75 doğruyla zamanında ilk ikibine girerek kazandigim bolum.
kazanmak zor degil. sayısalcılar on tane dersle boğuşurken dil öğrencisi tek derse çalışır. eglencelidir.
okurken gotunuzden kan alırlar. benim hocalarım aldı. ellerine sağlık. mezun olmadan üç tane tez yazmış oldum. bunları başka insanlara tanıtma fırsatları bulduk.
mezun olduktan sonra sadece dört gün iş aradım. her gün yeni bir teklif geliyor ve böyle bolluğu başka alanda bulmanızın imkanı yok.
mezun olduklarında "ingilizce öğretmeni" ünvanını alırlar.
4+4+4 yılda öğrencilerin her biri muhteşem bir analiz yeteneği, şahane bir dil bilgisi ve derin bir bilim sevdası ile mezun olurken bir tek ingilizce'yi öğrenemezler değil mi...
her öğretmen gibi yetenek+ilgi kombinasyonu olan öğrencilerinin zihinlerine de kalplerine de hitap ederler. öyle ki çok üzgün olduğun ve bir tiyatrocu edasıyla sınıfa giremediğin anlardan birinde öğrenci gelip "everybody is happy except for you, please, like be us" der. sonra gülümsersin elinde olmadan..."galiba ben 'except for' ve 'like' yapılarını öğrenmelerini sağlamışım" dersin. diğeri ingilizce mektup yazar, bir diğeri gözlerinin yaşarmasına sebep olacak ingilizce mail yazar gönderir. daha bir sürü örnek verebilirim.
mezun olunduğunda adayların her öğretmen gibi akademik başarısı yüksek/düşük öğrencileri olacak; bu kaçınılmaz, önemli olan mesleğini sevsin, hatta sevdirsin.
insan öğretmen olmamalı ama ille de kafayı yemiş ve ben öğretmen olacağım diyorsa benim gibi, seçeceği tek branş var o da budur. çünkü ingilizce öğretmeni olduğunda sadece öğretmenlik yapmazsın şansın yaver gider de kendini de geliştirirsen başka işler de yapabilirsin.
bir de vizyonun hayat görüşün farklı olur, bunu eğitim fakültesinde okurken diğer bölümlere bakarak bile anlarsın.
bilhassa orta okulda öğrenciler tarafından ingilizmiş gibi algılanan öğretmenleri barındıran meslektir. genç çıtır hatunların yahut pipolu ihtiyar adamların bu meslekte sıkça görülmesi bu duruma etkendir.
Okuduğum bölüm. Bu yıl harbi harbi pişman oldum çok yanlış bir bölüme gelmişim sanki. Belki de okuduğum üninin ders anlamında fazla sıkmasıyla da alakalı bu. Bilemiyorum. Ama yine de Sınavlara çalışırken önümdeki kitaba bakıp "bunu niye okuyorum ben?" Diye soruyorsam problem bende demek ki.
devlette yapılanı körelten, özelde yapılanı geliştiren meslek. Özelde öğretmenken yabancı öğrencilerle ingilizce konuşuyordum. devlette ise ay em fıromdan öteye geçemedik. Ama tabi para durumları, sigorta, emeklilik, tatil diye düşününce devlet seçiliyor malesef.
Bu sene mezun olduğum bölüm. Aile ve akraba ortamında rahatlıkla hava atabileceğiniz bir bölüm olduğu doğrudur ancak herkesin ooo güzel bölümmüş dediği kadar da güzel olmayan bir bölüm. Şayet verilen eğitim beklentilerin altında, tabi ki öğrenci potansiyellerini de göz önünde bulundurmak gerek. Bol bol karton kesilerek, sunumlar hazırlanarak geçen yıllar olarak nitelendirilebilir kısaca. Ayrıca devlette görev yapmak isteyenler için atanma sayısı hiç de azımsanmayacak derecede olmasının yanı sıra özel sektörde de rahatlıkla size iş buldurabilecek bir bölümdür.
sanırım anglofon ülkede yaşamamış olma koşulu aranıyor. istisnalar muhakkak vardır ama ingilizcesi düzgün bir ingilizce öğretmeni görmedim daha kamuda. özelde görmüşlüğüm var ama.
mesleğinden memnun olmayan ve 2. bir meslek seçmek isteyenlerin tercih edebileceği güzel ve zevkli meslek. tarafımdan da böyle yapılacaktır. dur yapma veya yap çok iyi demek isteyen varsa bi pm çaksın.
güzel gözüken bölümdür. önümüzdeki öğretim yılında okumaya başlayacağım kendisini. ayrıca özel sektörde mezununun ingiliz dili edebiyatı mezunundan farkı olup olmadığı merak edilendir.
