bugün
- can yaman erkekse sözlük erkekleri ne18
- libido düşmesi18
- anın görüntüsü13
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması19
- kızların yedek listesi9
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek9
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- icardi1905'in sözlüğü bozması25
- cami tuvaletinin paralı olması11
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek19
- 007 slip don giysin kampanyası8
- erkeklerin sadakatsiz olması11
- okul müdürü nasıl korunabilirdi14
- sözlüğün en güzel kızı olmanın dezavantajları14
- sözlüğe kız getirmek9
- motosikletle 210 km hız yapmak15
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim8
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız12
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü13
- beni özlediniz mi doğru söyleyin12
- türkiye den soğuma sebepleri12
- niyetin ciddi mi klişesi12
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- bir erkeği cezbeden şeyler13
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak17
- tamirciye veren kadın12
- karşı cinse giyim önerileri13
- platonik aşkın kalp kıran davranışları17
- eric bana9
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak21
- sözlük yazarlarının tatlıları13
- bir kızı kucakta zıplatmak10
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler9
- şu an hissedilen duygu17
- burnumuzun dibindeki adaların yunanistan ın olması13
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar13
- psikolog fiyatları16
- ithalat ile ülke döndürmeyi marifet diye satmak8
- 2023 2024 sezonu lig şampiyonu9
- flörtü eleme sebepleri8
- uludağ sözlük discord grubu8
entry'ler (1045)
Kesinlikle her tarafının komşularla sarılmış olması.ulan sırf evlerin arasındaki mesafe dolayısıyla abd'ye hayranlık duyuyorum.
Bazen herhangi çabanın sonucunda elde edebileceğim şeyleri düşünüyorum ve belki de bu düşünme sonucunda hevesim tükeniyor ve o şeyi elde etmek için hiçbir istek duymuyorum.daha doğrusu gösterilen çabaya değmeyeceğini anlıyorum.galiba tembellikten kurtulmanın en önemli yolu düşünmeyi bırakmaktan geçiyor.bir çabanın sonucunu düşünmeden bodoslama yürümek lazım belki de.
Lafı uzatmadan konuya gireceğim,bugün bir sosyolog dinledim ve kendisi bütün insanların aynı yetenek seviyesine,hemen hemen aynı zekaya sahip olduklarını ve eğer isterlerse her konuda başarılı olabilecekleri gibi açıklamalarda bulundu.peki neden bazılarımız her türlü başarıyı elde ederken bazılarımız da tutunamayana dönüşüyor?bizi ayrıştıran tembellik mi,isteklerimizin farklı olması mı,koşullar mı,yaşadığımız çevre mi,yediklerimiz içtiklerimiz mi,genetik mi?ben bu soruya cevap verebileğimi düşünmüyorum ama keşke herkesin başarılı olduğu,hayallerinin gerçekleştiği,intiharların olmadığı,hayal kırıklığı denen şeyin sadece filmlerde karşımıza çıktığı bir dünya mümkün olabilseydi diyorum.
Nuri bilge ceylan iyi filmlere sahip ama iyi bir yönetmen mi?
Gaspar noe,lars von trier,david lynch gibi daha pek çok sayabileceğimiz yönetmen gerçekten teknik olarak iyi işlere imza atmışlardır ve derinlik olarak da nuri bilge ceylan filmlerinden daha aşağı kalır yanları yoktur.peki ceylan bu teknik zayıflıkları minimalist bir tarz yaratmak amacıyla bilinçli bir şekilde mi tercih etmiştir yoksa imkanları mı bu kadardır?
Ne fark eder ki?
Sonuçta ana akım sinemanın yavanlığından,içi boş gürültüsünden sıkılan izleyiciye bir seçenek sunmuyor mu?bunu hangi amaçla ya da hangi bilinçle yaptığı o kadar da önemli mi?
Bir de ceylan'a burjuva özentisi,fakir,bir baltaya sap olamamış adamların mastürbasyon malzemesi yakıştırması yapanlar var.sanat herkes için değil midir?sadece belirli bir zümreye mi aittir?alt sınıflar kutsal damacanalar'a mı mahkumdur?hem insanların sanatla bile olsa kendilerini ayrıcalıklı hissetmek istemelerinde ne sakınca vardır?art house seven her alt sınıf birey özenti midir?
