anadil düzeyinde ingilizce konuşan biri olarak bu dili geliştirmek isteyenlere verebileceğim ve zamanında çok faydasını gördüğüm tavsiyelerdir.
çok ağır dilbilgisine dayalı ingilizce bizim abuk okullarımız hariç hiçbir okulda öğretilmediği için dilbilgisi kurallarına, resmi bir kuruma ya da yurtdışında bir okula başvurmayacaksanız, aşırı boyutta takılmanıza gerek yok. öncelikle ingilizce size daha çok konuşma alanında mı gerekecek yoksa yazışma yı da öğrenmek durumunda mısınız bunu belirleyin. okul, özel ders ya da kurstan çıktıktan sonra taksim ya da kadıköy'deki barlara takılmadan direkt eve gidin ve tv'ye dahi bakmadan o günkü konuları en az bir saat yazarak tekrarlayın; böylece hem yazma pratiğiniz artar hem de konular aklınızda kalmış olur.
dilbilgisi kurallarını öğrenmek için kuracağınız örnek cümleleri kendiniz geliştirin ve her seferinde daha zor cümleler kurmaya çalışmak yerine kural aklınızda yer edene kadar aynı tür örnekten defalarca yapın.
öğreneceğiniz yeni kelimeleri aklınızda tutmanın tek yolu bol tekrar ve maalesef ezberdir; bundan kaçış olmadığını unutmayın.
ve en önemlisi: gün sonunda, o gün dikkatinizi çeken bir konuyu (siyasetten spora, sanattan dizi yorumuna kadar ne olursa olsun) muhakkak yükses sesle kendi kendinize ingilizce olarak yorumlayın. muhakkak hata yapacaksınız, hiç önemli değil. özellikle son maddeyi her gün düzenli olarak uygularsanız en geç bir ay içerisinde ingilizce konuşabilmeye başladığınızı göreceksiniz.
ve yurtdışında konuşacağınız kimse size "kelimeyi yanlış kullandın, cümleyi yanlış kurdun" demeyecek unutmayın. o sadece buradaki eziklerin yapacağı bir iş.
- neverwinternights oynamak.
- elder of scrolls 3: morrowind oynamak.
- Alt yazılı yabancı dizi izlemek, bilmediğin kelimeleri not almak.
- Çeviri yapmak.
lisedeki ingilizce hocamız 'ingilizce chat sitelerine' girerek ingilizcenizi geliştirebilirsiniz derdi.
ben de o gün çocuk aklıyla bilgisayarın başına oturdum, 'ingilizce chat' yazarak ilk siteye girdim.
tek bildiğim kelime 'hello' olduğu için rasgele bir kullanıcıya selam verdikten sonra, gelen cevap hep aynıydı:
-sex?
bunu görünce tabi hemen aklıma sex'in türkçe anlamı geldiği için cevap yazmadım. bir başkasına yazıyorum, ondan da aynı cevap geliyor. sonra ingilizcede sex'in farklı bir anlamının olabileceğini düşündüm.
çeviriden anlamına baktım. 'cinsiyet' demekmiş.
hocamız haklıymış, 'ingilizce chat'in gerçekten faydası varmış. o gün bir kelime daha öğrenmiş oldum. *
O dilde sevdiğiniz şarkıların sözlerini indirip okurken aynı anda şarkıyı dinleyip şarkıcının telaffuzunu yakalamaya çalışın arkadaşlar, çok faydası oluyor. Zaman zaman şarkıyı durdurup cümleyi onun gibi tekrar edip devam edin. Ama özellikle anlaşılır şarkılar seçin, slow şarkılara ağırlık verebilirsiniz alışma döneminde. Ben fransızcaya da böyle çalıştım, Fransa'ya geldiğimde kimse önceden yurt dışına çıkmadığıma inanamayacak kadar beğendi telaffuzumu; nitekim kesinlikle faydası oluyor.