ingilizce küfür etmek

entry37 galeri1
    37.
  1. sevişirken iş görüyor. tavsiye ederim. kıps.
    0 ...
  2. 36.
  3. cursing at some other language won’t make you any cooler.

    Give up.
    0 ...
  4. 35.
  5. fuck you fucking fuck bla bla. hep aynı.
    tercümeleri bile bazen daha keyifli. baygın gözlü fahişenin çocuğu gibi mesela.
    2 ...
  6. 34.
  7. this your fucking problem.
    turkcesi: senin derdini s***m
    0 ...
  8. 33.
  9. mak yu, mek yu tarzı küfürlerdir.
    1 ...
  10. 32.
  11. türkçesinden daha çok rahatlatıyor.
    2 ...
  12. 31.
  13. Türkçesi kadar işlevi olmayan eylem.
    You fucking piece of shit!
    1 ...
  14. 30.
  15. Görüldüğü gibi sıkıntılıdır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1038552/+

    Ve insana haz vermez.insan bazen ağız dolusu amına kodumun çocuğu, senin belanı sikerim falan demek istiyor çünkü.al çevir ingilizceye.gitti tüm hava.
    2 ...
  16. 29.
  17. insanda küfür etkisi yaratmayan durumdur. böyle salak demiş gibi hissediyorsun, anlatabiliyor muyum? tatmin olamıyorsun yani. karşı tarafta takmıyor zaten. böyle bir ağız dolusu ohaa falan da diyemiyorsun. ıı, yok yani.
    1 ...
  18. 28.
  19. 27.
  20. 26.
  21. 25.
  22. bir süre sonra alışkanlık olandır. envanterinde türkçe küfür ve cinsel içerikli kelime bırakmaz insanın. olsun en azından güzel türkçemiz kirlenmez yine de.
    0 ...
  23. 24.
  24. türkçesi varken ingilizcesi de niyeymiş diye kınayabileceğimiz türkçe karşıtı bir eylemdir. rahat rahat türkçe küfret kardeşim, çekinme ağzına ne geliyorsa söyle...
    dilimizde yabancılaşmaya hayır amk!
    0 ...
  25. 23.
  26. bir blackburn rovers maçında tugay kerimoğlu için ağız okuma sonucu farkına vardığım eylem.
    (bkz: fuck off)
    0 ...
  27. 22.
  28. çift işlemcili, 64 bitlik veriyolu* varken, 8 bitlik veriyolu kullanmak gibi bişeydir.
    1 ...
  29. 21.
  30. Abartılarak "fucking fuck" bile denilebilir olaylar için.
    0 ...
  31. 20.
  32. öfkeyi gereken ölçüde kusamamaktır... ama sözcük kombinasyonu az olunca, sinirlendirme oranı da az olup, "lan fuck dedi, önemli bişey değil" izlenimine kadar gidebilecek, böylece toplumsal şiddet oranını azaltabilecek olaydır.
    (bkz: aşırı zorlamalı içten yanmalı teoriler)
    2 ...
  33. 19.
  34. 18.
  35. *olum necati atsana şu pası be bilader..
    + ...
    *lan atsana lan kaçtı güzelim pozisyon.
    +fuck..
    *ney?
    +faul ya faul dedim..faul vardı orda.
    *ya bi siktir git aminiyum..
    0 ...
  36. 17.
  37. küfürde eğer estetik varsa, ingilizce küfürlerde yoktur bu şey. matrix serisini referans alırsak; küfre en yatkın dil fransızca diyordu bize merovingian.

    aziz nesin'in bir hikayesinde vardı bir küfür. öyle az buz değil; eşiktekini beşiktekini, ebeni bebeni türünde üstelik de kafiyeyle ilerliyordu, yarılmıştım tabii okurken. bizde de iyi cevherler var yani.
    0 ...
  38. 16.
  39. bir burhan altıntop davranışıdır.

    - ohh şeeeets...
    1 ...
  40. 15.
  41. asla türkçe küfür etmek kadar zevk duymayacağınız, asla ve asla türkçedeki gibi şöyle dolu dolu küfür edemeyecek olmanız demek. insan sinirli ruh halinin hakkını vermeli, evet.

    sonuç: ingilizce kesmiyor.
    1 ...
  42. 14.
  43. kıt küfürler olduğu için lezzet vermeyecek tarzda küfür etme biçimidir. isteksiz edilen küfür sınıfına girmesi olasıdır.

    zengin küfür içeriği olmayan dile dil demem ben. mesela ingilizce "eşiktekini beşiktekini yedi ceddini s*kiim" dediğin vakit pek bir mana ifade etmeyecektir. iş bu sebeple ingilizce konuşan kişilerden "hey adamım!! senin sorununu ne biliyor musun? kıçın kocaman olması" tarzı şeyler duyarsınız. ne ki şimdi bu? nedense bu küfür diye söylenen şeye ecnebi milleti celallenir, yedi ceddine düz gitmişsin gibi sana girişir. ulan ben o küfürü ederken zevk almamışım bikere. sittiri boktan söz yüzünden niye dayak yiyem ki?

    ederim misler gibi türkçe sunturlu küfürümü, döven memnun, dayak yiyen memnun. (bkz: oh ne ala memleket)
    0 ...
  44. 13.
  45. bir sabah programında küfürler sansürlendigi icin bir kadın konugun agzından dökülen sözcükler.

    (bkz: you are crazy bastard)
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük