksu
Nietzsche Ağladığında ve Divan'ı okuyup sevmiş olanlara mutlaka öneririm.
Ayrıca yazarın 2015 tarihli son öykü kitabı Creatures of a Day - And Other Tales of Psychotherapy de Günübirlik Hayatlar adıyla Türkçemize çevrildi. En kısa zamanda alır, okur, görüşlerimizi paylaşırız.
nietzche ağladığında kitabının yazarı. kitapta çağın önemli isimlerini kafasında yazdığı olaylarla birleştirerek hayatlarından kesitler sunmuştur. kitapta psikanalizin doğuşunu, nietzche nin iç bunalımlarını görebilirsiniz
irvin yalom' un bir çok kitabını okumakla beraber baya beğendim ama nietzsche ağladığında kitabını nietzsche açısından düşündüğümde baya kötü diyorum. çünkü nietzsche' yi kitapta çok zayıf biri olarak gösteriyor. oysa nietzsche zayıflıktan nefret eder.
psikolojiyi en yalın dille anlatmayı başarabilen; divan, nietzsche ağladığında ve her gün biraz daha yakın gibi güzel ve okunulası kitapların sahibi psikiyatr, yazar.
nietzsche ağladığında adlı kitabın yazarıdır. tabi bu kitabın türkçe adıdır. kitapları genellikle ayrıntı yayıncılık tarafından yayımlanmaktadır. ilk önce bir antipatiyle yaklaştığım gün geçtikçe sevdiğim felsefik düşünen bir yazardır
kitapları hızla okunsa da bunun sebebi içeriğin çerez olması değil, aksine olanca yoğunluğuna rağmen akıcı bir üslup ve ustaca çizilen çerçevelerde gerçekleşen olaylardır. "dün" ile "bugün"ü bir arada, hayal gücü ürünü değilmişçesine gerçekçi sunabilen, derin tahlillerin yanı sıra felsefik ve psikolojik yaklaşımların ön planlarda olduğu, gündelik görünen diyalogların derinlerine inildiğinde sosyal tespitlere ve hayata yön verecek nitelikte tavsiyelere sahip olan irvin yalom kitaplarının her biri, arası soğutulmadan okunmalıdır. özellikle grup terapilerinde kullanılan yöntemleri ister istemez kendi hayatınızda deneyimlemeye çalışacak, bu vesileyle var olan sorunlarınıza daha başka bir gözle bakmaya başlayacak ve aslında çözümsüz görünen meselelerin nasıl kolaylıkla çözümlendiğini gördüğünüzde hayrete düşeceksiniz. tabiri caizse "ilaç gibi kitap"lardır irvin'in kitapları.
okunması gerektiği için okuduğum kitaplar vardır bir de irvin vardır, söylicem şey şu ki kitap okumayı malesef çok seven biri değilim ama gerektiği için okurum ırvın tüm bunların dışındadır benim için her durumda tek geçerim ve hep severek okurum. aşkın celladı favorim.