başkasının aşık olacağına inanırım, hatta gerçekten iki tarafın içine siniyorsa onlar yerine bile heyecanlanırım. ancak kendim aşık olacağımı hiç sanmıyorum.
bu arada ''zırhlarım vardı hep. ama gel gör ki beyfendi o koca zırhlarımı delip geçip kalbimin tam ortasına yerleşebilmeyi başardı. kalbime hoşgeldiniz bayım. sonsuza dek orada hapsolmanız dileğiyle...'' bu gerçekten var. bir çok kişiden gördüm ve duydum.
Bunun nesi garip, nesi ilginç anlamakta güçlük çekiyorum.
Aşikar olduğu üzere, teknoloji ve internet çağındayız.
insanlar hayatlarını kolaylaştıran hemen hemen her şeyi teknoloji aletleri veya internet aracılığıyla yapıyor, Yapacak.
Herhangi biriyle internet üzerinden tanışmayı şiddetle eleştiren, çok ilginç ve olağanüstü bir durummuş gibi yansıtanlar; kuvvetle muhtemel, iki mantıklı kelimeyi bir araya getirmekten aciz, silik tiplerdir.
Yok bu işler bana ters, ben ancak babaannemin bana uygun gördüğü bir karşıt cinsle tanışabilirim diyenler de bir zahmet köyüne dönsün...
yüz yüze görüşülmediyse biraz abazanlık olarak bakacağım durumdur. ama iki kişi internette tanışmış, daha sonra da gerçek hayatta buluşmuş ve bundan sonra birbirlerine aşık olmuş olabilirler. onda bir sıkıntı yok.
ama karşı tarafı sadece internette gördüyseniz... ya kırıcı olmak da istemiyorum ama anladınız siz. *
aşk da ne kelime amk!?
birader, instagramdan tanıştığı kızla şu an evlilik hazırlığı yapıyor.
üstelik yurtdışında ve üstelik buradaki kurulu düzenini bırakıp isviçreye yerleşme planı doğrultusunda iki aydır dil eğitimi alıyor..
aşkın boyutuna bakın!
Olabilir olmaması için hiç bir neden yok. Biraz sosyallik biraz dikkat biraz da anlayış bunu tetikleyebilir. Her zaman hoş bişeyler olmaz diye bir ön yargı tamamı ile saçma.
Sonuç olarak dışarda, yolda yürürken tanıştığınız bir insan da belli bir süre sonra yaratığa dönüşebiliyor, yazılan entrylerden gördüğümüz gibi. Bence zaman vermek lazım, denenebilir. Burda bir çoğumuz bir yazıya bile tav olabilecekken özellikle. Yaşayalım görelim tehlike arz edeni ayırt edecek kafa hepimizde var sinsilerine denk gelmeyelim yeter. Her şey olabilir.
Aşık olursun, oldumda fakat hemen görünce 'aa bu hayatımın aşkı' demiyorsun, konuşuyorsun önce hayata bakışını, karakterini, sevdiği şeyleri sevmediklerini ona dair her şeyi öğreniyorsun yani gerçekteki gibi iletişim kuruyorsun, daha sonra bakıyorsun ki aslında senin ruh eşin ve iyi anlaşabileceğini düşünüyorsun ve bazı duygularını açıyorsun ona diyorsun ki mesela ' ya biz seninle baya iyi anlaşıyoruz ' yada ' artık biz arkadaş olamayız daha fazlası sanki.. ' diyorsun eğer oda sana o gözle bakıyorsa aşk başlıyor..
Lakin internette her tanıştığınız, size her 'merhaba' diyen kız sevgilin değil ve olmakta istemiyor.
Bizzat yaşadığım olay. Tam üç sene sürmüştü. Belki de hala sürüyordur. Ya da alışkanlık mı ? Olmamalı. Elini bile tutmadım. Dostluğa dönüşen aşk mı ? Sanmıyorum, hep arkamdan vurdun. Peki ne ? Unutamamak mı ? Ama hayatıma devam edebiliyorum. Yarım kalmışlık mı demeliyiz ? Seninle tam olmaya bir ömür yeter mi ki ?
Hepiniz sanki sanal ortamdan karşı cinsle flört etmemişsiniz gibi konuşuyosunuz sanki olağan üstü bir şey. Denenmesinin zararı değil öğrettikleri olur zira sonu genelde hüsranla biten ama devam ederken stalk seviyesini ılerleten ve heyecanlandıran bir şey.
Bundan 1,5 yıl önce başıma gelen salak bir durumdur.
Aslında aşk demek ne kadar doğru olabilir bilemiyorum ama beni hayli üzmüştü.
Hayatımda sesini hiç duymadığım, hiç görmediğim biriydi. Hala daha öyle, ama artık sıradan biri benim için. Sesini merak etmiştim ama sonradan bu merakımı da unuttum.
Karşılıksız olan bu durum çok saçma bir durum. Birisini yazdıklarından, anlattıklarından sevmek çok saçma. ismini bile bilmediğin birini sevmek çok saçma.
Bu kadar saçmalık içerisinde ona yazmaya cesaret edemeyişimi de saçma buluyorum ya neyse.
Evleneni bile var hemde akrabam. Çok da mutlular üstelik. Bi de üstüne üslük oğlan alevi kız sünni. Bu işler nasip. Nasibin Nereden geleceği pek belli olmuyor.