ingilizce biliyor musun sorusuna ne cevap vereceğini bilememeye yol açar. evet desen olmaz, hayır desen olmaz. mecbur olaya açıklama getirip "ingilizce güzel yazıyorum ve okuyorum ama bi türlü konuşamıyorum ve karşıdaki anlamıyorum" dersin.
benim de içinde bulunduğum durumdur. okurken sorun yok. yazarken hiç yok. ama konuşmaya gelince kem küm, kem küm. milli eğitimin ingilizce öğrenme konusunda sunduğu olanakları son raddesine kadar sömürmüş birisi olarak diyorum ki bizim devlet ingilizce falan öğretemiyor. ingilizce eğitim veren okullara gidenler de "ingilizce öğrenmiş olurum hem, bu devirde dil bilmek büyük avantaj" diyerek hayallere kapılmasınlar. itüde çoğu hoca benim kadar bile ingilizce konuşamıyor. ne ingilizce eğitiminden bahsediyorsun sen? ayrıca ingilizce eğitimi ile ingilizce dilinde eğitim almak çok farklı şeyler, onu da belirteyim.
özgüvensizlikten, yanlış konuşursam dalga geçerler korkusundan ileri gelir. lan sanki rus kızlar "sen istiyor duj verecek 100 dolar" derken çok güzel gramere çok uygun konuşuyor. benim anadolu gencim yanlış yaparım diye çekiniyor. gerçi turistik yerlerde güzel konuşan doğulu işçi gençler, garsonlar, barmenler de yok değil hani. içinde bulunmadığım durum.
not: garson, işçi, veya barmen değilim.
tamamen pratiksizlikten kaynaklıdır. bir yerden sonra o muhabbet gitmez, tıkanır, gözünün önünden ezberlediğin kelimeler, phrasal verbler falan geçer ya, o çok acı.
pratiksizlikten ileri gelen sorundur. imkanımız olsa da yurtdışına gidip derdimizi meramımızı türkçe anlamadıkları için ingilizce anlatmaya kalksak düzelir aslında. (bkz: göt sıkışması)
bol bol konuşun. yalnızken konuşun. telaffuz düzelince konuşamayan diğerleri dalga geçiyor çünkü. aynaya karşı konuşun, sizin gibi telaffuzunu düzeltmeye çalışan arkadaşlarınızla ve ana dili ingilizce olan kişilerle konuşun. başka yolu yok yani, vahiy olarak inmeyecek ya.
sürekli ingilizce diziler, filmler izleyip yıllarca gramer gördükten sonra pratik eksikliğinden bi dili çözememe durumudur. ulan bu millet nasıl 6-7 dil biliyor diye merak ettirir.
önce kendi kendinize konuşun. konuşmayı biraz söktükten sonra insan karşısında konuşamıyorsanız bu sefer, gidin anne babanıza konuşun. sizinle aynı durumda olan arkadaşlarınızla konuşun. amerikada 3 yaşında veletler konuşuyor siz mi konuşamayacaksınız?