Ben baya hevesle başladım okula. Son günlere doğru dolabı açıp önlüğümü falan öpüyodum. Ahahasafa te allaam.
Neyse,
Annemle gittik okula kadar. Sonra saldı annem beni, sınıfımı söylediler.
Ağlayan zırlayanları ibretle izleyip bütün kuulluğumla en arkaya geçip oturdum, öğretmenimi bekledim kendi halimde. Herkesin anası danası yanındaydı, alla alla dedim biz mi yanlış yaptık? Ben çıkayım annem mi gelse diye düşünürken öğretmenim geldi.
Bizle tanıştı. Çikolata dağıttı hepimize. Sonra onların folyolarını top yaptırıp basket attırdı çöp sepetine. Biraz konuşup postaladı bizi.
Çocukluktan kalan güzel anılardan biridir benim için.
ilk gün sınıfta 2 tane arkadaşım olmuştu.
Şimdi şöyle anlatayım:
X, benim adım hasan seninki ne?
Sonra diğeri de söyledi adını, bende söyledim 3 kişi el sıkışıp 'biz arkadaş olduk' demiştik.
Gülünç bi durum şimdi düşününce antlaşma yapar gibi el sıkışıp arkadaş olmuştuk.
anne baba'ya sınıfın camından bakarken sanki bir daha hiç eve gidemeyecek gibi hissetmenin anıydı yaşadığım. o küçük yaşta okulda yatılı kalacak gibi bir his oluşmuştu. ve herkeste şaşkın şaşkın birbirine bakışlar. ama ikinci gün herkes birbiriyle kaynaşmıştı.
o kadar hiperaktif ve sosyal bir çocuktum ki annemin sınıfta ilk dakikalardan sıkılıp eve kovalamıştım. veletler ağlıyordu annee aneeeee diye ben kovaladım kadıncağızı.
ilk günü hatırlamam ama 3 4 gün sonra aşı için gelen vicdansızları hatırlarım, tek tek sıraya dizip 45 kişinin koluna iğne sokup yolluyorlardı okuldan o gün nefret etmiştim.
Bas bas bağırıp çığlık atıyordum. Babaannem vardı götünden ayrılmıyordum. En son sakinleştirdiler ailem eve gitti derste tuvalete gidicem diyip kaçmıştım Eve aq. Ve bu 1 ay böyle devam ettim ben kaçtım onlar geri götürdü.
3 sira arkada, sinifa girmeden once baharatli cips yiyen cocugun tum siddetiyle uzerime kusmasi ve benim disimda hickimsenin hicbiryerine bir sey gelmemesi. butun gun kusmuk kokmam, aglamam, ve tanimadigim bir annenin beni teselli ederek uzerimi temizlemesi.