parça parça hihayelerden olusan ve tolstoy u sevme nedenı olabılecek kitap. ikizlerini yeni doğurmuş kadının canını almaya kıyamayan melege verilen ceza ve uzerınden gectıgı tum toprak parcalarının sahibi olacagı vadedilen adamın çabası ve getirilerinin oldugu hikayeler hem tekrar tekrar okunulur hem de anlatılır.
tolstoyun sanki çocuk hikayeleri tarzında veya okumaya yeni başlayanlar için yazdığı oldukça yalın ve basit bir kitap. kitapta yer alan iki küçük hikayede kahramanlar sırasıyla ilkinde melek ve diğerinde şeytan ve şeytancıklardır.
verilmek istenen anafikir oldukça basittir. kitabı lev tolstoy un yazdığını bilmeyen birisi, kitabın müslüman biri tarafından kaleme alındığına dair yüklü bir bahse bile girebilir.
"kendim sordum, cevabı da kendim buldururum" zihniyetli bienal mottosu. bir sergizeşt olarak asabiyetle yanıtlarım ki:
suyla lan suyla. ("su ile" değil bak, "suyla lan suyla." susuz kalınca insan, çıkıyor insanlıktan.)
koccaman bienal alanında bir damla su satmayan, masum pet şişeleri ise içeri sokmayan yönetime selam eder, entelektüel dimağlarından öperim. ya da öpmeyim. domuz gribi filan. hoş olmaz.
her şeye rağmen çok sevdik seni bienal. seneye yine gel e mi! yani.. iki seneye...