Yaşım çok büyük değil ama ilk bilgisayarımı 2002 de falan aldım. Ailem internet kulanmama uzuuuunca bi süre izin vermedi. Bilgisayarı kullanmaya, hızlı klavye kullanmaya, bilgisayar oyunlarına o aralar alıştım.
O zamanlar tübitak'ın yanardağlar, depremler falan gibi dergileri olurdu çocuklar için. Ya da ansiklopediler vardı kim kimdir, neden ne için, bu nasıl çalışır gibi çocuklar için hazırlanmış kitaplardı. Onları okurdum.
iyi mi oldu? iyi oldu. Tech native bi nesilin çocuğu olmaktansa iki kuşağı da faydasından yakaladım.
çelik çomak, 9 taş, simit, saklabmaç, tek kale maç. sonraları atari 98798798979 in 1 oyunlar, tetris, nintendo, 1.44mb lık disketlerde oyunlar falan derken işte...
çay demleyip televizyon izliyorduk, radyoda takip ettiğimiz programcıları dinliyorduk, kitap okuyorduk, tespih çekiyorduk, derin hayallere dalıyorduk ve en geç saat 00:00'da uyuyorduk hatta öyle ki akşam 9'da uyuyan insanlar vardı çok değil daha 10-15 yıl önce evlere bu kadar internet girmemişken...
uyuyordum. bildiğin veletken sürekli uyurdum ben. yastık yorgan battaniye.. büyüyünce nasıl olacak acaba diye düşüne düşüne uyumak. cumartesi gündüzleri hemde ne güzel olurdu. öğle yemeğinden sonra tekrar uyumak. Çabucak yiyip yatağa geri gelmek.. Aynı şekilde hizalayıp yatağın sıcak yerini tekrar bulabilmek.. büyük şeylerdi bunlar benim için.