ingiliz aksanı

entry392 galeri3 video8
    26.
  1. sanki sevişiyormuş gibi konuşulan ve kelimeleri yutunca da anlamakta zorluk çekilen kasıntı aksandır. ayrıca benim için amerikan aksanının yerini tutmayacak aksandır.
    4 ...
  2. 27.
  3. pek çok ünlemi içinde barındıran aksandır. defaatle beğenmişliğim vardır ama en güzellerinden birini green street elite filminde görürüz. bir süre ingiliz filmleri izledikten sonra da amerikan aksanı biraz daha tiki gelir insanın kulağına, benim kulağıma.
    3 ...
  4. 28.
  5. emma watson'ın başarıyle altından kalkabildiği aksan.
    2 ...
  6. 29.
  7. Bir erkeğe aşık olma sebeplerinin başında gelir, dayanılmazdır.
    4 ...
  8. 30.
  9. amerikan aksanı'na göre daha az anlaşılırdır. dizilerde falan 'höö ne diyo lan bu' oluyor insan.
    3 ...
  10. 31.
  11. 32.
  12. alismayan bi insanin ilk baslarda anlamasi guc olan aksandir.daha cok garip garip sesler cikartirlar..
    2 ...
  13. 33.
  14. kelimeleri dolma yapar da söylerler.siz denileni anlamaya çalışırken hızlıca konuşmaya devam ederler ve siz hepten olaydan geri kalırsınız.
    2 ...
  15. 34.
  16. charlie bit me temalı videodaki ısırılan çocuk tarafından gayet güzel kullanılır. *

    4 ...
  17. 35.
  18. amerikalıların dalga geçtiği aksandır.
    ingilizler de amerikan aksanını küçümsemektedirler buna karşılık olarak.
    bir de avustralya aksanı var tabii.

    (bkz: gül gibi geçinip gitmek)
    4 ...
  19. 36.
  20. fatih terim gibi konuşmak bizim için en uygunudur.(tıhh samtayms, vat ken ay du..)
    2 ...
  21. 37.
  22. amerikalilarin "agizlarinda sicak patates var sanki." diyerek dalga gectigi aksandir. bazen inanilmaz dercede uyuz olu insan, bazen de cok sempatik gelir. amerikan aksani bize daha yakindir, cevirmeden,yuvarlamadan konusurlar. bir insanin abd li oldugunu hemen anlamayabilirsiniy ama ingilizi tek kelimesinden cikarirsiniz.

    ingilizceyi sonradan ogrenenlerde egreti duran aksandir.
    2 ...
  23. 38.
  24. hollyoaks adlı iğrenç diziye katlanma sebebi.**
    1 ...
  25. 39.
  26. ingiliz bir aristokrat vari kisiligin beni konusmaya zorladigi aksan. "cat=ket" degil "kat" okunacak, "vendy" derken "ve" sesi ile başlayacaksin fakat "w" kullanırken dikkatli olunacak keskin bir "v" soylenmeyecek ağız u şekline getirilerek söylenecek. ornek "when = uğven", "uğv" kismi kafa karistirabilir hizli soylenmelidir. "th" polemigine hic girmeyeyim.
    4 ...
  27. 40.
  28. Dünyanın en güzel konuşma şekli, muhteşemdir bir tanedir hele Jamie Murray bunu uyguluyorsa
    (bkz: Jamie Murray)
    2 ...
  29. 41.
  30. Öğrenmek zorunda olduğum, "no" ya "nöüü" diyen, ingiliz asilliğinin (!) göstergesi bir aksan. Ne dedikleri de anlaşılmaz bunların. Anlamayınca fuck you motherfucker denir geçilir.
    2 ...
  31. 42.
  32. iğrenç bir aksandır. itici, kulak gıcıklayıcı...
    0 ...
  33. 42.
  34. en kabul edileni received london accent'dır. fakat kuzey londra aksanıyla güney londra aksanı çok çok farklıdır. bir de cockney rhyming accent vardır evlere şenlik ama rhyming yapmadan konuşurlarsa da anlaşılmaz. bunların dışında neredeyse kasabadan kasabaya değişen bir aksandır. amerikan filmlerinde bir ön yargı olarak ingiliz aksanıyla konuşan şahıslar genelde kötü karakterli ve zeki tiplerdir. ama halk arasında aslında bu aksan zekice geliyor kulağa. amerikalılar ingilizcenin özünü daha fazla koruyabilmişlerdir -ki r'ler eski ingilizcede telaffuz ediliyormuş diye aklımda kalmış. peltek s'ler neredeyse her aksanda peltek s olarak telaffuz edilirken güney londra aksanıyla cockney aksanında bu neredeyse f'ye yakın olarak telaffuz edilir. dediğim gibi kasabalar arasında bile yığınla fark vardır.
    (bkz: good night)
    3 ...
  35. 43.
  36. battle star galacticadaki dr.baltar tarafından pek bir başarılı sunulan aksandır. amerikan aksanına göre daha anlaşılırdır ama kulağa daha kaba gelir.
    0 ...
  37. 44.
  38. ingiliz aksanı içinde onlarca aksanı da barındırır . cardiff , newcastle , yorkshire , kuzey londra , güney londra , cockney , manchester vs. diye uzar gider .

    ingiliz aksanlarından en zoru , newcastle'dır , tamamıyla almanca-ingilizce karışımı olan bu aksanı anlaması da zordur , konuşması da zordur . cockney de öyledir , sözcükler yutulur ve yuvarlanır , anlaması da konuşması da çok zordur .

    amerikan aksanına göre daha anlaşılmazdır , bu aksan üzerine özel olarak çalışmayan biri ne kolay kolay anlar , ne de konuşabilir . ingilizcesini erken yaşta geliştirmiş biri olarak yapabildiğimce ingiliz aksanıyla (güney londra) konuşmaya çalışıyorum . bunun sebebi ise daha akıcı olması ve amerikana göre kulağa daha hoş gelmesi . çünkü amerikan aksanıyla konuştuktan kısa bir süre sonra kulaklarınızın paslandığını hissediyorsunuz .

    ingiliz aksanıyla konuşmak isterseniz , ingiliz dizilerini veya filmlerini izleyebilirsiniz , şahsen ben böyle geliştirdim kendimi .
    3 ...
  39. 45.
  40. 46.
  41. kulağa resmi gelen aksan. amerikan aksanındaki rahatlık yok sanki ingiliz aksanınıda.
    ayrıca lütfen;

    (bkz: fransalı) *
    0 ...
  42. 47.
  43. alex turner ve pete doherty tarafından kralı konuşulan aksan. yirim.

    aksanlarını yani.
    0 ...
  44. 48.
  45. ingiliz dil eğitimi alıp sonra amerikaya giden birisinin amerika aksanı daha kolay diyip öğrenmeye kasmadığı aksan.
    0 ...
  46. 49.
  47. ingilizcedeki tüm sesli harfleri "ö" şeklinde telaffuz ederseniz işin yarıdan fazlasını kıvıracağınız ağız.*
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük