berbat müfredat ve niteliksiz öğretmenlerin sonucudur.ingilizce öğretmenliği bölümüne giren bir çok kişi başlangıç seviyesindeki ingilizceyle gelir,4 yılda ingilizce ''öğrenir'' ve hayatı boyunca seviyesi orada kalır,çünkü o artık dokunulamaz bir devlet memurudur.sonuç olarak karşımıza helo çıldırın havaryu ingilizcesi çıkar.
lütfen mesleğine bağlı,kendini geliştiren öğretmenler alınmasınlar,keşke herkes sizin gibi olsa.
din adamlarının din öğretmemesi gibi bir durumdur. kendin çabalamanı gerektirir.
ayrıca bu öğretmenlerin her konuya siyasi örnek verenleride mevcuttur.
din kültürü öğretenlerinin yanında bahsi bile geçmemelidir. sen şu ülkedeki dini programlarda sorulan sorulara, ülkenin dini yaşayış biçimine baktın mı hiç delikanlı.
ipneliğin daniskasıdır. gramerle ingilizce mi öğrenilir. 4. sınıftan üniversiteye kadar bütün ingilizce dersleri aynı. 4. sınıfta da eybisidi üniversitede de eybisidi diye başlıyor. sıkıntı çok büyük.
Kendi kendine öğrenilmesi gereken bir şeyi yanlış metodlarla anlatmaya çalışan öğretmenlere hitaben yapılan tespit. ingilizce okullarda veyahut kurslarda öğrenilmez. Dil yasayarak ogrenilir. Okuyarak, dinleyerek, konusarak... Sorun gramerse de bir ton video var.
Bizim zamanımızda durum daha içler acısıydı. ingilizce öğretmeni kadrosu vardı ben ortaokuldayken ama ingilizce öğretmeni yoktu. Bir pratisyen hekimi öğretmen diye verdiler okula. Bütün sene herifin tahtaya yazdığı kargacık burgacık yazıyı okumaya çözmeye çalıştık. Şimdi içimizden bir kaçı bu sayede kriptoloji uzmanı oldu. Hatta da vinci şifresinin yazarı bizim sınıftandı.
Edit: Lan aklıma geldi illa yazıcam bu anıyı. Şimdi ingilizce de "am,is,are" vardır ya hani. Sınıfta cennet diye bir kız vardı sesi çirkin mi çirkin gırtlaklanıyormuş gibi konuşurdu. Şimdi bu doktor tahtaya bunları alt alta yazdı cennet'e kalk kızım oku bunları dedi. Yok anam o kız okumuyor olmaz hocam okumam diyor. Kızım niye okumuyorsun? Ayıp hocam ben diyemem onu... Köy çocuğu işte nuh dedi peygamber demedi okumadı o tahtadaki yazıları.