imam gazzali mi haklıydı ibni rüşd mü

entry8 galeri1
    1.
  1. 550 yıl önce bu topraklarda sorulmuş tarihi bir soru;

    "2. mehmet'in, şeyhülislamı hocazade'ye sorduğu bu soru, aslına bakılırsa bu padişahı osmanlı tarihinin en önemli hükümdarı yapmaya yeter, yani istanbul'u fethetmesine gerek yoktu. ancak belli ki bu soruyu sormasını bilen, istanbul'u da mutlaka alırdı. (...) bu soruya doğru yanıtı verememiş, gelenekle bağını koparmış, sonra bu soruyu ve yanıtını bir daha neredeyse kurcalamamış bir toprağın çocuklarıyız biz. kendimizi batı üstünden tanıdığımız, ve çoğunlukla bu tavrı bugün de sürdürdüğümüz için özürlü kuşaklarız. kemalist modernleşme denemeleri ve marksist kökenli -ama elbette ki yine radikal- modernleşme önerileri ülkemizde süre giden kimlik bunalımına ne yazık ki son veremedi, veremez de. mehmet altan'ın star'daki son yazısında söylediği bir söz var: "herkes ümitsizlik yarışındayken, ümidi yaratan bu ülkenin baş tacı olacak". bu ümidi yaratmak, gelenekle yolları yeniden kesiştirmekten, geleneğin kaçınılmaz olarak yine modern -belki yeni modern- yorumlarını yapmaktan geçiyor. ancak gelenekle bağını kuran, eskiyi içeren bir yeni, umut olma olasılığını hak edebilir.

    kim bilir belki bugün karşı karşıya olduğumuz çok sayıda zor sorunun kaynağı da buralarda aranmalıdır. bu kadar derinlerde ama ne güzel ki, hala ulaşılabilir bir derinlik."

    i. mısırlıoğlu'nun yazısının tamamı için:

    http://www.izmirizmir.net...lari/yazi.php?yazi_no=186
    9 ...
  2. 2.
  3. bilim ve ütopya dergisi'nin ibni rüşd üzerine özel sayı niteliğindeki haziran 2007 sayısını alanların belki yeni sorular ve yanıtlar üreterek, kafa yormaktan zevk alacakları tartışma konusu.
    4 ...
  4. 3.
  5. ilginç ama konuyla ilgili, gerekli bir yazı...

    http://gelenek.wordpress....ali-ibn-i-rusdu-dover-mi/

    edit: link ölmüş, pardon.
    1 ...
  6. 4.
  7. tarihe dair yaratılmış bir "geyik" konusu. derler ki, "akılcılık" ön plana getirilse idi osmanlı bugün de çok güçlü olabilir ve hepimiz gül gibi geçinir idik.

    elbette ki artık tarihsel bir değeri mevcut değil. ancak en azından günümüze dair yorumlar yaparken, bu tecrübeyi zihnimizde canlandırmanın da bir sakıncası yok.
    3 ...
  8. 5.
  9. hemen hemen her donemde ilgili mahvillerde tartisilmis bir meseledir. fakat burada esas uzerinde ciddi bir problem var. soyle ki hem gazali hem de ibn-i rusd tamamen batili kaynaklardan ogretildi bu cografyanin insanlarina. yani bugun felsefecilerin ne dogmatist diyerek kucukltmeye calistiklari gazali, ne de akilci denilerek yere goge sigdiramadiklari ibn-i rusd hicbir zaman onlarin tarifledikleri gibi degildi.

    ibn-i rusd'un platonist gorusleri ve tehafut-ut tehafut'une vugu yapip yuceltmek ve felsefenin kendisine degil, felsefede aklin ve idrakin sinirlarina dair getirdigi yorumlara bakip o'nu darlatmak sadece batili bir anlayisin urunudur. oysa oryantalist kafalarca gazali'ye atfedilen seylerden gazali fersah fersah uzakti. dolayisiyla bu tartismada bu ikinci el az kullanilmis fikirler etrafinda tartisildi simdiye kadar. bu kadar teferruatli ve meselenin esasina dair hukumler iceren bir meseleden herkes kendi isine yarayacaklari aldi ve tepe tepe kullandi ve kullandiklarini da ya aynen gazali ya da ibn-i rusd diye isimlendirdi...
    4 ...
  10. 6.
  11. 7.
  12. ibne rüştü diye cevap verilebilecek soru.
    1 ...
  13. 8.
  14. Gazali aristo felsefesine karşı yazdığı felsefecilerin tutarsızlıkları adındaki kelam çalışmasıyla filozoflara resmen giydirmiştir.

    ibn rüşd ise bunun altında kalmayı kendine yediremeyerek reddiyeye reddiye yazarak tutarsızlıkların tutarsızlıkları adı altında bir şeyler yazmaya çalışsa da gazali'nin altında ezilmekten kendini kurtaramamıştır.

    iki kitabın da Başucumda bulunduğunu söylemeyi gerek görmüyorum. Çünkü söylesem de felsefe konusunda gayet cahilsiniz.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük