izledim izleyeli ağız tadıyla bir rüya göremediğimdir. uykumda "var bunda 1 cinlik mnskym" dememe sebep olup rüya verimimi düşürendir. çözmesi kolay olmayan filmleri anlamada güçlük çeken beni ikinci bir izlemeye çekecektir yakın zamanda.
--spoiler--
--spoiler--
+evet spoiler içinde spoiler. *
+filmde çalan o şarkı nedir arkadaş. güzel seçim. Edith Piaftan Non, Je Ne Regrette Rien
+ Leonardo DiCaprio: seviyoruz seni ama yeni yüzlerde görsek fena olmazdı bu rolde.
+Joseph Gordon-Levitt: rol için çok doğru seçim. 500 days of summer ın sonunda takımlar açmıştı kendisini. mafyalı silahlı ajanlı filmlerde görmek istiyoruz.
+ Ellen Page: shortlistimdesin kızım. bir gülüşünü göremedik ama olsun diğer filmlere artık.
--spoiler--
--spoiler--
izledikten sonra uyumanın sakıncalı olduğu film yada beni çok etkiledi bütün gece rüyamda, rüyadayım laylay biliyorum rüyadayım diye bağarıp durdum. alkışlıyorum kendimi ve ufak beynimi.
kurgusu salya akıtan mükemmel filmdir. filmi bir kategoriye koymaya çalışırken epey bir zorlandım. ulan psikolojik gerilim mi, aksiyon mu, bilim kurgu mu, dram mı... sonuyla başıyla gayet de güzel olmuştur.
--spoiler--
--spoiler--
film bittikten sonra direk yorumlara baktım tabi. sonu hakkında kim ne düşünüyor diye. ama sadece benim dikkat ettiğim ya da anlamadığım bir nokta, cobb'un saito'yu bulmasını beklerken film direk cobb'un rüyasında devam ediyor.
havaalanındayken miles bu taraftan diyor, direk evin içindeler.** çocuklar yine aynı kıyafetle, aynı şekildeler. yıllardır aynı kıyafeti giyip aynı oyunu oynayamayacaklar ya.
"ama çocuklarının yüzünü gördü yaaaa" derseniz eğer, cobb vicdani rahatsızlık duyduğu için sanırım hiç çocuklarının yüzüne bakmıyor. fakat her şeyi açıklayıp vicdanını rahatlattıktan sonra yüzlerini görebiliyor. daha doğrusu vicdanını rahatlattıktan sonra devam edebiliyor.
elbetteki filmin sonu izleyiciye bırakılmış fakat son sahnelerdeki geçişler,kopukluklar ve çocuklarının kıyafetleri hala rüyada olduğunun göstergesi.
onun dışında aksiyon sahneleri çok başarılı. yer çekimsiz bir ortamda kavga nasıl olurmuş. ayrıca arthur'un oyunculuğu mükemmeldi.
ariadne'in ilk rüyada yolu katlaması çok hoşuma gitti nedense. özellikle binaların o şekli.
geçişler, efektler, yarattığı ikilemler çok sağlamdı.
son zamanlarda izlediğim en güzel film. imdb'de fight club'ın gerisine gittiği zaman asıl yerini bulmuş olacaktır diye düşünüyorum.
ek: ayrıca öyle olağan dışı bir filme öyle olağan bir son beklemesin kimse. saito cobb'a ilk teklifi yönelttiğinde benim aklıma gelen "cobb teklifi kabul edecek ve inception'ı başarıp mutlu sonla bitecek film"di fakat film ilerledikçe ve kurgusu mükemmelleştikçe bekliyordum sonda bir sürprizi.
--spoiler--
--spoiler--
dom-mal ikilisinin en çok isimleriyle ilgimi çektiği filmdir. dom karısından ilk bahsedişinde altyazı "mal, ...." şekline büründü. lan adam küfür mü ediyor, böyle çevirmenlik mi olur bari 'hey lanett' falan yazsaydınız diye içimden geçirirken kadının ismi olduğunu farkettim.
o değil de artık günlük hayatta kullandığım mal, mol' a dönüştü sayesinde.
ilk izlenimde kimse bir şey anlamaz bu filmden iddiasını reddettiğim, ilk izlediğimde anladığım , kurgusunun süper olduğunu düşündüğüm izlenilesi film.
ilk izlenimde kimse bir şey anlamaz bu filmden denmesi üzerine loop' a alıp seyrettiğim film. 5. defadan sonra cast' ı ezberledim ama senaryo hala oturmadı.
imdb gelmiş geçmiş en iyi 250 film sıralamasında şuan '' iyi Kötü Ve Çirkin '' den sonra 5. sırada yer alan , baş rolde Leonardo Di Caprio'nun yer aldığı Christopher Nolan imzalı 2010 tarihli baş yapıt.
son zamanlarda yapılmış en kaliteli yapımlardan birisi. ihsan oktay anar'ın romanları nasıl ikinci okuyuşta anca anlaşılabiliyorsa bu film de öyle karışık ki ikinci defa izlemek şart. cobb'un yaşadıklarını çok iyi anlıyorum aynı bilinç altında oluşan hayal dünyasını kendimden çok iyi biliyorum. neticede sen sadece bir hayalden ibaretsin tıpkı mal * gibi.
ilk izlenişte genelde anlayamayacağınız , ikinci izlenişte ise ha budur diyebileceğiniz bir christopher nolan filmi. imdb'de biraz şişirilmiştir fakat top 10 da olması normal bir durumdur. çünkü fazla değinilmeyen rüya konusunu bir kurguyla sergilemiştir.
leonardo dicaprio yu kendisine bir kez daha hayran bırakan son yılların en iyi filmi. film o kadar iyi kurgulanmış ve katmanlar o kadar iyi birbiriyle bağlantılı hale getirilmiş ki, leonardo nun 4 üncü katmana kadarki sahnelerinde bile filmde nerede olduğunuzu kaybetmiyorsunuz. mükemmel senaryo, inanılmaz görsel efektler, süper ötesi ses ve film müziği...
-Bir tren bekliyorsun.
Seni uzaklara götürecek bir tren.
Nereye gideceğini biliyorsun ama emin olamıyorsun.
Ama bunun bir önemi yok.
Bir trenin seni nereye götüreceğini nasıl umursamazsın?
-Çünkü birlikte olacağız.