Falan filan...
Gaspar noe,lars von trier,david lynch gibi daha pek çok sayabileceğimiz yönetmen gerçekten teknik olarak iyi işlere imza atmışlardır ve derinlik olarak da nuri bilge ceylan filmlerinden daha aşağı kalır yanları yoktur.peki ceylan bu teknik zayıflıkları minimalist bir tarz yaratmak amacıyla bilinçli bir şekilde mi tercih etmiştir yoksa imkanları mı bu kadardır?
Ne fark eder ki?
Sonuçta ana akım sinemanın yavanlığından,içi boş gürültüsünden sıkılan izleyiciye bir seçenek sunmuyor mu?bunu hangi amaçla ya da hangi bilinçle yaptığı o kadar da önemli mi?
Bir de ceylan'a burjuva özentisi,fakir,bir baltaya sap olamamış adamların mastürbasyon malzemesi yakıştırması yapanlar var.sanat herkes için değil midir?sadece belirli bir zümreye mi aittir?alt sınıflar kutsal damacanalar'a mı mahkumdur?hem insanların sanatla bile olsa kendilerini ayrıcalıklı hissetmek istemelerinde ne sakınca vardır?art house seven her alt sınıf birey özenti midir?
Falan filan...
insanları 'erkek,kadın' diye ayrıştırmaz.
Krzysztof kieslowski'nin öldürme üzerine kısa bir film'ine göndermeler olan (ya da ben öyle zannediyorum) eser.özellikle köprü üzerindeki heykelin suya atıldığı sahne neredeyse birebir aynı.
Sadece 1971 yılında '19' ayrı filmde oynamıştır.
"Corona" diye bir ayakkabı modelleri var,şaka gibi.yakında 'hemoroid' diye bir model çıkartmalarından korkuyorum.
Yorum bölümlerinde insanlar ürün hakkında yorum yazacaklarına,genel olarak kime aldıklarını yazdıkları site."eşime hediye aldım,sevgilime aldım,sözlüme hediye ettim" gibi.inanmazsınız bu gözler "kayınçoma aldım" gibi bir yorum bile okudu.anladık çok sosyal,geniş ailelere sahip insanlarsınız ama biraz da ürün hakkında yorum yapın.
Sıkıcı,çoooook sıkıcı bir film.yeni dönem lgbt filmlerinden bıkmıştık zatenuludagsozluk bu da yeni hiçbir şey söylemiyor.benim tavsiyem bunu izleyip zaman kaybedeceğinize gidin aşk-ı memnu'yu 40.kez tekrar izleyin.
Kafana takma.
Kimi yerlerde birkaç ayda dağıldığı söylenmekte,kimi yerde yıllarca taş gibi kaldığı.ilginç.
Sneaker dayanıksızlığından bıkmıştır...
En ucuz modelinin neredeyse 300 liradan başladığı bir markaya "fakir ayakkabısı" diyen insanların varlığını göstermiştir.
Görünüş olarak güzel ayakkabılar üretiyorlar ama dayanıklılık anlamında fazla bir şey beklememek gerek.
Günlük deri ayakkabılara daha çok yönelmesi gereken marka.
Gereksiz bilgi deposu.insanları hiç ihtiyaç duymadıkları bilgilere boğmakta.sağlık sektörüyle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir insan neden oturup da varis tedavi yöntemlerini dinler?
Şu günlerde herkesin diline doladığı gibi bir stres kaynağı değildir.aslında bir insanın en son stres duyması gereken yerdir.bundan birkaç ay önce trafikten,gürültüden,kalabalıklardan,iş stresinden,yoğunluktan şikayet eden insanlar şimdi de evde kalmaktan şikayet ediyorlar.evimizde mutlu değilsek bu işte bir sorun var...
Tam da tahmin ettiğim gibi artık filmleri tekrarlamaya başladılar ve ilk açıldığındaki o heyecanı kaybettiler.umarım tamamen kapanmaz.