160.
Yeşilini seviyorum ben. Annem buradaki ağaçlardan sepetlerce topluyor.
158.
incir ne be onun adı yemiş.
157.
akla inci isimli bi kizi getirir.
156.
Ben para vermiyorum. Buradaki ağaçlardan sepetlerce topluyoruz.
155.
En sevdiğim meyvelerden biri. Yeşilini daha çok seviyorum.
154.
Olmaya başlamıştır, afiyetle.
152.
Çocukluğumda Ağustos ayını sevmeme sebebim olan müthiş nimet. Çünküm ikindi vakti tam güneşin etkisi kırılmış oyun saati gelmişken canım ebeveynlerim bahçeye incir toplamaya götürürdü. Ben Kasım ayını da sevmem zeytin toplama ayı. *
151.
çok sevdiğim bir hocamın "incirler olana kadar diyor ama biz erikler, kirazlar olana kadar kalalım" şeklinde espri yaptığı şarkı.
150.
yazın en geç olgunlaşan meyve olduğu için "incirler olana kadar kalsaydın bari" denen ilyas yalçıntaş şarkısı.
149.
inciri taze yiyebilen sayılı ülkerden biriyiz, farkında olalım.
148.
Karaisalının kara inciri güzel olur.
144.
bu tuzlu meltem mi böyle genzimi yakan.
143.
inciri taze yiyebilen nadir ülkelerdeniz.
142.
çok sevdiği.
bir olsun hele, kova kova toplarım. *
incir kadar güzel çok az şey var.
140.
Cocukluğum yazları incırle geçti diye on yıllardır bilirim fazlaca olgunlaşmış her incire açıp bakıp yemeyi.
137.
Bu yaz itibariyle kendisiyle henüz tanışmadığımız meyve.
135.
bağırsakları fazla zorlayan meyve.