kesinlikle ''gel film izleyelim'' denmeyecek kişidir. çünkü imdb genelde filmlerin gişe gelirlerine göre değerlendirme yapan bir sitedir. bir filmin çok izlenmesi, o filmin sarı yıldızlarla donatılmasını gerektirmez. şöyle bir gerçek vardır, sinema seyricisi gittikçe çoğalmaktadır, ama gerçekten ne istediğini bilen, sinemanın tarihçesinden; david lean, ingmar bergman, orson welles, godard, bresson, visconti, fellini, charlie chaplin, antonioni gibi bu işin temellerini atmış önemli yönetmenlerden haberder olan kaç kişi vardır bu tartışılır. ama benim sözünü ettiğim tip kesinlikle kült film jenerasyonundan habersiz, geyiğine sinefillik yapmaktadır. işi gücü vizyon filmi seyretmek, 2 film seyrettikten sonra kendini atilla dorsay sanmaktadır. dolayısıyla gerçek bir sinema seyircisi değildir, imdb ve kulaktan dolma bilgiler film izlemek onun için tek referanstır. bunun ''sadece kitap okuyorum demek için kitap okuyan'' insandan hiçbir farkı yoktur, kendince film izliyorum diye tatmin olmaktadır, öylesine yaşamaktadır işte. buarada ekrana yakından bakma, gözlerin bozulur.
iki film izlemiş kendini atilla dorsay sanıyor zavallı, acıdım. ''ha sanane elalemin derdi seni mi gerdi derseniz.'' (ben elalemi germeyi seviyorum) derim kapağı kapatırım.
mutemelen interneti ve bilgisayarı yeni olmuş bir fakirdir. tabi zamanında parası neyse verip izleyemediğinden imdb top 100 listesinden tek tek filmlere bakıp izlemeye başlamıştır.
fakir de olsa onun da canı vardır. bırakın izlesin izin veriyorum.
filmlerin değerlendirmelerine bakarken yaş gruplarına göre ayrım yapabilen kişidir. meselâ teenage kızların 10 sarı sarı yıldızlar döşedikleri filmleri izlemez.
benim bu. imdb'den 6'ın altında puan alan fimleri izlemem, zaman kaybıdır çünkü. imdb'yi 10 yıldır takip ederim, yılların birikimi ile koydum 6 çıtasını ve gayet memnunum. yeni çıkan filmlerin imdb'de yüksek puan aldığını da bilirim, filmleri puanlarına göre kategorize etmem. sadece 6 puanın altındakileri izlemem. başka sorusu olan?
işini şansa bırakmayan, ön araştırma yapmayı alışkanlık haline getirmiş kişidir. ikinci bir kaynak olarak rotten tomatoes adlı siteyi de kullanması önerilir.
imdb nin değerlendirmesi bir filmin izlenebilirlik sınırını belirleyen yollardan sadece biridir. kişinin ne tür filmlerden hoşlandığı burada daha baskındır. ama imdb nin yüksek puan verdiği filmlerde izlenmeye layık olan filmlerdir genel olarak. çünkü imdb filmin içeriğine bakmaz. filmin beğenilme ve gişe geliri oranına göre belirler puanını.
imdb'nin puanlamasından 72nin altında puan alan her filmin hayal kırıklığı olduğunu defalarca test etmiş biri olarak film izleme yöntemimdir. 72den aşağısını at çöpe. 6-7 arasındakilerden bazen istisnalar var tabi.
kimi zaman mantıklı olsa da, kimi gayet mantıksız bir davranıştır. insanın kendi zevki diye birşey vardır ve sadece imdb'ye göre film izlemek kendi zevkini görmeni, bulmanı engeller. e zevki olmayan bir insana dönüşür ozaman.
güdülen insan modelidir genel anlamda. kaliteli yapımlar olduğu gibi iyi oylanan, kimileri ise kıstas ve liste dışı kalmaktadır kişilerin filmleri tür, konu, yönetmen, çekimle ilgili kimi noktalara dikkat ederek izlemesinden dolayı. bu yüzdendir ki; imdb yi kaynak olarak seçim olarak kullanmalı fakat milletin anlamayıp bok attığı veya gülmekten kırıldı diye yere göğe sığdıramadığı filmleri de ayırt edebilmeli.
tek kriteri o değilse, olaya mantıklı yaklaşan tiptir. ama olay imdb'den, 1-2 eleştirmenin yorumundan ibaret değildir. bağımsız sinemaya, farklı ülke filmlerine vs. de el atıp sanat zevkini daha geliştirmenin peşinde olmak gerekir.
eline, birdenbire, 100 filmlik bir arşiv geçince, "ulan önce hangisini izleyeyim???" diye karar verememesi sonucu, imdb'ye başvuran tiptir.
(bkz: ben değil bir arkadaş) *
estetik/kurgu/senaryo'dan çok popülerliğe önem veren tiptir.
imdb listesi kötüdür demiyorum, sadece imdb listesinin kriterleri farklıdır.
örnek olarak; slumdog millionaire çoğu festivalden ödüllerle dönmüştür. müzikleri çok güzeldir. konusu ve kurgusu farklıdır. seyirci çekmiş ve eleştirmenler tarafından beğenilmiştir.
ama imdb listesinde slumdog millionaire'in önünde bulunan bazı filmler, keyifli zaman geçirmek için ideal olup, slumdog kadar hafızada kalmayı başaramayan filmlerdir. yani kendince bir ağırlığı vardır ama kült değildir.
listede ön sıralarda bulunma başarısını genellikle popüler kültürden alır.
- oyuncular çoğu projede yer almış ve beğenilmiştir.
- müzikleri belli-başlı kültürlerden uzak, genel tınılardır.
- konusu karmaşıklaşıp seyirciyi düşüncelere gark etmez, süprizlerle seyirciyi devamlı uyanık tutar.
- mekan ve setler her kültür tarafından bilinen ortak zevk ve korkulardan oluşur.
neticede bu özelliklere sahip film, direk olarak hint kültürüyle bezenmiş filmin önüne geçer.
filme karar verdikten sonra da "boşa zaman harcamayayım kötüyse, bir bakayım ne demişler diye de düşünebilen insandır. imdb den sonra sözlüklere de bakar bu adam. ayrıca, david lean, ingmar bergman, orson welles, godard, bresson, visconti, fellini, charlie chaplin, antonioni gibi bu işin temellerini atmış önemli yönetmenlerden haberdar olduğu gibi daha nicelerinin filmlerini de bilir.
