"Amma da ingilizsin Basil! ikidir bu müşahedede bulunuyorsun. Eğer birisi gerçek bir ingiliz'e fikir teatisinde bulunursa -ki pek gayr-i ihtiyari bir davranıştır- o ingiliz asla fikrin hakkaniyetli olup olmadığına bakmaz. Dikkate aldığı yegane mühim şey o fikre sahibinin inanıp inanmamasıdır. imdi, bir düşüncenin değeri onu ifade eden adamın samimiyetine bağlı değildir. Filhakika, şahsın samimiyeti azaldıkça fikrin entelektüel değerinin artması muhtemeldir. Tıpkı bu mevzuda olduğu gibi, kişinin istekleri, arzuları ve önyargılarıyla şekillenmeyecektir"
Kitaptaki favori alıntımın %100 şahsıma ait tercümesi. Eski bir metin olmasından mütevellit dönemin türkçesine uygun çevirmeye gayret ettim. Kitabı merak eden olursa,
(bkz: the picture of dorian gray)
Babanemin evinde amcamın üniversite yıllarında ders kitabı olarak kullandığı ingilizce bir kitap buldum . Adı SCIENCE-1 .Bu kitabı eve getirdiğimden beri inceliyorum . Dili çok sade ve kitabı okumak çok kolay .
Resmen kitaba aşık oldum .
ingilizce öğreneceğim diyerek kasarsanız asla faydası olmayacak bir eylemdir, üstelik kitaplardan ve ingilizce'den soğumanızı sağlar. Severek ve kendi isteğinizle okursanız tadından yenmez, faydalı olur.
ingilizce geliştirmek için o kadar iyi bir yol değildir.
gidin haftalık dergi okuyun.
gidin günlük haber siteleri okuyun.
tozlu raflarda kalmış kelimeleri sözlükten araştırarak pek geliştiremezsiniz ingilizceyi.
bu arada bbc nin çok güzel arşivi var. dün yayınlanan tüm programlar ya da röportajlar diğer gün mp4 olarak yayınlanıyor.
en güzeli ve en günceli bu ingilizceyi geliştirmek için.
ingilizce bilgisinin gelişmesi açısından değil de kitaptan gerçekten zevk almak istiyorsanız özellikle de yazarın anadili ingilizce ise, üsluptan kaynaklanan güzellikleri daha rahat farkedersiniz. türkçeye çevrilmiş halinde dilden kaynaklanan çoğu detay kayboluyor.
iyi ibir eylemdir. Türkiye'de henüz kendi dilinde kitap okumak "normal" "sıradan"sayılmasa da oldukça pahalı bir yatırım da denilebilir. oha ak amerikada 12 dolarlık romanın türkiye'de 280tl ye satılması yada best seller olayını 1 ay sonrasından takip etmek gibi..Bir de gerçek vardır ki Türkiye genelinde satılan ingilizce kitapların çoğu ucuz ikinci sınıf ingilterenin basım evlerinden çıkmadır. olayı şöyle açıklamak gerekir ise:
Adamlar kendi ülkesinde daha kaliteli sayfaya basar ha sen onu da alırsın ama senin ucuzcu olduğunu bildiği için (afganistan, iran, hindistan, sri lanka) gibi ülkelere ayrı olarak ve ucuz malzemeye basılır Bu da ingiliz kurnazlığının başka yanıdır. adamlar tatlı tatlı sikiyolar lan negzel oyhhşşhh
faydalı eylemdir. anlamını bilmediğiniz kelimeleri parçanın akışına göre kafanızdan anlamlandırırsınız ve bu işlemde 8/10 başarı oranı tutturarak haa demek bu kelime buymuş der kelimeleri daha kolay öğrenirsiniz. ama okumaya başlamadan önce bir miktar kelime birikiminizin olması şart.
insanın kelime bilgisini geliştirmek için yaptığı davranıştır. lakin kitapta çok fazla anlamı bilinmeyen kelime varsa kişi bir müddet sonra sıkılır çünkü hiç bişey anlamamaktadır ve dakkada bir sözlüğe bakmak çok can sıkıcıdır. ama her sayfada en fazla 2-3 kelimenin anlamını bilmiyorsa gayet akıcı ve zevkli bir eylem oluverir.