bugün

Bu filmi rahatsız bulanların,"Bir Sırp filmi " filmini izlemesini tavsiye ederim.O zaman düşünceleri değişecektir.
Yrrak gibi bir film. Analize, eleştiriye gerek yok çünkü herhangi bir şey anlatmıyor. Ha belki filmin başında kafası ezilen adamın hali rahatsız ederken, kafasının neden ezildiğini öğrenince rahatsızlık hissinin yok olması incelenebilir. Onun dışında incelenecek ve yazılacak bir şeyi yok.

Gaspar noe, sen de bir gün yargılanacaksın, köpek.
Aşırı rahatsız edici bir film. izleyeceksiniz bunu bilin, öyle izleyin.
ilk başlarda fıldır fıldır döner kameradan dolayı izleyicilerin beynini yoran film.

Senaryonun akışı karışıktır.Cinayet,tecavüz,şiddet vb.şeyler içerir.

Hele filmdeki taksi sahnesinde herkesin hep bir ağızdan bağırması o an ki çaresizliği sizin de yaşamanıza sebep olur.

Bir de tecavüz sahnesi var,filmi izleyenlerin %99'u tecavüz sahnesinden dolayı bu filmi gerilimli buluyor.

Film hakkında şahsi fikrim;

Hayatta olan acımasız olayları gösteren iyi bir film.Oyuncular çok başarılı oynamış.
Üstünden kaç sene geçmiş olmasına rağmen hala daha sert bir sinema eseri yapılamadı.
Tipta geri donussuz olaylar icin kullanilir.
(bkz: Sikilen gotun davasi olmaz)
2002 yapımı gaspar noé filmi.
Tersten akan film on dakikalık tecavüz sahnesi ve baş döndüren kamera açısıyla akılda kalabilir. Noé bu filmde değişik açıları denemiş love filminde ise kaliteli açıyı yakalayabilmiş diyebilirim. Filmin ilk 20 dakikası hiç durmadan kamera dönüyor, bu bir müddet sonra ööh bir dur dedirtiyor.
Izlenmese de olur.
görsel
Filmin geçiş sırası izlenildigi bolume ve nasil izlenildigine bağlı olarak değişebilen eski film şöyle ki "dönüş yok" sloganiylada belirtildigi sekilde filmi tersten izlemek zorunda kalıyorsunuz sahneler karisik yerleştirildiği için monica belluccinin başrolde oldugu bu bana göre dram kategorisindeki filmde doğru sıralama şudur efenim;
Alex,marcus,pierre metrodan partiye geçerler veya bu sahne alex ile marcusun yataktaki sahnelerinden ve alexin rüyadan uyanmadan önceki sahnesidir ki buda pierre ile hala dostluk iliskisinin oldugudur,şayet bu sahne ilk sahne ise devamında,parti sahnesi,parti sahnesinden sonra tecavüz sahnesi,tecavuz sahnesinden sonra marcusla pierrenin alexi gormesi,sonrasinda pezevenklerden yardim alarak tenyanin rahatsiz ettigi hookerın peşine düşüsleri,hookerin gammazlaması uzerine ibnelerin barında tenya adlı puştu aramaları,tenya yerine yanındaki denyo arkadaşını oldurmeleri ve sonucunda hapise atılmaları en son sahne olarakta alexin uyanip hepsini rüya olarak görmesidir,baştaki yasli moruk ise alexe kücuk yasta ensest yaklasan oç babasıdır.
Film kesinlikle tecavüze,enseste,cocuk istismarına susma,zaman gelip geçer,bazı seyler duzeltilemez,suçlar layıkı ile ceza bulamaz,şayet ceza kendi elimizden olsa bile tek çare birbirimize olan sevgimizdir demeye getirmektedir.
Basit olarak yaftalayan arkadaşların çok daha derin düşünmesini isterim filmi.
türkçesi, tersinmez..
geri alınamayacak bütün alet, edevat, süreç, olgu vs ne varsa bu terim geçerlidir..

