intihar etmeye karar vermek, cafe'de oturup nescafe icmeye karar vermekten, biraz daha agir ve karmasik oldugu icin, insan ruhunda gel git'lere yol acmasi, davranislarinda tutarsizliga yol acmasi normal karsilanmalidir. en azindan, insan sirf ilgi cekmek icin kendi olumunu* one suruyorsa, bu bile ilgili sahsin yeteri kadar problemli oldugunun bir gostergesidir. 3-5 defa bahseder, 1-2 defa numaradan denermis gibi yapar, aa sonra bir bakmissin bu sefer basarmis. insani bu davranis bicimine iten kosullar degismedikce, " bak arkadasim bu yaptigin dogru degil, delikanli adam yapacam dedigi zaman yapar" gibi ucuz yaklasimlar bir fayda saglamayacagi gibi, intihara tesebbus eden kisiyle yakinlik durumunuz ve iliskinize bagli olarak sonradan derin bir vicdan azabiyla bas basa kalmaniz olasidir.
hayata son vermenin kolay bir karar olmadığının farkında olan insanlardır. aynı zamanda da hayatın en dibinde olduğunu, ne yapsa artık düzelmiyeceğini düşünen insanlardır.
belki bazıları ilgi göstersinler diye bu yola başvurur. yine de bu insanlara farklı yaklaşmalı. demekki adam umduğunu bulamıyor bu hayattan. annesinin , babasının ilgisizliğinden yakınıyor belki de. yani bir şekilde hayatının her türlü yanından tekme yemiş insandır.
intihar bahsidilecek bir şey değildir. intihar eden kişinin aklı başında deildir bu nedenlede bunun bahsi yapılmaz. intihar edecek kişi bunun konusunu yapmadan eylemi gerçekleştirir.
kalp kirizi gibi birşeydir. beyinden bazı hormonlar salgılanır ve eylem haline geçilir. bir nevi cinnet misali. o kopma anından sonrasını hatırlamazsınız bile. sadece titreme ve korku hakim olur. fakat hissedilen tek duygu meraktır. sonucu merak etme hissi ise intiharı hızlandıran etkenler arasında yer alır.
kimilerinin intihardan bahsetmeleri terapileridir. bir gün bir şekilde çekip gitmenin kendi elinde olduğunu yine kendine hatırlatmalarından başka bir şey değil. süreci uzatan bir terapi. ama sonuç çoğunda kaçınılmaz oluyor.
(bkz: slyvia plath)
intihar etme planını eyleme dökemeyen insandır.zira bu karmaşıklığı zamanında şahsen ben de yaşamıştım.hakiki bir karmaşıklıktı .o zamanlar orta okul öğrencisiydim henüz,bayılmak ile ölmenin arasında duran kalın çizginin farkındalığını henüz yaşayamamış bir ergendim, mesele elbette bir kız meselesiydi. hatta müslüm babadan benim meselemi dinleyecek kıvama gelmiş, hayatımın en büyük acısını yaşadığımı zannettiğim günlerdi.kimbilirdi ki ilerleyen yıllarda arabesk dinleyenlere ıyy çekeceğimi...intihar denemem bonibon yiyerek kendimi öldürmeye uğraşıydı.evet yanlış okumadınız tam 3 kutu bonibon yedim,elbette bu bir intihar değil intihar etme taklidiydi.ki bence intiharların en karizmatik hali ilaçla edilen intiharlardır.3 kutu bonibonun 1 kutusunu hakikaten kusarak geri çıkarmıştım, ama bu eylemin sonunda gerçekten huzurluydum.bu olaydan sonraki yaşamıma intihar eylemine kalkışabilecek kadar cesaretli bir birey olarak devam ettim.en azından bir süre öyle zannettim, ama o kadarı bana yetmişti.