dünyayı istila eden uzaylılara karşı insanoğlunun kısıtlı teknolojisi ile karşı koymasını anlatan, sanki dünyada bir tek amerikalılar varmış da uzaylılar da sadece amerikayı istila etmişler gibi bir tarzda anlatılan görsel efektler bakımından izleyiciye keyifli anlar yaşatan amerikan yapımı macera filmidir.
en güzel sahnesi will smith 'in peşine takarak düşürdüğü bir ufonun yanına gidip kapağı açan uzaylıya yumruğu çaktıktan sonra "işte ben buna yakın temas derim" dediği sahne olan film.
yahudilerle amerikalıların dünyayı kurtardığı filmdir. zaten dünyayı kurtarma görevi sadece onlara aittir, biz yapınca komedi oluyo (bkz: dünyayı kurtaran adam)
çocukken anne ile gidilen haftasonu filmlerinin içinde en etkilendiğim filmdi.hatta o kadar etkilenmiştik ki sinemayı dolduran diğer çocuklarla beraber amerikan başkanının uçağa binmeden yaptığı konuşmayla gaza gelmiş,stevie ve david uzay üssünden kaçarken onlarla beraber kendimizi sağa sola atmış,ayyaş pilotun kendini feda ederek uzay üssünü patlatmasını uzun süre alkışlamış ve david'in karısına aşık olmuştuk.3-4 yıl sonra tgrt'de yayınlandığında videoya çekip defalarca izlemiştim.-"bu boktan filmin nesini sevmişim" desem de hala arasıra kasetler arasında gördüğümde izlerim,tıpkı uzaylı zekiyeyi tekrar verseler izleyeceğim gibi.
yahudi ve amerikan sempatizanlığının yapıldığı vasat film. ayrıca içinde pek çok da hata barındırır.
Filmde uzaylılar kente saldırıyor ve her yerde yangınlar başlıyor.
1-Ertesi gün hiçbir yer yanmıyor. Tek bir ateş bile yok. Bütün kentin yangınını kim söndürdü?
2-Binaların enkazı da aynı günde kaldırılıyor. Ortada hiçbir yıkık bina yok.
3-Tüneldeki bir odaya saklanan kadın kurtuluyor. Nasıl oluyorsa o oda yanmıyor.
4-Her yer yanıyor ama ağaçlar sapasağlam.
5-Uzaylıların saldırısının ardından filmde karı-koca olan çiftten erkeği ABD Başkanı ile birlikte aynı yerde, bayanı ise ABD Başkanı'nın eşi ile aynı yerde kalıyor. Bu kadar rastlantıya da pes doğrusu.
windows 95 yüklü bir bilgisayarla tüm iletişim vs. sistemlerini anında felç eden bir kod yollanabilen gerizekalı uzaylıları içinde barındıran sinema filmi.
hristiyanlığı, yahudiliği ve amerikalıları yücelten, zamanına göre güzel görsel efektlere ve amerikalıların dünyayı kurtarma klişesine sahip olan dandik bir filmdir.
Klasik amerikan sinamasını en iyi şekilde yansıtan film.Yine ecüş bücüş uzaylılar niyeyse amerikaya gelirler ilk.Önce ortalığın .... korlar aferdesiniz.Daha sonra kahraman amerikalılar ortaya çıkar hatta amerikan başkanı bile kahraman bir pilottur.Filmin sonlarına doğru uzaylıların kalkanları devre dışı kalınca dünyayı kurtarırlar. (bkz: Dünyalar savaşı)
Son olarak bi klişe de bizden olsun.Amerikan siması sözüm sana yıllar yılı uzaylıyı bir öcü gibi gösterdin uzaylı da olsa insan insadır.
bazı sahnelerinde koca new york'un sanki gecekondulardan oluşuyormuş gibi gösterilmesi veya windows 95 ile dünyanın kurtarılabilmesi gibi saçma olaylar olsa da eğlenceli bir filmdir. filmde ''insanlık tarihinin en büyük hava saldırısı'' sözü zaten size ayrı bir gaz vermektedir.
bu filmi skyline ile aynı kefeye koyanlar yok mu gülüyorum gerçekten, hepimiz öleceğiz temalı science fiction seven bir adamın ilk 5 ine rahat girer bu film. diğerleri için;
göte giren şemsiye açılmaz konulu prono filmi. havada duran bir adet göt var. içinden de trilyon bok çıkıyor. neyse sonra bu göte bir adet f18 olduğunu düşündüğüm ama f14 olabilecek olan bir adet uçak sokuyorlar patlıyor.
acıma yetime döner koyar götüne de denebilir aslında. gelir gelmez insan bırakmayaydı bunlar o zaman daha farklı olurdu. bok var gibi işgal etmeden beklemişler. öte yandan herhalde bu uzaylılar tutup bütün medeniyetlerini tek bir uzay üssüne doldurup toplanıp gelmediler. geride ayrı bir dünyaları olmadı. oraya haber gidince toplanıp gelecek olanlar var. onları da içeren bir ikincisi çekilse bu sefer eline ağzına verseler amerikanın.
