biz Türkler ingilizceyi gereğinden fazla kafaya takıyoruz,
aksanlı konuşmasan ne olur,
konuşurken gramer hatası yapsan ne olur,
akıcı konuşmasan ne olur.
Sonuçta ikinci yabancı dilin.
Niye bu kadar kasıyoruz?
ingilizce bilmekten cok farkli olandir.cevrem bir cok insan var ingilizceyi iyi bildigini iddiaa eden ama bunlar sadece gramer konusunda iyidirler gunluk konusma hayatini pek bilmezler ve akici sekilde konusamazlar.
ingilizceye maruz kalmakla mümkündür. sadece film ya da dizi izlemek olarak düşünmeyin. oturun her gün 1 saat boyunca cnn haber bültenini izleyin. kulağınız dolsun. şiveniz nasıl etrafınızdaki insanlarla şekilleniyorsa bu diliniz de böyle şekillenecek. sonra internetten yabancı insanlar konuşun. bu kadar zor değil bu dili güzel konuşabilmek.
biraz gramer, biraz kelime bilgisi ve bol okuma ve bol bol pratik ile kolaylıkla üstesinden gelinebilecek eylem.
türkçe düşünmemek, yeni öğrendiğiniz kelimeyi/kalıbı kullanmaya kendinizi zorlamamak ve telaffuz yanlışı yaptığınızda önemsemeyip devam etmek tabi sonradan doğrusunu öğrenmek sayesinde daha da kolaylaşır ingilizce konuşmak.
yaklaşık bir haftadır türkçe'den daha fazla ingilizce konuşuyorum ve şu an ilk gün yaşadığım takılmalardan, yanlışlardan eser kalmadığını söyleyebilirim.
mecbur kalmadıkça gerek duyulmadıkça yapılmaması gerek. çünkü bir dili devamlı konuşmak demek o dilin zihniyetine sindirmek demektir. kısaca uzunca bir süre almanya'da kalan biri ne alman ne türkse uzunca bir süre sırf ingilizce konuşan biri için de bu aynen geçerlidir. bu arada sen daha bir sayfa kompozisyon yazamayan türkçe'yi çözemeyen birine ingilizce eğitimi veriyorsan eğitim sistemin sorgulanmalıdır.
Yazıldıgı gibi okunmadıgı icin kelimelerin telaffuzunu iyi bilmek gerekir. Yoksa benim gibi yurtdısında bir manavdan isteyeceginiz soğanı anyın yerine onyun diye telaffuz ederseniz manavdan soğan yerine sağan gibi bisey istemis olabirsiniz. Velhasil kelam guzel konusmak ve anlasilmak icin kelimeleri dogru telaffuz etmek gerekir.