bugün

insanların refah düzeyleri arttıkça, teknoloji geliştikçe içinde bulunduğumuz durum. Dünya'da böyle midir bilinmez ancak türkiye'deki vaziyet bunu getirmiştir. Çocukluğumda apartmana yeni taşınan komşularımızı ziyarete gittiğimizi ve apartmanda herkesin birbirini tanıdığı yılları hatırlarım. hatta çocuklarımızın emanet edildiği yakın komşulukları. Şimdi apartmana kim girmiş kim çıkmış bilinmez.

Teknoloji mi yaşam standartları mı bizi buraya getirdi bilmem. Ancak utanmasak yeni komşuları facebooktan arattırıp arkadaş olarak ekleyeceğiz. o derece saçmalaştı hayatlar. Aile içerisinde bile başkalaştı insanlar. Saçma sapan tv dizilerine hipnotize olmuş eriyik beyinleriyle nasıl da mutlu bir hayat sürdürdüğünü zannediyorlar. Yaşama kaygısı mı diyorum. Acaba hayatta iyi bir yerlere gelme sevdası mı bu insanların içine düştüğü durum. Koşuşturmaca mı? Hayır. Eskiden de kariyer, iş, okul vardı?! Neden bu kadar insanlar birbirine yabancılaştı?

Bayram ziyaretleri bile artık yapılmaz oldu. Kapıların kapanmadığı günler geride kaldı. insanların telefonda kayıtlı mesajlarla bayramları kutladığı, tweetler attığı, duvarlarına yazılar yazdığı saçma bir dünyaya düştük. Anneler, babalar artık unutuldu, insanlar sadece birbirine katlanır vaziyet aldı. O hayat koşuşturması nasıl bir hal almışsa beni de içine aldı. Çocukluğumun beraber geçtiği, kardeş gibi büyüdüğümüz yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen doğum tarihlerimiz arasında bile 3 gün ayrılık olan* kuzenimi öz be öz kuzenimi görmediğimi fark ettim. dile kolay 6 yıldır. Niye? Soruyu ben kendime bile cevaplayamadım. O kadar mı önemliydi bu kadar koşuşturmak? bu kadar mı zorunluydu bir yerlere gelebilmek? Sevdiklerini, dostlarını, akrabalarını ihmal etmek bu kadar mı moda olmuştu?

insanların doğum günlerini sanal ortamda kutladığı, evlendiğini, çocuk sahibi olduğunu, hayatında farklı yönlere saptığını ancak sanal ortamlardan haber aldık. Ve biz Bu sanal ortamlardan, sosyal adı altında antisosyalliğe iten mecralardan mı öğrenecektik? "Komşun aç yatarken tok yatan bizden değildir" denilen bir dinin mensupları daha komşusunun kim olduğunu bilemeyecek miydi?

Rahat bize o kadar battı ki özgürlüğümüz, hürriyetimiz için genç yaşta bile ana, babadan kaçma kurtulma girişimlerinde buluyoruz kendimizi. O kadar bayağı ve yabanileştik ki hoşgörünün semeresi okunmuyor hayatlarımızdan. Hayvanlar ne kadar evcilleşti ise yitip giden zamanda biz de o kadar yabanileştik. Birbirimize soyutlandık. Ne konuştuğumuzu, ne dediğimizi bile anlamadık. Aynı evin içinde bile konuşamayan insan sürüleri olduk. Bir dizi, bir programdan ve 2 tabak yemekten başka ortak noktalarımız olmadı. Ne diyeyim allah sonumuzu hayır etsin...
Ozellikle isyerlerinde oldukca artan durumdur.
çıkarların her şeyin önüne geçmesinden kaynaklı durumdur. zira artık bir kişiye yararınız yoksa ne samimiyet bekleyin ne tatlı bir söz. bu kadar basit.
(bkz: okumadan bastım artıyı)

doğru bir tespittir bu ahir zamanda.
2012nin samimiyet yılı olacağı söyleniyordu buna göre insanlar, bu yılda samimi bulmadıklarını kendinden uzaklaştıracak doğallık arayışına girecek bencillikten vurdumduymazlıktan uzak duracaklardı ayrıca medyada yapmacık doğallıktan uzak sunucuları programcıları görmek istemeyeceklerdi ancak en başta hala acunun tvde olması bu tezi çürütmüştür.
bugünün sorunu olmayan bir durumdur. sadece büyüdüğünüzü ifade eder.
insanın kendi samimiyetsizliğinin farkına varması imkansızdır. Zira beyin illa ki kılıf uydurur ve insan samimiyetsizliğini kabul edemez, bu yüzden ispatı zor bir durumdur. Samimiyetsizlikle suçladığınız kişi samimiyetini ispatlamak için didinir ve siz bir samimiyetsizliğe daha tanık olduğunuz için insanlardan nefret etmeye başlarsınız. Sartre boşuna dememiş: Başkaları, cehennemdir.
güncel Önemli Başlıklar