Amerikan yöneticilerinin ve taraftarlarının altmış yıldır söyledikleri bir şey vardır;
"Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombaları atıldı, binlerce insan öldü ama bu, savaşın hemen bitmesini sağladı... Bu bombalar olmasaydı Japonya'nın teslim olmaya hiç mi hiç niyeti yoktu ve Avrupa'da 1945 yılının mayıs ayında bitmiş savaş Pasifik'te belki 1950'ye kadar da sürebilirdi... En az yüz bin kadar daha Amerikan askeri de ölecekti... Üstelik bu bombalar Japon faşizmini de tarihe gömüp bu ülkeye demokrasi gelmesine yol açmadılar mı?"
Yalan mıdır? Doğrudur.
Bir küçük eklemeyle; Japon yönetimi, ancak üçüncü bombanın Tokyo'ya atılacağını ve imparatorun da öleceğini anlayınca teslim oldu. Belki Kyoto, Kobe, Osaka gibi şehirleri yokolsaydı bile savaşmayı sürdürebilirlerdi, o kadar fanatik heriflerdi...
Eh, bir yanda gözü dönmüş taşralı bir alkolik, öbür yanda ayakkabısını çıkarıp ayağını kaşıyan bir kebapçı garsonu... Biri Hristiyan biri Müslüman, üstelik biri Katolik biri Sünni de değil, biri Protestan biri Şii, iki aykırı köktendinci...
Aslında ikisi de başka türlü kaşınıyor...
(Ya eskiden bizim de ayakkabısını çıkaran bir başbakanımız vardı, bak şimdi hatırladım, fakat kadın olduğu için ona kimse ses etmiyordu galiba...)
Bizim dinciler de, dünyaya ideoloji gözlükleriyle baktıkları için elbette iran'ı destekliyorlar. Nükleer enerji "ensesi kalınların" tekelinde mi kalacaktır? iran'ın da bundan yararlanmaya hakkı olmayacak mıdır? Böyle diyorlar.
Elbette olmalıdır ama, nükleer enerjiyi barışçı amaçlarla istediğini söyledikten hemen sonra dönüp "israil devleti yok olmalıdır" diye atıp tutan adamın iyiniyetine de ancak eşekler ya da El Muhaberat ajanları inanırlar!
Meseleye Arap değil Türk olarak bakarsanız, iran'ın atom bombasına sahip olmasının bizim için hiç de hayırlı olmadığını görürsünüz.
Dolayısıyla, bizim açımızdan en iyi çözüm, Amerikan ordusunun "bizi bulaştırmadan" ve "çok kısa zamanda" şu işi bitirmesiydi. olmadı.
Fakat ne yazık ki böyle olmayacaktır... artık çıkacak en küçük bir kıvılcım bunu bir dünya savaşına döndürecektir.
Bir kere, savaş demek, aynı zamanda sıkıyönetim de demektir. O zaman kimlerin "başlarının ağrıyacağı" da bellidir!
Savaş çok uzayabilir, yıllara yayılabilir, bizim ekonomi çöker.
iran bize karşı saldırıya geçebilir, güneydoğu bölgemiz büsbütün zıvanadan çıkabilir ve bunun arkasından Kürdistan Devleti de bu kez sağlama gelebilir.
Üstelik, Amerika bu işi kısa ya da uzun sürede bitirse bile, iran'a demokrasi falan elbette gelmez. Böyle bir kültürleri, gelenekleri yoktur. Atatürk tarzı bir "batılılaşma" yönlendirecek ve yürütecek liderleri de, kadroları da yoktur. iran, savaştan sonra tıpkı ırak gibi çorbaya dönecektir.
Hasan Ruhani'yi Saddam Hüseyin gibi sakalından tutup sürüklerler mi, Şii militanları Amerikan elçiliklerine saldırılar düzenlerler mi, bunlar işin ayrıntısı ve belki de folklorudur.
Başımız dertte, çok büyük dertte, göremediğiniz kadar derttedir...
Eli kulağında bir savaşın, bir Müslüman-Hıristiyan savaşının, belki de yeni bir dünya savaşının tam göbeğinde kalacağız.
Fakat bir israil-iran savaşı... Bir anda şaka kaka oluverir, kendimizi bir anda bir Amerikan-Rus savaşının içinde ve "taraf tutmakla yükümlü" bulabiliriz.
ilkine girdik, boyumuzun ölçüsünü aldık. ikincisinden sıyırdık, bu kez ne olacağız?
olası bir savaşta amerika'nın amacına ulaşacağı kesindir. amerikan'ın istediği iran halkının kökünü kazımak değil, bir rejim değişikliği ile ülkeyi kendi eksenine sokmaktır. son iran seçimlerinde ülke çatır çatır çatırdadığına göre bu işi savaşsız bile halledebilir. amerika, afganistan ve ırak'ta da amacına ulaşmıştır. taliban'ı mağaralara sürdü, saddam'ı astırdı. bu savaşların maliyetlerinin büyük bölümünü de nato müttefiklerine sardı. kim neye dayanarak önceki savaşları kaybettiğini iddia ediyor anlaşılır gibi değil.
antipati uyandıran 2 ülkeden abd ye beslediğim nefretin baskın çıkmasından dolayı gönülden iranı destekleyeceğim savaş olur.tabi gönül isterki savaş çıkmasın.
aynı zamanda amerika'ın türkiye'ide işgali demektir.
adana*, şanlıurfa, gaziantep, diyarbakır,adıyaman... gibi şehirlere amerikan askeri üssü kurarak akdeniz limanlarınımızıda bebek maması taşıyan savaş gemileriyle doldurması demektir.
iran'ın uranyum zengiştirmesinden kaynaklanan krizin masabaşında çözülememesi neticesinde ABD'nin iran'a hava saldırısı düzenlemesi ile çıkması muhtemel savaştır.
