ağızlara sakız olmuş yanlış olarak bilinen ve kullanılan bir cümledir. genelde burda kast edilen iman; Allah a inanmak olarak algılanır. oysa iman amentü de belirtilen 6 esasa ve bunun cüz lerine ehli sünnet inancına uygun olarak inanmak ve bu inanca uygun yaşamak tır. insan iman ettiğini söylese ama iman esaslarının birisinde mesela kader meselesinde ehli sünnet inancının dışına çıksa onun imanı şüphelidir. ayrıca bir insan da iman olması onun iman ile öleceği anlamına da gelmez. insanlar inandıkları gibi yaşar ve yaşadıklarına inanırlar. iman ettiği halde bunu hayatına geçirmeyen bir insan da yaşadığı her gün bu iman hakikatinden birşeyler kaybeder. son nefeste de imansız gitme ihtimali çok yükselir.
buna benzer bir şey söyleyen bir fethullah hoca (hoca camide,aa bu sahiden orda lan;ama amerikan camisinde) var o da kelime-i şahadet getirirken allah'ın birliğini kabul etmenin cennete gitmek için yeterli olduğunu söylemiştir,bu da ona benzemektedir. hayır hz.muhammed,oruç,zekat falan boşuna mı yani,öyleyse bilelim ona göre davranalım.
insanları gevşeten tembelliğe iten bir şeyler bekleme (mucize gibi) durumuna düşüren bir cümledir. cenneti hak etmekte cehennemi hak etmekte kolay değildir.
imanı ile ölen herkesin cennete gideceği gerçeği ile karıştırılmamalıdır. önemli olan imanlı olmak değil ölürken imanı taşıyabilmektir. vaadedilen cennet ancak o zaman ele geçecektir.
dini gereklilikleri yerine getirmeyen fakat müslüman bir ailede doğup büyümüş insanın cennete gitme umudunu sürdürmesini sağlayan cümledir. doğrudur da. fakat cezayı çektikten sonra. cehennem yüzü görmeye razıdır bu insanlar. halbuki bilseler cehennem azabını...
Bu sözün mantığı bence Allahın birliğini aklen ve kalben tasdik eden bi şahıs zaten onun bildirdiklerine de elinden geldiğince uyacak. Hak yemeyecek, bozgunculuk yapmayacak, iftira atmayacak,zinayı adet haline getirmeyecek v.b dir. Bir çok ayette hak yiyenlerin namazlarının dahi yüzlerine vurulacağı, namuslu-şerefli birini şerefsizlikle suçlayanların (müslüman olsa da) sonsuz cehennemde yanacağı, rüşvetle hortumla hak yiyerek zekatını vermeyerek mal yığanların da sonunun aynı olacağı bildirilmiştir. Demek ki olay dille değil kalben ve aklen bu kelimeyi demektir.
kim öper iyi ya da kötü olmanızı? kim öper insanlara/insanlığa yardım etmeyi?
o çok eleştirilen hristiyanların dinî lideri papa ikinci john paul bile "inanca gerek yok, iyi insanlar cennete gidebilirler" diyor. bu tabiî ki politik bir söylem ama en azından kendinden olmayanlara yaklaşamı gösteriyor. müslümanlar ne yaparlar? otellerde linç ederler. bombalı paketler gönderirler. falan filan işte.
"iyi yaw, cennet kolay işmiş aga" diye düşündürten fakat aslı astarı öyle olmayan ince hadislerden bir tanesidir.
imanı korumanın kolay olmadığını bilenler buna güvenip, cenneti garanti olarak bilmezler.
her yeni yüzyıl sonrası şekillenen müslüman avuntularının bir başka örneğidir. yaşamak istenilen hayata karşılık müminlerin kendi aralarında tartışmaya girip, tamama göre hareket etmeyenin "parayla imanın kimde olduğu bilinmez" "içimde o benim" tarzı cevaplar ile sıyrıldığı konulardan biridir.
ben de yiğenimi susturmak için "yarın seni sinemaya götüreceğim uslu durursan" falan derdim.