Bir şeyelere inanmak gerekiyor. Yeterince arzulanmıyor mu hissediyorsunsun, zaman içinde doğru seçimlerle daha sexy olacağına, Bir yerde sıkılıyor musun zamanla seçimlerinle doğru yerlere gidebileceğine, yanlış insanlarla mı birliktesin zamanla kendin devam edebilirsen doğru insanlarala beraber olabileceğine yani kısaca kendine inanması gerekiyor insanın.
Başka insanlara inanmak değil ama kendisine inanmalı insan.
insan kendine inanabilirse yapamayacağı hiçbir iş olmadığına inanıyorum.
Başarısız mı oldu? Tekrar.
Yine mi? Yolunu değiştir ve öyle devam et.
Adım adım yapman gerekenleri belirle.
Hayalin ne olursa olsun o hayal yolunda atman gereken adımlar somut olsun. Ne kadar uzun olursa olsun, somut adımlar.
Eğer inandığınız kişi, düşünce veya olgu sizi yanıltır, inancınızı boşa çıkarırsa fiil inanmaktan aldanmaya evrilir.
Lakin tam tersi olursa, yani inandığınız şeyin sizi yolun sonuna götürdüğünü hissederseniz, o da inanç olmaktan çıkar aşka evrilir.
artık kendini, yaratılışını, ruh yapını savunabileceğine ve koruyabileceğine inanıyor musun?.. güvenmektir senin harcın: bunalımda bir et beni yitmiştir.
diri tutulması gereken, kağnı gelmez bir duygudur.
inanmak salaklıktır . insan en son inancını kaybeder . bir daha bulabilcek miyim? bilmiyorum . sonun başlangıcıdır . Ama şunu biliyorum ne kadar büyük inanırsan o kadar büyük çöküyor vaz geçiyorsun kendinden . Kaybetmeyin inancınızı , gerçekten kaybetmeyin .
necip fazıl'ın benzetmesiyle sabahleyin aynada gördüğümüz yüzün kendi yüzümüz olduğuna inanmasak hayatımıza devam edebilir miydik? peki, soralım o halde, insan aynada gördüğü yüzün kendi yüzü olduğuna inanır da, inanmanın kendisine nasıl inanmaz. inanmak olmasaydı hayat olmazdı!
Kendi kendisini olumsuzlar sartre beye göre. Çünkü kişi bildiği şeye inanmaz, o şeyi bilir ama inanılan şey hep bilinmeyen bir şeydir. Bir insan başka bir insanın kendisini sevdiğine inanır, bilemez. Çünkü kavranır bir şey değildir. Ama bu inanç kendisini olumsuzlar: ben onun beni sevdiğine "inanıyorum" ama bunu "bilmiyorum."