çankırı: hititler buraya "gangrı ya da kangrı" derlermiş. bizans'a gelene kadar ve bizans'ta "çengri" adına dönüşmüş. Osmanlı'da da çengri denmiş fakat resmi yazılar da "kangırı" olarak geçmiştir. *
"gangrı" ya da "kangrı" hititçe "tiftik keçisinin bulunduğu yer" anlamına gelirmiş.
sinope yunan tanrıçasıdır. sinop şehrinin eski adıdır. efsanesi şöyledir: sinope ırmak tanrısı osopos'un güzeller güzeli kızıymış. rivayete göre mutlu bir hayatı varmış. birgün tanrılar tanrısı zeus kendisini görmüş ve o anda aşık oluvermiş. zeus bu; gönlünü kaptırdığını elde etmek için yapmadığı üçkağıtçılık yokmuş . ama sinope, zeus'un bile başını döndürecek bir güzellikteymiş. eli ayağı, dili dudağı dolaşmış tanrılar tanrısının sinope'ye. bir sabah sinope'yi görmeye ırmak kenarına gitmiş ve çalıların arasında saklanmış, başlamış beklemeye. sinope geldiğinde haylaz bir rüzgarı yanına çağırmış ve en zarif haliyle sinope'nin kulağına
"senin için olympos'un tahtından vazgeçsem bana gönlünün tahtını açar mısın?" demesini istemiş.
korku içindeki genç kız kendisine dokunmamasını kız oğlan kız kalmak istediğini söylemiş heybetli zeus'a.
tanrılar tanrısı sözüne sadık kalmış ve sinope'ye her dilediğini yerine getirmeye söz vermiş. genç kızda kızlığına dokunmamasını dilemiş. tanrıda onu kız bırakmış ve karadeniz kıyılarına bırakmış.. *
"gaziantep'in bilinen en eski adı romalılar tarafından verilen antiochia ad taurum'dur. "antiochia ad taurum", latince "toroslar'ın karşısındaki antakya" anlamına gelir. daha sonra şehri ele geçiren araplar şehre ayıntap demiştir. ayıntap adının kökenine ilişkin rivayetlerden birkaçı;
ayıntap ismi, hitit dilinde "han toprağı" anlamına gelen "hantap"tan türemiştir. bu ad söylene söylene ayıntap olmuştur.
ayıntap, farsça pınarı bol anlamına gelir.
ayın, arapça göz, tap ise pınar anlamına gelir. yani ayıntap arapça pınarın gözü anlamına gelir.
ayıntap, adını eskiden bu yörede yaşamış bir kral olan ayni'den almıştır.
ayıntap adı parlayan şehir anlamına gelir.
ancak bu rivayetlerden hiçbirinin doğruluğu kesin değildir. ayıntap adı zaman içinde antep, entep ve antap gibi değişik haller alır. bu adlardan en yaygını antep'tir. 1921'de (antep savunması'ndan sonra) çıkarılan bir yasa ile antep'e gazi ünvanı verilir."
Hitit belgelerine göre Amasya'nın bilinen ilk adının Hakmiş [Khakm(p)is] olduğu sanılmaktadır. Bu isimin Perslerin Amasya'yı fethine kadar devam ettiği değerlendirilmektedir.
Amasya'nın Mitridates Krallığı Dönemi'ndeki adı Amasseia'dır. Özellikle M. Ö. II. yüzyıldan itibaren darp edilen Amasya şehir sikkelerinde AMASSEiA ibaresi açıkça görülmektedir. Zaten coğrafyacı Strabon da Amasya için Amaseia sözcüğünü kullanmaktadır.
Amaseia sözcüğü, ''Ana'' anlamına gelen ve özellikle Ana Tanrıçayı kasteden 'Ama' ve onun çeşitlemesi olan 'Mâ' ibaresi ile bağlantılıdır. Bundan hareketle denilebilir ki Amaseia, ''Ana Tanrıça Mâ''nın şehri anlamına gelmektedir.
Ana Tanrıça Mâ, Perslerin Anadolu'yu fethinden sonra tapımı yaygınlaşan doğu kökenli bir tanrıçadır. Aynı zamanda bu tanrıça Mitridates ve Kapadokya'nın yerel tanrıçasıdır. Amaseia sözcüğü de Persler zamanındaki asıl söyleniş şeklinin Hellen ağzına uydurulmuş biçimidir.
Roma döneminde Amaseia adı fazla bir değişikliğe uğramadan AMACIAC (Amasia) olarak kullanılmıştır. Örneğin, imparator Septımıus Severus, Caracalla ve Severus Alexander döneminde darp edilmiş Amasya şehir sikkelerinde AMACIAC adını görmekteyiz.
Bizans Devri'nde de Amasia adının değişmeden devam ettiği bilinmektedir.
Amasya'nın adı Danişmendliler zamanında ise bazen Amasiyye, bazen de Şehr-i Haraşna olarak anılmıştır.
Selçuklu, ilhanlı, Beylikler ve Osmanlı imparatorluğu döneminde de Amasya adı herhangi bir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmiştir.
Kars adı milattan önce 130-127 tarihleri arasında Kafkas Dağları'nın kuzeyinden Dağıstan'dan gelerek bu havalide yerleşen Bulgar Türkleri'nin ; velantur boyunun 'Karsak oymağından' gelmektedir.
ayrıca Türkiye' de bundan daha eski Türkçe isim taşıyan bir şehrimiz daha yoktur.
giresun:* pontus zamanından kerasustan gelmekteymiş. kerasus da kirazdan geliyormuş. sonra da giresun olmuş. * fatih sultan mehmet askerlerine emir verir:
şehre giresunuz diye. * tokat:* tok atların topladıgı yermiş. * surlu kent anlamına gelen tok hat. * togayıt türklerinin oraya yerleşmiş olduğu düşünülüyor.