hürriyet'in zihniyetini gözler önüne seren haber. muhabirin içindeki sonsuz islam ve kur'an düşmanlığının bu kadar açıkça dile getirildiği bir haber daha görmedim ben. çocukların hepsinin kutsal kitabı okumayı öğrenmesini hazmedememiş, cahilliğini de "hem de arapça harflerle" diyerek ortaya koymuş. kur'an zaten türkçe harflerle okunmaz, arap alfabesindeki birçok harfin türkçede karşılığı yoktur. insan saldıracaksa bile biraz bilgi sahibi olmalı. "okulun tatil olduğunu öğrendim" demiş, dam üstünde saksağan hesabı. sanki katliamdan sonra çocuklara alelacele kur'an okumayı öğretmişler de okula göndermemişler gibi. kafayı yicem bu kadar orospu çocukluğu olmaz, bu habere hangi açıdan baksanız elinizde kalır.
yani yaşanan insanlık dışı bir vahşette bile konuyu getirip kur'an öğretilmesine bağlayan insanları görünce, nasıl bu kadar acımasız olunuyor, anlamak güç...
sanki orda sorgulanması gereken herşey bitmiş, bir bu kalmış gibi!fark bazılarının kafalarında..gerçekten de fark var kafalarda!olaylara bakışta..!
imamla öğretmenin farkı! tabi ya, başlık tam doğan medyaya göre,bi şekilde ortalığı gerecek ya, durun bakalım bu gazetenin yazarı bu yazıda neler yazmış?
"Şöyle bir bakalım! Köy öğretmeni Sadık Akbulut, saldırı sırasında nerede? Evinde eşiyle birlikte. Çağrıldığı halde nişana gitmemiş...imam ne yapmış peki? 24 yaşındaki imam Kazım Ozan, nişan evine gitmekle kalmamış, yemek sonrasında oracıkta yatsı namazı kıldırmaya durmuş..."
bak şu imamın yaptığına! öğretmen gibi dizini kırıp evde oturacağına davete gitmiş bide densiz imam "gitmekle kalmamış, yemek sonrası oracıkta yatsı namazı kıldırmaya durmuş!"
işte olayın sebebi belli imamın namaz kıldırması o kıldırmasa olmıyacaktı bunlar...
doğan medyası çıkıyor diyorki; "imam ne yapmış peki? 24 yaşındaki imam Kazım Ozan, nişan evine gitmekle kalmamış, yemek sonrasında oracıkta yatsı namazı kıldırmaya durmuş.Evde tek canlı bırakmamaya niyetlenmiş kanlı katiller onu da kurşuna dizip öldürmüş" suçlu imam!
aklıma fıkra geldi durun anlatıyım;
Hoca'nın evine hırsız girer, çuvala evde bulduklarını koyarken Hoca uyanır, hırsız kaçar, Hoca kovalamaya başlar, konu komşu da uyanır yardım eder ve sonuçta hırsız yakalanır, karakola giderler. Hoca şikayetçi tabii. Komşular ve karakol amiri başlarlar Hoca'ya sormaya:
Birisi :
- Hocam demis niye evin kapisina iyi bir kilit takmadin sanki ?
Bir baskasi :
- Evine hirsiz giriyor da senin nasil haberin olmuyor ? diye konusmus.
Bir digeri de :
- Hocam demis, kusura bakma ama evinin soyulmasının en büyük sebebi yine sensin.kıymetli eşyalar hiç orta yerde bırakılır mı?
Hoca kizmis :
- Yahu demis, iyi, güzel de kabahatin hepsi benim mi ?
burda cehaletle bagnazligin bir araya gelince ne gibi vahsetlere yol acabilecegini anlatmis hurriyet yalanda degil. doguda bircok yer asiri derecede bagnaz ve cahil degil mi?
Okumadan da hakkında yorum yazılabilecek bir haberdir. Ama soğuk kanlılıkla haberi okudum. Giriş, gelişme ve sonuç arasındaki bağlantısızlık insanı çileden çıkarır.
imam öğretmene engel mi olmuş?
imam alın köyü tarayın mı demiş?
imam namaz kıldırmasaymış kimse ölmez miymiş?
Çocuklar okula gitselermiş onlar da nişana gelmeyecek miymişler?
Gibi sorular silsilesine boğulabileceğimiz bir haberimsi.
Kesikbaş cinayeti(şu sıra hayli gündemde olduğu için yazdım) ve benzeri birçok 3. sayfa haberinde zanlı ve kurban üniversiteli olunca, "testere"vari sonuçlardan başka bir fark görünmüyor. Canilik, cahillik ve bağnazlık üçgenini dörtgene çevirmek istediğimizde Hürriyet zihniyetini hangi kelime ile tanımlayabileceğimi bilemiyorum dedirten haberdir hasılı.
ibnece hazırlanmış bir başlıkla yayınlanmış haber.
haberde aslında çok güzel bir noktaya değiniyor! diyor ki; öğretmen yatıyordu düğün günü, imam ise düğünde idi. ben, gitmek zorunda demiyorum. fakat o yöreyle kaynaşabilmek, çocukları alıp okutabilmek, ayrımcılığı ve terör yanlılığını önlemek için o öğretmenin tam imam gibi olması gerekirdi.
artık türkiye'de öğretmenlik mesleğinin neredeyse kutsallığı bitmiş durumda! bunu size değer vermeyen. size senden bana ne! diyen bir çok öğretmen yüzünden.
bir çok öğretmen var ki, ben anlatırım anlamazsa anlamaz, diyen!
unutmayın ki, türkiye'de bölücülüğü ve ayrımcılığı önleyebilecek insanlar öğretmenlerdir!
imam diyanet işleri başkanlığı na öğretmen ise milli eğitim bakanlığı na bağlıdır.imamlara her zaman tedirgin ve önyargılı davranılır,öğretmenlere ise dindarda olsalar,komuniştte olsalar afedersiniz i.ne de olsalar hep kurtarıcı gözüyle bakılır ve saygı duyulur.
çarpık zihniyetin kendi kendini teskin etmek için üflediği zırvadır. imam farklıdır öğretmen farklı. haberde imam ve dinin bu katliamın sorumlusu gibi gösterilmek durumu sırıtıyor. bu arkadaşlara geçtiğimiz günlerde almanya'da okulda yaşanan katliamı kapak olarak hatırlatmak lazım. acaba orda da bir imam vardı da biz mi duymadık?
