Eğer biz, bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek parça parça olmuş görürdün.... (Haşr Suresi-21)
bu Ayeti Kerime de yazanlara bakıcak olursak biz insanların durumunu düşünmek bile istemiyorum...
bu korku öyle cehennem korkusuyla ilgili olmamalı, sevgiyle karışık olmalıdır benzetmek günah olsa dahi üstteki entry yazan arkadaşıma ithafen belirtmek isterim bir çocuğun hayranlıkla sevdiği babasına karşı sevgisiyle beraber saygısından hayranlığından mütevellit korkusu da vardır...
ki o'na duyulan sevgi, korku vs. duygular başka hiçbir sevgiyle kıyas kabul etmeyecek kadar yücedir...
ne mutlu içinde allah korkusu yüreğinde allah sevgisi zeka sahibi olanlara bunları sadece diline dolayıp halkı kandıranlara karşı savaşanlara...
ama insanda Allah korkusu olmadımı önüne gelen her kötülüğü işler hiç bir şey yaparken çekinmez ancak Allah korkusu olduğunda yaptığı şeyin farkında olarak yapar.
Îmanda kemâle eren müminlerin fârik vasıflarından biri de onlardaki tâzîm ve muhabbetten neşet eden Allâh korkusudur. Esâsen Allâh korkusu; Rabbimizin biz kullarına olan nihâyetsiz muhabbetini, rızâ ve hoşnutluğunu kaybetme korku ve endişesidir. Bu yüzden, îmanda kemâle eren müminlerin büyük bir teyakkuz içindeki kalbleri, Allâh zikredildiği zaman büyük bir haşyetle ürperip titrer. Bu hâl, müminlerin Allâha karşı sâhip olmaları gereken edep, ihlâs ve takvâ gibi yüksek hâlleri de beraberinde getirir.
cenabı allahın yarattığı kullarından ilk isteği nedir biliyormusunuz panpalarım " sevilmek " evet allah sevilmek ister. bize bahşettiği muhteşem hediyeler ve ahirette hazırladığı ve bize vadettiği cennet ve sonsuz yaşam için sadece bir teşekkür bekler ve sevilmek ister. yapılan ibadetler bunun karşılığıdır. korkulmak ikinci plandadır. bize herşeyi bahşeden allah biz insanoğlunun sapıtması karşısında bile " benim bağışlamam ve rahmetim sonsuzdur " diyerek bizi şefkatle sarmalar. evet panpalarım cenabı allahı önce sevin sonra korkun...
Çocuklukta aşılanmıştır o korku. '' Yalan söyleme Allah baba taş eder '' gibi cümlelerle. Büyüyünce de kulaktan dolma bilgilerle fikir edinmişizdir. En fazla da '' insanlar bilinmezden sürekli korkarlar '' cümlesi yer edinmiştir beynimizde.