"barış ve demokrasi" sözünü ağzına sakız etmiş, layık olmadığı bir mevkiye getirilmiş ve elinde güç varken darbe yapamamanın bedelini ödemiş siyasetçi olmayı hakeden kişi. çok başarılı bir siyasetçi olabilir ama askerlik pek ona göre değilmiş. bundan sonraki hayatında başarılar.
yaptığı açıklamada önemli bir noktaya değinerek şunları söylemiştir:
'PKKnın yasal uzantısı olan partinin özerklik ilan edeceği açıklamalarını kaygı ile izliyorum. Terörist başı ile yapılan görüşmeleri esefle kınıyorum. Binlerce Mehmetçiğimizin şehit olması pahasına verilen terörle mücadelenin, Türkiyenin bölünmesine yol açacak pazarlık masalarında meze yapılmasını kabul edemem. Terörle müzakere değil mücadele edilmelidir.'
hapisten çıkınca çok atarlanan ama bu aralar sakin olan eski genelkurmay şeysi. facebook'ta 17 yaşındaki teenagerlar paşam paşam diye ağlıyor bu adama. onu pek çözemiyorum ama neyse. önce ayılalım bi.
Asker vesayeti sevenler toplanmışlar,
Akıllarında bir cumhurbaşkanı adayı var.
Tanırsınız ağlama duvarından,yıldız dolu omuzlar.
Bu millet bir yahudi Cumhurbaşkanına daha layık değil,
Ne millet o millet,ne de yıl 1930'lar.
sözlükçülerin ne kadar ikiyüzlü olduğu bu başlıktaki entryler okundukça daha iyi anlaşılacaktır. zamanında sustuğu için ergenekondan içeri girmesi gerektiğini savunanlar şimdi susmasını en büyük erdem olarak görüyor. bu ülkeye en çok asker başkanlar yakışıyor, siyaset biliminden bihaber olanlar değil.
nüfus cüzdanında dini yanlış yazsa dahi hesap sorulup görevinden uzaklaştırılması gerekmeyen kişidir. zira kimse dinini açıklamak zorunda bırakılamayacağı gibi, benim gibi ateist birçok insanın din hanesinde de islam yazmaktadır. yani bunun bir kabahat addedilmesi oldukça gülünçtür; dahası net bir faşizm damarı içerir. kimse dinini açıklamak zorunda değilse, kimse dinini doğru açıklamak zorunda da bırakılamaz.
daha da güzeli, türkiye'de nüfus cüzdanında din hanesine "musevi" yazdırmış bir insanın askeriyede, çağdaş marketler zincirinde ve de hükümette yer almasının zor olduğu gerçeğidir. mesela tsk ile israil daima ense/şaplak vesaire vaziyetinde olsa dahi açıkça musevi birinin orgeneral yapılabileceğini sanmıyorum.
öte yandan yine enteresan bir şekilde kendisi bir orgeneral olarak cesur çıkışlar yaptığı için alkışlanmaktadır. bayağı zor olsa gerek türkiye'de hem orgeneral olmak hem de cesur açıklamalar yapabilmek. biz görmedik, duymadık böylesini daha önce. arkasında altı üstü tsk var yani. o kadar cesur ki, bir paşa olarak postmodernizmi vatan hainliği, ulus devlete karşı çıkanları vatan haini ilan edebiliyor. şu haliyle akademik ekibin takriben 3/7'sini zan altında bırakabilmiştir. resmi ideolojiye ters bir şekilde eyleşen sosyal bilimlerin memlekete ters olduğunu belirtmiştir. üzgünüm ama şu şekilde davranan bir insan başa geçince (hem de politika yapması [hoş, buna tavsiye, vizyon filan deniyormuş sanırım politically correct olsun diye] artık normal karşılanınca) geceleri benim uykum kaçıyor, huzurlu uyuyamıyorum kalan yurttaşlar gibi.
dine karşı çıkmayıp dini örgütlenmeye karşı çıkan (ama devlet eliyle eşek gibi büyük bir dini kurum* kuran), kürt sorununun siyasi kısmını es geçmiyoruz şeklinde sempati puanı toplayıp kendilerinin bu siyasi kısma katkılarını görmezden gelen, bizzat kendi prensiplerinin işleyebilmesi için islam'ı dönüştürmesi, bu dönüşümü bir şeylere dayandırması gerekirken "işte yeni din bu şekilde, takılın" dedikten sonra problem çıkmamasını bekleyen resmi ideolojinin bir sözcüsüdür gözümde. giden hocam gelen paşam.
kendisinin darbeci olduğunu falan sanmam fakat 2012'nin 10 kasım'ında yaptığı yazılı açıklamadaki şu kan donduran sözleri hiçbir zaman akıllardan silinmeyecek olan samimi kemalist. kendini gizlemeyip aziz nesin gibi mertçe davranan bir muhalif olduğu için teşekkür ediyorum : '' "Aziz Atam, Ebedi Başkomutanım; Seni sevmek "milli ibadettir". Bu ibadet sadece milli bayramlar ve 10 Kasım günleriyle de sınırlandırılamaz.Çünkü, seni doğru ve tam olarak anlayabilme, ihtiyacını duymaktayız! Duyuyoruz! Seni anlamak yeterli midir? Türkiye Cumhuriyeti'nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar şöyle söylemişti: "Atatürk, seni sevmek milli ibadettir, demiştim. Şimdi, seni anlatmak milli ibadettir, diyorum. Ve gücümün erdiğince onu gençlere anlatmaya çalışıyorum." Bu konuda karınca kararınca bir şeyler yapmaya çalışarak teselli buluyorum. '' devamı için : http://www.milliyet.com.t....2012/1624488/default.htm
Bayrağı indirenin kafasına sıkarsın.Eğer bunu yapamazsan kendi kafana sıkarsın. sözüyle ayakta alkışladığım ve benim gönlümdeki cumhurbaşkanıdır kendisi.Maalesef ki aday değil