silahlı ergenekon terör örgütü kapsamında hazırlanan odatv iddianamesinden öğrendiğimiz faliyet. cumhurıyet savcilarının elde ettiği belgelere göre imamin ordusu adlı kitap ergenekon terör örgütü tarafindan oda tv çalışanlarına ve ahmet şık'a yazdırılmış. bu kitabi il önce sabri uzun adına çikarmaya çalışmışlar fakat uzun bunu kabul etmemiş. odatv iddianamesinde "silahlı ergenekon terör örgütünü'nün talimatları ve yönlendirmeleri doğrultusunda yazdırılmıştır" şeklinde geçiyor bu kitap.
oda tv iddianamesindeki bu konuyla ilgili bölüm ;
"sabri’nin kitap konusunda çekincesi var ikna etmeye çalışalım, kitabı seçimden önce yetişmeli. nedim ahmet şık’la bu konuda görüşsün, kitaba çalışırken cesur olun. çıkarma ve ekleme yapmaktan çekinmeyin... nedimi kutlarım. ahmet’i çalıştırsın" ( odatv'de ele geçirilen notlardan )
"kitap olarak yayınlanması planlanan örgütsel çalışma ile silahlı ergenekon terör örgütü'nün amaç ve hedefleri doğrultusunda propaganda yapıldığı, bu kapsamda özellikle devam etmekte olan dava sürecini etkileyerek ve yönlendirerek adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs edildiği anlaşılmıştır. " ( cumhuriyet savcisinin yaptiği değerlendirme )
bu ne salak "silahlı" örgütmüş ki, bir tarikat örgütlenmesini ifşa etmek için kitap yazdırmaya teşebbüs etmiş ! diyelim ki, bir örgüt belli bir amaçla kitap yazdırtsın. pekala o kitap yazılmış mı ? yayınlanmış mı ? kitabın amacı neymiş ? demokratik rejimlerde kitap yazmaya teşebbüs suçu var mıdır ? o kitap sadece yazarın kamuoyunu bilgilendirmek amayla yazdığı bir kitap olmasın sakın ? peki neden gerçeklerin yazılmasından korkulmuş ve kitabın kopyalarını elinde bulunduranlar bile tehdit edilmiş ? peki kim korkmuş bu kitaptan ? o kitapta sözü edilen tarikat örgütlenmesi olmasın o korkanlar ? o halde kitaptaki iddialar doğru olmuş olmuyor mu ? hangi "örgüt" "yetkilisi" böyle bir talimat vermiş ? neresinden tutsanız elinizde kalan bu iddianameleri kimin yazdırdığı ise, o kadar açıktır ki, mısır'daki sağır sultan bile duydu. hukuk, hukuk olarak kalsaydı, böyle komedi komplo senaryoları yazılamazdı. ayrıca, TCK 141 ve 142. maddeleri yürürlükte iken bile, yazılmamış kitaplar toplatılmamış ve yazarları tutuklanmamıştı. 12 eylülden bile beter uygulamalar bunlar ve sadece sindirme, tasfiye, susturma gibi amaçlara hizmet ediyorlar. demokrasi ve hukuka ise asla !