Olayı duyduğumda aklıma ilk şu gülümseten cümle geldi.
"bölelerinin toplayıp
bi kereye mahsuz sallandırıvericen Taksim meydanında,
bak bir daha cam kırıyorlar mı..." (Anonim, halk deyişi)
bilmezler ki, devletin MiTi ve onun gibi kaç organize birimi var.
Ordusu var, ne adamları var.
O bankaların;
değil camlarını, tozunu bile 5 dakkada bırakmayacak teknolojik gücü ve silah gücü varken
ilm-i siyaseti bilmeyen güruhun modern Lawrensler tarafından sokağa salındığını görüyoruz.
Nooldu i.m.f çok mu Kork tu?
Hayır...
AB için + mı oldu?
Hayır...
Kaçtı mı i.m.f?
hayır...
La protestonuz acaba kaç emperyalist ülkenin gündemine bomba gibi düştü ?
Hiç...
E olan camlara oldu,
O zaman akla gelen şudur;
Cam kıran yüzü kapalı genclerin köşedeki camcının çırağı olma ihtimali
lan kapatın bütün bankaları. bankalar olmasın amınim. zaten hepsi imf köpeği. biz de çözüm üretmeyiz zaten yıkarız sadece. benim cümleler de pek bi kısa oldu.
eylem yapın, cam kırın, ekonomiye can verin sloganıyla yola çıkmış protestocudur. maksatları bellidir. maksat bu ükleye hizmet falan değildir. hak ararken başkasının hakkını gasp etmiştir.
servet düşmanı kıskanç, zenginleri çekemeyen hatta hiç belki bu düşünceyle işi olmayan üzüm yemek yerine bağcıyı dövme niyetinde olan, maksadı vatan, millet malına zarar vermek olan, kaldırımları söken, güya paranın halka adanmasını isteyen fakat halka adanmış parayı, hizmeti bile baltalayan, emperyalistlerin elinde sanarak * devlet bankalarının * atm lerini yakan-camlarını kıran, amacı imf yi protesto etmek olmayıp millet malına zarar vermek olan, anarşistlik yapmak isteyen, oraya buraya anarşi a sı yazan, milleti sömürdüğünü iddia ederek en ucuz fiyata perakende mal satan marketleri yakan *, söyledikleriyle yaptıkları birbirinin tamamen zıddı olan, orospu çocuğu olma ihtimali yüksek olan piçlerdir...
ben hizmet sektöründe çalışmış biri olarak her türlü orospu çocuğunun bokunu temizledim anti kapitalistler patronuma saldırmışlar mülkiyete saldırmışlar bu pisliği zevkle temizlerdim. kırılan camlar kapitalist işletmecilere aittir. bankalara büyük mağazalara aittir.küçük esnafa bile bile eylemlerde zarar verilmez.devlet insanların götüne her bi boku sokuyor o camların parası ne ki bu mu dert oluyor insanlara.
Bu bahsedilen camlar bankaların veya burger king gibi emperlizmi simgeleyen yerler değil ise amaçlarının ne olduğunun farkında olmayan fazla ateşli gençlerdir. Evet imf işsizlik demektir, imf %10 elektirik zammı demektir, imf eğitimin paralı olması demektir, imf sağlığın paralı olması demektir. Fakat amaç esnafın camlarını kırmak, onlara zarar vermek değildir. Bu sadece halkı karşına alarak, amacını onlara anlatamamak demektir.
efendim bunlar özel bir gün bulmayadursun...işçi bayramı, dünya kadınlar günü, barış günü falan derken arada olan güzel yurduma olmaktadır.
(bkz: anarşistler)
öncelikle "cam da atacak, kaldırım taşı da, bu onun en demokratik hakkı" diyen arkadaşların gözden kaçırdığı önemli bir detay var. şimdi bu mücadele hakkının yanlış olduğunu dile getiren küçük esnaf, halk tabakası genellikle sağ cenahtan. Ve kullandıkları argüman şu "bunlar vatan haini, baksana devletin malığı söküp atıyo deyyus" şeklinde tepki veriyorlar. karşı taraf ise bu protesto biçiminin Anarşist hezeyanlardan ziyade, mücadele ruhu için olduğunu söylüyor ki haklıdırlar. Şimdi ben bu sağ cenahın devletçi pratikle
olaya yaklaştığını bilsem de onlara şunu sormak istiyorum; "Şimdi bu kızdığın, en galiz küfürleri savurduğun o adamlar hani senin nefret ettiğin, her gün izlemen-okuman için dayatılan cream de la cream tabaka var ya, hani o "cemiyet hayatı" ndan olarak lanse edilen görgüsüz burjuvaziler, işte onca sefalet, işgal varken o adamlar bu magazinleştirilmeye, haksızlığa karşı atıyor o taşı, ellerinde üçüncü dünya ülkeleri sömürülerek sahip olunan silahlar değil kaldırım taşlarıyla direniyorlar şeklinde yanıt verdiğim de sanırım onlarda o sökülen taşın neye hizmet ettiği hakkında bir fikir sahibi olurlar.
