'mükemmelin ötesinde'yi ifade eden bir sözcük varsa sonuna kadar hak eden bir eser. bir şarkıyı damarlarda hissetmek nasıl bir şeydir, ben ilk kez bu eserde gördüm.
katledilen tüm güzel insanlara gönülden bir saygı duruşudur, insan olmanın ne olduğunu ruhun derinliklerine işleyen, güzel insan fazıl say'ın muhyiddin abdal'ın şiiri üstüne bestelediği özel eser.
&feature=share
not: 'insan olmak büyük iştir ve bir yaşam bile buna yetmeyecektir.' brecht
samimiyet ile samimiyetsizlik arasında çok ilginç bir bağ var. bu muhiyddin'in de aynı böyle bir psikolojisi var ola, çünkü ben de yoruldum. askerden geldiğim gün, bana sarılıp gözleri dolan, ağlayan kız, aynı gün yeni sevdiği çocuğun evine ciğer kavurma söyler. birlikte yerler. işte ayan budur.
En güzel seslendiren seranad bağcan'dır bana göre.
Hatta şöyle bir tesadüf olmuş diye biliyorum. Bu şarkıyı en güzel kim söyler diye düşünmüşler, sertab erener söylesin fikrine varmışlar bir konser için. Sonrasında sertab bir sebepten ötürü gelemeyince serenad bağcan'ı çağırmışlar. Fazıl say bir söyleşisinde iyi ki sertab gelemedi demiştir sonra da...
insan insan derler idi
insan nedir şimdi bildim
can can deyü söylerlerdi
ben can nedir şimdi bildim
--spoiler--
fazıl say'ın besteleyip, cem adrian, güvenç dağüstün, burcu uyar ve veselva erdener'in sesleriyle yeniden can verdiği muhyiddin abdal şiiri.
--spoiler--