Birçok yerel görüşe göre, iran Irak'a benzememektedir ve bu nedenle ABD bu savaşı kaybedecektir.
Ben tam tersini düşünüyorum.
iran, büyük ortadoğu projesinin icrasında karşılaşılan en büyük engeldir ve evangelistler bu engeli ortadan kaldırmak için ellerinden geleni yapacaklardır. Teknoloji ABD'den yana.
Muhtemel Savaş Senaryosu 1:
Günün erken saatlerinde israil ve ABD uçakları, Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar ve Afganistan üslerinden, Körfez'de ve Hint Okyanusu'nda bulunan Amerikan uçak gemilerinden kalkışa geçer, iranlılar henüz uykudayken, askeri mevzilerine, tesislerine ve askeri birimlerine füze ve bomba yağdırır. Nihai hedefe varmak için atışların isabetli olması gerekmektedir. ilk şoku atlatan iran'ın hava savunma unsurları ikinci hava saldırısına uçaksavar ve karadan havaya savunma füzeleri ile karşılık verir. Akabinde iran Hava Kuvvetleri, saldırı uçaklarını karşılamak üzere jetlerini kaldırır. iran saldırıyı tüm dünya haber ajanslarına geçer ve savaş ilan eder. Şayet askeri havaalanları ilk anda bombalanmazsa iran savaş uçakları epey sorun yaratacaktır. iran, ABD saldırısının etkisini kırabilmek için karadan karaya füzeleri ile israil'i ve ABD'nin Irak'taki askeri gücünü vurur. Aynı anda iran donanması ABD deniz gücünü imha etmek üzere operasyona başlar. Petrolün varili 100 doları geçer, yeni ekonomik kriz dalgası tüm dünyayı sarar.
Sadece hava saldırısının iran'ı bitirmeye yaramayacağını farkeden ABD Irak'ta bulunan birliklerinin bir kısmını iran sınırına sevkeder. iran topraklarına giren abd güçleri iran ordusu tarafından ülkenin içine çekilmek suretiyle çembere alınır, ikmal yolları kesilir. Bu arada iran donanması ve karadan havaya füzeleri abd donanmasına ağır zaiyat verdirir. Çembere alınan abd güçlerinin imha edilmesini müteakip, abd'nin askeri gücünü kırmak isteyen iran, kara birliklerini Irak'a sevkeder. Hafif direnişi kıran iran birlikleri bağdata kadar ilerleyerek şehri kuşatır. Çarpışma dengesini kaybeden abd güçleri ile girilecek hafif çatışmalardan sonra bağdat düşer, abd yönetim kadrosu esir edilir.
Barış görüşmeleri başlar.
Muhtemel Savaş Senaryosu 2:
Sabah namazını müteakip abd hava saldırı unsurları israil hava kuvvetlerinin de desteği ile iran'ın stratejik askeri tesisleri ile nükleer tesislerini ve önemli hedefleri bombalamaya başlar. B52 bombardıman uçakları, elektrik santralleri, petrol rafinerileri, sivil ve askeri iletişim şebekelerine yoğun hava saldırısı düzenlerken, abd avcı uçakları da askeri havaalanlarına, uçaksavar ve füze bataryalarına, cephaneliklere ve askeri mevzilere saldırır. Yoğun hava bombardımanı ile ilk dakikalarda iran'ın hava savunma sistemi çökertilir. iran karşılık vermek istese de, iletişimin kopması ve hava savunma sisteminin büyük ölçüde felce uğraması sebebiyle ancak cılız uçaksavar atışları ile karşılık verebilir. Kullanılabilir durumda olan birkaç füze rampasından israil'i ve Abd'nin Irak'taki askeri unsurlarını vurmak isteyecektir. Hava taarruzunu önlemek için kaldırılan iran jetleri de hava da müttefik güçlerince imha edilir.
Hava saldırısına karşı kendini savunamayan iran, denge kurabilmek için kara gücünü devreye sokar ve Irak topraklarına girer. ABD'nin yürüttüğü psikolojik harp sayesinde iran Ordusunda bulunan diğer etnik unsurlar savaşmayı reddederler ve kara birliklerini zayıf bırakırlar. Kara savaşını düşünmeyen ABD, iran'ın Irak topraklarını saldırması dolayısıyla Irak'ta bulunan birlikleri ile önce savunma pozisyonu alır, ardından zayıflamış olan iran kara birliklerine karşı taarruza geçerek iran topraklarına girer. Bu süre de kara operasyonu için gerekli olan yedek birlikler Irak'a sevkedilir. Abd ordusu tahrana kadar ilerleyerek başkenti ele geçirir ve mevcut rejimi fesheder. Sıra bir sonraki ülkeye gelmiştir.
Aklım erdiğince savaşı tasavvur etmeye çalıştım. ikinci senaryonun gerçekleşme olasılığı daha yüksek gibi geliyor.
Sonuç ne olursa olsun, bu savaştan en büyük zararı yine türkiye görecektir.