lakin beri yandan bu eylemcilere de bir sözüm var, tamam bu eylem sizin hakkınız, mücadeleniz iyi hoş ama sizin hedefinizdeki kişilere, kurumlara atılmıyor ki o taş. sizin hakları için mücadele ettiğiniz seyfi dayı'nın, müberra teyzenin aylık 3 otuz paraya çalışan polis oğlunun kafasına geliyor. Yani bunu yapacağınıza o gözümüze sürülen bilimum magazin öznesi, televizyoncu taifesini kaçırın tecavüz edin, kıçlarına soda şişesi sokun halk zerre kadar siklemez, tasavvur edilemez bir memnuniyet duyar. Hem mcdonalds'tan alışveriş yapma da paşam ben gidip "köfteci mırtık'tan alışveriş yapsam, herkesi de ondan almaya teşvik etsem o da bir mcdonalds olmayacak mı yani?" ya da harcama dağılımını eşit yapalım, herkes sebeplensin de ben beceriksiz birine niye para kazandırayım yani...
bu boku yiyen kişiler aynı zihniyetle, karaköy-beşiktaş trafiğinin de amına da koymuşlardır. daracık yolun ortasinda eşşek kadar beton saksıları görünce bayagi bi şaşirip sövdüm kendilerine. sayelerinde tophaneden slalom yaparak geçtim. daracık yolda onca zaman sıkışıp kalmak da cabası.
tebrik ederim çok sanatsal bir çalişmaydi. imf heyeti heralde artik insanlik hayrina çalişmaya karar vermiştir. ne de olsa bunu hakketiğinizi gösterdiniz onlara...
ülkesine yapılanlara sessiz kalmamak icin protestoya basvuran, protestosunu kendi vatandaşlarının malına zarar vererek gosteren, aldıgı nefesin bile zarar oldugunu dusundugum provakatördür.
ego tatmin eden ezikler topluluğunun bir üyesi. kendine, ailesine, mahallesine, ülkesine, insanlığa hiç bir faydası dokunmayan basiretsiz, mesnetsiz, kifayetsiz sorunlu atıl insanımsı organizma. baştan aşağıya kompleks dolu terbiyesizler.
sorsan halk için yürür bunlar, değişimin, devrimin tetiği olarak olay çıkartılar. duruma dikkat çekerler.
aşık olmuyorlar/olamıyorlar mesela hiç. memleketlerini sevemiyorlar, insanı sevemiyorlar. nefret dolu ve sürekli savaşma eğilimdeler.
bu haspalarım materyalist şimdi. hegelin başaşağı duran diyakletiğini alıp düzelten marksın yolundan gidiyorlar sözde.
şimdi bir insan dünyaya bu perspektiften bakarsa tabiki kendini hacimsiz ve değersiz hisseder.
camı kıracak, anaşist olacak, tepki verip halkın için kendini öne atacak ve hacim kazanacak şımarık piçler...
aie terbiyesi yok, aile sevgisi yok, insan sevgisi yok, kendini evrenin merkezine koymuş, hedonist hezeyanlarla etrafa saldırarak dünyayı değiştereceğini iddia ediyor.
yalan söylüyor adi şerefsizler, halk, aç insanlar, dünya umurlarında değil.
adi yalancıların imf le bir dertleri yok. nefret dolular hayata karşı. ailelerine, annelerine, kardeşlerine arkadaşlarına karşı nefret dolular. yarım yamalak çakma entelekteüel halleriyle bu nefretlerini icra ediyorlar imf yi bahane ederek.
(#6228385)
edit: başa kalmış başlıktır. protesto eylemleri sırasında ,imf yi o an için en iyi simgeleyen bankaların camlarını kıran elemana bazılarının hitabet biçimidir.
cama gelsin, cana gelmesin...
silinmesi gereken bir başlıktı, ama her zamanki gibi sözlük yönetiminin "ortada kuyu var" yöntemi ile el altı edilmiştir. ne güzel? gel gelelim eylemciye ve hatta onun ayakkabasının markasından söz edenlere... sormak gerekiyor: "memlekette sümerbank mı bıraktınız ayakkabı markalarına bakıyorsunuuz?". bu riyakalar verili olan düzene karşı herhangi bir şey söyleyemeyip o ayakkabıları ayaklarına geçirirken karşısındakilere laf söyleyebiliyorlar. bre riyakarlar, yalancılar en azından itiraf edin: " biz bu düzenin kulu kölesiyiz." en azından anlayalım yüzsüz adamlarsınız, suçluluğu kabul ediyorsunuz. ama bu durum da söz konusu değil. dört bir yanımız hain dolmuş hala camdan, ayakkabıdan söz ediyorlar, bir de "ben de karşıyım." aslında diyorlar. komik, yalnızca komik...