özellikle sevgilinin söylediklerine inanamak istemektir. inanmak istersiniz ve inanırsız. en inanılmayacak şeylere bile inanmak istersiniz. gün gelir bildiğiniz ama görmezden geldiğiniz gerçekler teker teker su yüzüne çıkar ve önceden inandığınız her şey canınız yanar.
tamamen ruhsal bozukluktur. böyle hisseden insanlardan uzak durmak gerekir. zira yarın öbür gün karşınıza hiç beklemediğiniz ithamlarla birlikte çıkabilir. kendi hayal dünyalarında yaşadıkları için neye isterlerse ona inanırlar ve bu yalancılıktan daha da kötü bir şeydir. sebebi de olayları yaşamış gibi hissetmesidir ve uydurduğunun farkında değildir. başınıza büyük belalar açabilir, hem kendine hem size zarar verir. böylesine kötü bir rahatsızlıktır işte.
mutlak gerçek dahi yoktur.inanılacak şeyleri bizler yaratırız.ya kendi mutlağımız ya da çoğunluğun mutlağı ile.atom altı parçacıkları incelerken bile,gerçek, gözlemciden gözlemciye değişir.
bazen de insanın içinde bulunduğu ve çaresiz gördüğü durumlarda, insanın kendi kendini teselli etmek istemesiyle kaynaklanan durumdur. Belirli bir süre sonra inandığınız şeylere mutlak doğru gözüyle bakmaya başlarsınız ki sonunda çok büyük kayıplar yaşarsınız.