tersinmezlik önemlidir..
tersinmezliğin sonu hiç yok olmaktır..
belki de hiç varolmamış olmayı düşündürtecek mertebede bir yokoluştur..

tersinir kalalım..telef olmayalım..
şimdi bir grup diyor ki bu sahneler teşvik edici bir grup diyor ki uzaklaştırıcı etkiye sahip. bu konuda net bir fikre sahip değilim ikisi de olabilir. ve bence burada dikkati üzerine çekmesi gereken konu bir filme gireyim diyerek izlemiş insanların yorumundan çok noe sinemasına az çok aşina olan kesimin bunu nasıl yorumladığı. kimseyi dışlamak değil amacım onu belirteyim sadece şiddet, cinsellik, tabular gibi konuların noe sinemasındaki farklı ve doğal konumlanışı.

bu noktada noe' yi benim için özel kılan bu uç noktaların hepsini sanki kendisinden de bir parçaymış gibi severek ve kabullenerek vermesi. Noe bir şeyler anlatıyor belleği zorluyor bu çabayı görüyorum ama anlattığı her neyse kendisi de bunun bir izleyicisi sanki. Lars von trier ' in ben bir şey anlatıyorum bir mottom var bak nasıl da sevişmeli film çekmişim hissi kalmıyor bende film bittiğinde.

bilemiyorum belki tamamen benim hissettiğim bir ayrım bu ama noe' yi izlerken gerçekten 'çıplak' hayatı izliyorum.
Bu filmi Monica Belluci nedeniyle izledim. Monica Belluci gayet iyiydi, bana göre gelmiş geçmiş en güzel kadın. Bunun yanında oyunculuğu da çok iyi. Filme dönersek tamamen bir tecavüz üzerine işlenmiş. işleniş tarzı özgün bir film. Tam anlamıyla sondan başa giden bir film. Filmi sıradanlıktan kurtaran da bu iki şey olmuş.
izledikten sonra baş ağrısı yapan film. abicim tamam rahatsız etmek için çekmişiniz filmi belli de o kameranın sürekli dönmesi nedir allasen? bir sikim de yok ha filmde. yani en azından ekşicilerin bahsettiği kadar irrite eden bir film değil tabi az önce bahsettiğim kameraların sürekli dünyamızı döndürmesini saymazsak. allahıma ekranı yumruklayacaktım yeter artık diye.
zaman kaybı bir film.
Ekşici enteller tarafından abartıldığını düşündüğüm film.
Basit bir konuyu işleyiş tarzı ve gerçekçiliği güzel olsa da malum 2 sahnenin sinema salonunu terk ettirecek kadar iddalı olduğunu düşünmüyorum. Filmin tanıtımına dair bu şekilde reklamının yapılması da ayrıca filme haksızlık.
Bunun dışında, kameranın fazla hareketli olması bazılarının hoşuna gitmese de bende hipnoz etkisi yarattı, filmin en çekici yanı oydu benim için.
Sonuç olarak, güzel film.

