bugün

eğer konuşamamasından kaynaklanıyors oturup ülkemin haline ağlanacak durum. konuşabiliyor da konuşmuyorsa yine oturup ağlanılası durum. Çünkü bu durumda adam/kadın'ın bir şey nasıl öğretilirden anlamayıp öğretmen olduğunun göstergesidir.

Hocalar ingilizce konuşsaydı çoğumuz -takılmadan- konuşurduk şu mereti.
Konuşmaması kendi tercihidir,karşısındaki topluluğun seviyesine göre değişir ancak 'konuşamaması' acıdır.Hep bu acıyı yaşadım ben lise bitene kadar,yaa sözlük.
ingilizce konuşsa türkçe konuşsun istenir.
türkçe konuşur.bilmiyo bu ingilizce konuşmadı denilir.
fransızca mı konuşsundur.
özetle tabi ki ingilizce konuşması iyidir.
(bkz: uluslararası ilişkiler okuyup ingilizce bilmemek)
ilköğretim ve lise seviyesinde ingilizce eğitimi gören öğrencilerin anlayamayacağı içindir. yoksa dil sınıflarında çatır çatır ingilizce konuşulur. öğrendiğin 2 tanecik tense i ingilizce'den mi sayıyorsun yoksa? milli eğitimin öngördüğü ingilizce seviyesi belli işte.

anadolu liselerinde you is diyen adamlar var. ne yapsın şimdi öğretmenler bunlara? onlar ingilizce konuşsa çok mu anlayacaksın? mal mal bakarsın, başka da bir şey yapamazsın. ya da gelir sözlükte zırlarsın.
muhtemelen kendiside bilmiyordur yoksa bilen hocalar öğrenciye hava olsun diye hep konuşurlar.
açıköğretim fakültelerinde her bölümü açan bir ülkede gayet normal olan durumdur.
türkiyede sık bulunan öğretmen tipidir.
Sadece kapıdan girişte selamlaşma için ingilizceyi kullanırlar, çoğunlukla 7'den 70'e herkez bilir.

Örnek bir konuşma:

+ good morning children.
- good morning teacher.
+ how are you today?
- i'm fine thanks and you.
+ i'm fine sit down please.
+ Ahmet oğlum yoklamayı al, bugün ki konumuz...