Biriktirmek insanda içgüdüseldir. Belki sincaplar kadar olayı abartmıyoruz ama birçoğumuz bir şeylerden bir parça biriktirmişizdir. Aşırısı ise sizi psikolojik vaķıa yapar.
Koleksiyonculuk ise bu hastalığın aslında hobiye dönüşmüş halidir. Ve bazı nesneler herkeste kendini aynı ölçüde göstermese de bu hobileştirilmiş hastalığı tetikler. Çakmak, tesbih, pul, para, taş, taso, bardak altlığı, Çakı sadece akla bir kaç saniyede gelen örneklerdendir.
Bir cok kizda gordugum pecete kolleksiyonu. Ayrica cesitli film,oyun veya cizgi roman figurlerinin koleksiyonu. Cesitli ulkelerden toplanmis magnetler.
insan kafatası. Ama öyle sıradan kişilerin değil özel kişilerin. Ne yapayım yoksa sizin kafanızı. Müze bile olur bu fikirden. Düşünün, bir duvarda Leonardo diCaprio, diğerinde Brad Pitt yanına da o sürtük karısı.
deniz kabuğu ; deniz sizce de çok mükemmel değil mi? ve bu mükemmelliğin derinliklerinde var olan, çeşit çeşit kabuklar... Söylendikleri gibi okyanusun/denizin sesini işitebilir miyim onlardan, merak ediyorum.
taş ; öyle çeşitleri var ki, bakmaya kıyamıyorum bazen. şekil şekil, renk renk! birbirinden daha asil hepsi. enerji veren doğal taşlar, çeşitli kayalar...
taşlar ve deniz kabukları birer mucize olmalı, bakmayı bilene.
Edit: Studio Ghibli animasyonları ve totoro'lu her türlü ürün. Bu kişisel zevkim.
her nesne koleksiyon yapılacak değerde değildir. biriktirmeden farklı olarak koleksiyon yapılacak nesnelerin bir özelliğiyle diğerlerinden bir farkı ya da üretim anlamında sınırlı olması gerekmektedir.
defter ya da çakmağın koleksiyonu olmaz. Ama örneğin zippo marka ve hatalı logo basılmış bir çakmağın koleksiyon değeri vardır.
Koleksiyon sayılmaz ama birkaç dupont ve zippo çakmağım var. Devam etmeyi uyandırıyorlar. He bide yaklaşık yüz yaşında bir çakmak taşı çakmağı var, yakması yarım saat sürebilir ama çok keyifli.