Olmamış bir filmdir. Televizyon'da görüldüğünde ya da boş zamanlarda gayet iyi gider. Ancak film için film anlayışınız varsa yani tam bir film istiyorsanız başka tercihlere gidin. Klişe olmasını da bir kenara bırakın senaryonun saçma olması aşırı derecede abartıya sebebiyet veriyor. Hiçbir amacı olmayan uzaylılar yine amaçsız bir şekilde dünyaya musallat oluyorlar. Will Smith için de izlenebilir. Oyunculuklarda gayet iyi açıkçası. Şimdi gelelim filmin neden saçma olduğuna..
Emmerich abimiz bir istila filmi çekmiş. Buraya kadar güzel. 375.000 km uzaklıktan hafif bir hızla yaklaşan uzay aracı o kadar kısa sürede oraya varamaz.
Beyaz Saray'ın bu kadar olayın içinde olmasına değinmiyorum bile. Birde savaş zamanı başbakan pilot oluyor. Dalga geçerler adamla..
Sadece ABD'e değil Mısır, Irak, Moskova gibi yerlere de çeşitli araç yolluyor alien canlarımız. Sinyali sağlayabilmek için. Olan herşey Amerika'ya olurken nasıl oluyor da filmin sonunda piramidine bile zarar gelmemiş Mısır sapasağlam ayakta kalıyor. El Toro tamamen yok olurken nasıl oluyor da herşeyi yıkıp geçen patlamadan striptizci ablamız ve oğlu, dog nasıl sağlam çıkıyorlar? Herhalde ablamız gösteri sözü vermiş bizim uzaylılara.
Son derece ileri teknolojiye sahip bir gemi 'üşütme' lafından sonra aniden açığı yakalanıp sistem dışı bırakılamaz. Bırakılsın, ama bu kadar basit olmasın.
Tarlayı bile yanlış ilaçlayan adam filmin sonunda kahraman oluyor. Uzay gemisi son derece gelişmiş ancak odak noktasına bir jet uçağı girdiği zaman (hiçbir müdahaleye maruz kalmadan) patlayıveriyor.
rezil rezalet gereksiz ve yetersiz bir film. ayrıca izlerken bendenizi çıldırtmıştır.
öncelikle şurdan başlayalım: filmin pacific rim ile aşırı derecede benzerliği var. özellikle de sonlarda. sadece bir yerden yırtmış.
--ağır spoiler--
filmde, yaratık incelenirken diriliyor ve başkanın beynine girmeye çalışıyor. bu sayede başkan yaratığın zihnini okuyor ve ona göre tavır alınıyor.
pacific rim filminde ise iki deli bilim adamı canavarların beyinleriyle "sürüklenme" dedikleri olayla zihinsel bağlantı kurup zihinlerini okuyorlardı.
filmde yaratıklar "çekirge gibi, dünyaları istila edip birini kuruttuktan sonra diğerine geçiyorlar" ve "fiziksel yapıları bizim gibi, oksijen soluyorlar..." gibi şekillerde tanımlanıyordu.
pacific rim filminde yaratıklar yine istilacı ve kurutup diğerine geçen, ve "dünyanın ağzına ettiğimiz için yaşamlarına elverişli hale getirdik" şeklinde bir açıklamayla fiziksel yapıları benzeştiriliyor.
filmde yaratıkların ana gemilerine girilip gemi üzerinden diğer gemileri bozuyorlar. ayrıca bu gemileri kendi gemilerinden alıyorlar. sebepleri ise uzaya gidebilecek bir güçte gemiye sahip olmak ve "gemileri onlardanmış gibi girebilmek".
pacific rim'de ise jaegerlarını gedikten geçirirken gediğe girebilmek için başka canavarın bedenini kullanıyorlar ve canavarların gezegenini patlatıyorlardı.
başkan savaş pilotu, pacific rim'de ise komutan bir jaeger pilotu. peki abi.
--ağır spoiler--
tüm bunlardan sonra, filmde "ağır amerika propogandası" var.
"4 temmuz sadece amerika'nın kurtuluşu değil, dünya'nın da kurtuluşu olacaktır" diyor başkan. neden 4 temmuz? neden 4 temmuzda bütün çözümler bulunuyor da 4 temmuzda bitiyor herşey? en iyi yaptıkları da bu zaten, bizim yapamadığımız şey.
--spoiler--
amk uzaylıları über teknolojik hale gelmişler ama hedefe kilitlenen mermi vesaire yapmamışlar. kapılar o kadar yavaş kapanıyor ki kapanmaya başladıktan 5 dakika sonra çıkabiliyorsunuz.
başkan ölmüyor. evet. ölmez çünkü başkanlar. welcome to murica.
--spoiler--