Spoiler vermeyerek bu entryyi bitirmeden söylemek istiyorum ki, monica taş gibi hatunsun hee. *
vallahi kıskandım. Ehehe.
tecavüz sahnesi dışında sıradanlıktan kurtulamamış bir film.
konusu güzel gibi dursa da filmin çekiminde kullanılan teknik (anlamam teknikten ama) çok garip başım döndüğü için başlarda ne oldu anlamadım bir daha izledim yine anlamadım. Kamera sürekli dönüyor mantık ne ki tamam konun güzel de kamera niye dönüyor dedirten cinsten bir film.
Kesinlikle beklentilerimden daha iyi çıkan bir film oldu Irréversible.Daha önce Gaspar Noe'nin Seul contre tous filmini izlemiş ve hayal kırıklığına uğramıştım fakat bu film ise tam tersi beklentilerimin üstünde çıktı.Öncelikle filmin başındaki gay club'daki sahneler kesinlikle mind-blowing,evet kamera kullanımı biraz fazla aşırıya kaçmış fakat filme o kadar güzel oturmuş ki o çekimler izlerken nerdeyse gözlerimi kırpmadan ve ayırmadan izlemeye çalıştım,çünkü sadece kamera açıları değil hem ses hem ışık kullanımı da harika o sahnelerde kısacası o gay club'daki sahnelerde mükemmeli bir atmosfer yaratılmış.Filmde ters kurgu var yani sondan başlayıp başa doğru ilerliyor,bu tekniği daha önce Memento filminde de şahit olmuştuk fakat bu filmde Memento kadar kafa karıştıcı bir ters kurgu yok hatta şöyle söyliyim bu filmde başa gittikçe hem filmin şiddeti azalıyor hem de filmin temposu azalıyor,normalde filmlerde zaman ilerledikçe tempo artar fakat bu filmde tam tersi.Filmin özellikle ilk bir saati gerçekten çok tempolu ve akıcı fakat filmin son yarım saati için maalesef aynı şeyleri söyleyemem.Filmin son yarım saati sex,arzulama,ilişkiler gibi konular üzerinde diyaloglar ve Monica Bellucci ile Vincent Cassel'ın yataktaki muhabbetiyle geçiyor,yani demek istediğim film iki bölümden oluşuyor gibi,ilk bir saat şiddet dolu tempo dolu bir film iken son yarım saat film naifleşiyor ve sadece diyaloglarla geçiyor.Oyunculuklar çok iyi,herkes Monica Bellucci'yi övmüş evet Monica gerçekten çok iyi oynamış ama Vincent Cassell'ın da performansı es geçilecek bir performans değil her iki oyuncu da döktürmüş diyebilirim ve filmdeki uyumları da gayet iyi,sadece başroller değil filmdeki herkes gayet iyi oynamış.Teknik bakımdan film gerçekten çok farklı ve benim açımdam tatmin edici,yönetmenin çekimleri ve filmde yaratılan atmosferler çok başarılı,ayrıca filmdeki tek plan çekimleri de tatmin edici.içerik bakımından ise ilk bir saat gayet iyi iken son yarım saat hem biraz ağırlaşıyor hem de senaryo bakımından da biraz yavanlaşıyor bence.Pierre'nin yanlış kişinin yüzünü dağıtması ise filmde en sinir bozucu detaylardan biri bence.Filmin sonu ise iç burkucu bir naiflikle bitiyor.Son olarak ben filmi özellikle ilk bir saatini çok beğendim,film herkese hitap etmiyor çünkü kamera,ışık ve ses kullanımı biraz fazla uçuk kaçık,eğer kendi dünyanızdan kopmak istiyorsanız bu film tam size göre,tavsiye ederim.Filmin teknik kısmı için puanımı biraz daha fazla veriyorum.

7.5/10
monica belluccinin en iyi filmlerinden birisi. ama sağlam bir bünye gerek bu flmi izlemek için...
Izlemeye tahammul edilmesi zor filmlerden biri.
izlesem mi, izlemesem mi bilemediğim film.
bana termodinamiki hatırlatan film.
Erkek olarak, filmi izledikten sonra , 2 - 3 gün boyunca tenha yerlerden geçerken kıçımı koruyarak yürüdüğümü hatırlıyorum.
bi kere bu tarz filmlere güzel film denmez, rahatsızlık edicilik hat safhada zira. olsa olsa etkileyici olur.
onun haricinde sonunu getiremediğim ender filmlerdendir.
monika belluççiye tecavüz sahnesi ile hafızalara yer edinen film.

yukardaki enteriye ithafen; şu filmi izlersen herhalde kafayı yersin amk.

(bkz: a serbian film)
şuan izlesem mi izlemesem mi diye tereddütte kaldığım film.