cok guvendigi biri tarafindan kandirilmaktir efenim.onca zaman guvendigi biriyle planlar yaptiktan sonra karsi tarafin sebepsiz bir sekilde yuzustu birakmasi sonucunda bunyede olusan acinin yerini hicbir aci tutamaz.
çaresizlik...
deli gibi yardım etmek istesen de, işi gücü bırakıp her daim yanına da koşsan, elinde bir şey gelmiyor ise, hiçbir şeyi değiştiremiyor isen,çaresizliği dibine kadar hissediyor isen, çok canın yanar.
üniversite bitirip bir kaç dil bilen her dakikasını mühim bilgilere eğitimlere ayıran ama daha siyahla beyazı zor ayırt eden insanları bir iş sahibi olarak görmek.
kalbim iğnelerle delinmiş gibi... ve 100 katlı bir gökdelenin tepesinden atılmışım. Müzik budur. Empyrium budur... Sebepsiz yere insanı mazoşist yapar...
deliler gibi aşık oldunan sonra bazı sebeplerden dolayı uzaklaştırılan sevgilinin seni o kadar şeyden sonra terk edip gitmesi. kısaca aşık olunan kişinin aldatması denilebilir.
ince upuzun bir tuvaletin kapısının bozuk olması tuvalete gitmek için herkesin yatmasını beklemek tuvalette eniştenle karşılaşmak ertesi gün tuvalete giderken sözün arasına ben lavoboya gidiorum demek tek tek herkese.terlikleri önünde çıkarmak ve insanların içerde olduğunu anlasınlar tarzı bırakıp içerde şarkı söylemek.bir insanın başına gelebilecek 92 şeyden yaklaşık 38.si falan
acı biber turşusunu rekor kıracağım diye fazla fazla yiyerek akabinde tuvalette "ulan şerefsizler kabız olduğumu unutmuşum siz neden hatırlatmıyorsunuz....!" diye yakınmak
hani hoşlandığın kız senin onu sevdiğinden habersiz yanından geçip gider ya, hatta farketmez ya bile yanından geçtiğini... kim olduğunu, nasıl sevdiğini bilmez ya hani. göz göze gelmeye korkarsında o başka yöne bakarken gözlerini bir an olsun ayıramazsın ya ondan, ve en acısıda hissettiklerden, canını yakan o aşk denen şeyden haberi olmaz ya, ağzını açıp söyleyemediğin, "seviyorum işte, hemde deliler gibi" diyemediğin an vardır ya, demeye cesaret edemediğin an... işte insanın canını en çok yakan şeylerden sadece biridir bu.