sonucunda, söyleyen kişinin yapayalnız kalmasına neden olabilecek durumdur. çünkü; herkes bir yolunu bulmuştur mutlu olmanın. yüzlerdeki maskeler düşüp de gerçeğin soğuk yüzü tanışılana kadar bu kişi de bir yol bulmalıdır.
en kestirme yol da şu olmalıdır:
"mutlu olmanın ilk şartı mutlu insan taklidi yapmaktır."
üstünden çok zaman gectikten sonra söylenenleri sağlıklı analiz edebileceğinden söylenildiginde karşı tarafa biraz zaman vermeyi göze alarak söylemelidir.
guclu ve gucsuz insanlara gore degisir. bazisi "bu bluz cok iyi olmadi baska birini giy istersen" denmesinden alinacagi gibi, baska biri de sevildigi konusundaki gercegi duymak istemez. yani bu gercege inanmak istemez. senin soylediginin mantigina, dogruluguna, sonuna kadar inansa da aslinda duymak bile istemez. cunku kafasinda kurdugu gercegin yerle bir olmasina gucu yoktur.
ayni sigara aliskanligi olan veya kilolu birinin "biraz az ic", "biraz az ye" denmesini duymak istemeyecegi gibi. aslinda soylenilen dogrudur ama bu hic onemli degildir iste. onemli olan soyledigin kisidir.
yani gercekleri soylemenin birak kabul etmeyi, duymaya bile gucu olmayanlar icin hic bir faydasi yoktur. her sey herkese soylenmez.
--spoiler--
soyleme, soylememek, soylemekten daha durustce bir davranistir. bunu unutma. (bkz: bad lik amiri)
--spoiler--