Okul vasıtasıyla Henüz tanıdığın yeni yeni arkadaş edindiğin insanlardan dirsek yemek insana az biraz dokunur da esas can yakan en yakınındakilerden kazık yemektir. işte insana asıl bu koyar. taş uzaktan gelmez. Zira esas Dostum deyip sırtını döndüğün seni nasıl hançerleyeceğini iyi bilir.
(bkz: balıkesir bandırma, koy götüne rahvan gitsin aldırma)
evet şuan içinde bulunduğum durum diyebilirim. hayatımın en kotu arkadaşlıkları üniversitedeyken karşıma çıktı. ilk zamanlar iyi güzel gidiyor dediğim her şey zamanla boka sardı. uni arkadaşlarımın bana en yakın olanları bile aslında en ufak bir şeyim için fedakarlık yapmazlar mesela. hani ne bileyim minicik bir riske bile girmezler. ancak gerçek arkadaşlık böyle değildir. en değerli arkadaşlıklarımı lise yillarindayken edindim. hala da o sağlam arkadaşlığımız devam ediyor. birbirimize için hiçbir fedakarlığı yapmaktan cekinmeyiz. arada samimiyet öz kardeşinle olandan farksızdır hatta daha ileridir.
bunu niye yazdım bilmiyorum ama doldum biraz sanırım. ancak buradan üni ye yeni başlayacak arkadaşlar için verebileceğim en büyük tavsiye şudur ki insanlara güvenmeyin. çünkü insanlar büyüdükce o saf masum duygular yerini çıkar ilişkilerine bırakıyor.
herkesin bir nedeni var; elbet benim de kendimce düşündüğüm şeyler oluyor. insanlardan, yaşamam gereken, etrafımda olan, tanıdıklarım, tanımadıklarım, çok bildiğini sananlardan, bilmediklerini biliyor olsalar da biliyor-muş gibi yapanlardan, ruhlarını ve karakterlerini düpedüz ortaya dökmek yerine bir çeşit ego ile her türlü açığını kapatmaya çalışan, tek dertleri günün, dakikanın ve saniyenin her anında ne kadar mükemmel olduğunu göstermeye çalışan, namusu bacak arasında, beyni ise hiçbir yerde aramayan, bilgiyi hiçe sayıp, cahilliği kutsayan, sanki ucuz bir fabrikanın öylesine bir ürünüymüş gibi birbirinden farksız olan bu insanlardan ben oldukça soğudum.
çoğunlukla toplu taşıma araçlarında nükseden durumdur. zira yağmur ormanlarında o denli çeşitlilik yoktur. kafanızı direğe vurup oracıkta bu acıya son vermek istersiniz.
sürekli başıma gelen eylem. genellikle saçma sapan nedenlerden dolayı oluyor. zaten çevremde fazla insan var sayılmaz. bir de soğuyunca iyice azalıyor.
Sıklıkla yaşadığım durumdur.
Bazen karşımdakinin tek bir hareketi gözümdeki tüm karakterini sıfırlayabiliyor. Ne kadar seversem seveyim o andan sonra kralı gelse eskisi gibi bakamam o kişiye.
daha ne kadar soğuyabilirimi düşündüğüm fakat buna bir çare bulamadığımdır aynı zamanda.
bir kere soğumaya başladıktan sonra bu aynı şekilde yükselerek devam ediyor, bitmiyor, sanırım sonu da yok. çevrendeki insanların hareketleri bir bir gözüne çarpmaya başlıyor, aslında soğumadan önce normal karşıladığın şeyler, artık nefret ettiğin şeyler olmuş oluyor bile. kaçışı yok.
insanlar sahtedir. Toprağa ne ekersen onu biçersin peki ya insana? iyi davran kötü davransın. Kötülük yapana iyi olsun. Böyle hainleri kim sever dedirtmiştir. *