çünkü acizdirler. ancak aciz, 3. sınıf, ezik insanların allah din kitap inancı olur. bak dinin kalesi suudi arabistan'a. başındaki adamların inancı var mı? yok. inancı olsa bodrum'a gelip taş gibi cıbıl cıbıl hatunlarla zaman geçirirler mi. hayır.
aciz, ezik insanın bi şeylere inanç duyma ihtiyacı vardır. bi yerlerden motivasyon bulmaya, kendini sürekli diri tutmaya. yoksa boşluğa düşer, düştüğü boşluktan da çıkamaz. sen şimdi sadece karın tokluğuna yaşayıp hayatta hiç bir hedefin, amacın, idealin olmadığını düşün. sadece karın tokluğuna yaşıyosun o kadar. allah kitap öbür dünya inancın da yok. bi süre sonra demez misin, amına koyim hergün aynı terana, yaşasam ne yaşamasam ne diye. ama inançlı fakir şöyle diyor. ben bu dünyada çekiyorum, öbür dünyada karşılığını alacam. allah beni cennetiyle ödüllendirecek.
bak ödüllendirildin şu an. ehehe
dünyaya etkisi olmuş bilimadamlarının inançlarını araştırın. newton'u ve pek çoğunu. %80 i agnostiktir bu adamların. neden? çünkü bilim, doğruluğu ispatlanmamış hiç bir şeyin peşinden gitmez. madem bilimin ışığında gelişiyoruz toplumca; o zaman o adamların da bi bildiği var demek ki. bilim olmasa anamız sikilirdi anamız. ecdadımızı sikerlerdi. bu dinciler, inançlıyız kafasındaki kafatasçılar eskiden insanları iyileştirenlere şaman, büyücü gözüyle bakarlardı. aradan binlerce sene geçti, hala araplardaki yaşam standartlarına bak ve kıyasla bilimi öncü kabul eden ülkelerdeki yaşamlarla. daha önce de söyledim, yine söylüyorum. arapların ellerinden kabeyi al, petrolü al. aç kalırlar aç. sefil kalırlar. o kadar iğrenç, o kadar leş topluluklar. bak dikkat et, inancı al demedim bu arada. kabe'yi al. her yıl milyonlarca müslüman oraya hac görevi için gitmese, bu aptal orospu çocukları onları kaz gibi yolup durmasa bu adamlar geberirdi acından. o petrol keşfedilmemiş olsa, bu amın feryatlarının topraklarına denk gelmese, birbirlerini sikerlerdi yokluktan.
işte bu yüzden inananlarlar vardır. başka çaresi yoktur çünkü. hayatta hiç bi amacı, hedefi yoktur. boktan hayatını değerli kılabilmek için de öbür dünyayı düşler. he yarram, bak öbür dünya seni bekliyor şu an :dd
sorunun daha doğrusu tersi olan şeklidir. inanmak yaratılışın bir gereği ve icabetidir. cevabı aranması gereken soru inanmayanların neden inanmadığıdır.
insan inanmaya meyillidir bu hiç görmediği bir olgu dahi olsa ona inanır çünkü tam değil kudretinin yetmeyeceği şeyleri istemekte üzerine yok haliyle üstün bir ihtimal kaynağı lazım ona da böyle isimler takıyorlar.
köyde kasabada iş güç yok, zaman da bol, kafada kurdukça kuruyolar, kurdukça kendilerine inanıyorlar; yok tanrılar şöyle yok tanrılar böyle. her bölgenin tanrıları ayrı fark ederseniz.
türkiye'nin random yerlerinden 100 random kişiye sor, hepsi allah'ı başka türlü tasvir eder.
bir bilinmezi tanrı ile açıklamak, probleme yeni bir bilinmez eklemek demektir. -arthur schopenhauer
belirsizlik nedeni ile bir tanrıya inanır insanlar. insanların tahammül edemeyeceği tek şey belirsizliktir çünkü insanlar bilmediği şeylerden korkarlar. ölüm ise bilinmezliktir zaten. o çok bilinmeyenli denklemler neden kuruluyor sanıyorsunuz? hayatın kendisi çok bilinmeyenli bir denklemdir çünkü.
tanrı ise belirsizliği ortadan kaldırır ve insanlara istediği kesinliği verir. insanlar nedenleri arzularlar. insana bir neden ver ve hayatına kolayca anlam yükleyebilsin.
ha tanrıya inanmaları korkularını asla bitirmez. aksine sorgulayan insanlara göre daha çok korkar inançlılar. sadece korkunun neden çıktığını bilemezler o kadar.
sadece kendi hayal dünyanızda öldüğünüzü kurgulasanız bile çıkarım yapabilirsiniz yani. depresyonun tamamen zararlı bir şey olduğunu sanmayın. her şerde bir hayır vardır diye boşuna dememişler.