yenilgiyi kabul etmek hissi. gururuna yediremiyor insan. "onca sene savaştım olmadı, hadi bırakayım artık bu hayatı." demek gibi geliyor bana. o hallere kadar geldiğim oldu. intiharla, ölümle burun buruna olduğum da oldu. ama şu an düşünüyorum da inadına yaşamalı insan. ne olabilir ki en fazla? her şey daha da berbatlaşır. e zaten bu hale gelmiş bir insan alışır bu duruma. duygusuzlaşır bir yerden sonra. kötü olana odaklanmak yerine en ufak mutluluklara takılmalı insan.
Hayatta hata veya yanlış yapabilmek, her şeyin bizim elimizde olmaması, bazen cahillik etmek ama sonra özür dilemek, hayatın devam etmesi, her şeyin zaten toz pembe olmaması ama buna rağmen iyimser olabilmek, kişisel olarak üniversiteyi bitirmek istemek, işe başlamak, sevdiklerimi ailemi ve beni tanıyanları üzmek istememek, bazı şeyler geçmese de bunu kabullenmek, çok fazla uhrevi beklentimin olmaması.
etrafımızda bizi seven,bizi sayan,bize değer-kıymet veren bir çok insanın olması,şayet intihar edersek bu insanların ne kadar üzüleceği,kahrolacağı bizim intihar etmemiz için yeterlidir.
imansız şekilde intihar edenlerin ebediyen cehennemde kalacak olması.
imanlı olarak intihar ederse cezası bitene kadar burada kalacak.
Çok sıcak çooook!
Git gel konya altı saat. Yine gelirsin ve bu defa daha ağır şartlarda. Dünya sınavını vermek zorundasın. Sınıftan kaçınca okul bitmiyor. Sadece çilen artıyor. Kır egonu ve Alman gereken dersi al. Sonra zaten gideceksin.
ilaç içip intihar edince gözümü ertesi gün yoğun bakımda açtım. Maalesef lanet olası bir can var ve acılar içinde kahrolmadan çıkmıyor. Vücut kahpece ihanet ediyor intihar edince.
Benim vücudum uyurgezer halde kendi kendisine gidip söylemiş intihar ettiğini. Sonra yoğun bakımda midemi yıkamışlar.
Geçen gün kendimi iple asmaya çalıştığımda vücudum tir tir titredi kurbanlık koyun gibi. Korkudan vazgeçtim yine.