kazadır..
dudaklar çarpışır, sonra bir an durulur biraz amatör, biraz utangaç, biraz çekingen..
en masum en şirin enlerin en güzelini hakeden öpücüktür.. yazık ki o tat bir defa alınacaktır. o haz bir defa yaşanacaktır.
üzerinden bir çok kişiyle dudaklar tanışmış olsa da 'ilk' niteliğini taşıdığı için unutulmayan, hafızada itinayla muhafaza edilen öpücüktür. Güzeldir, hatırlandıkça tebessüme vesile olur.
"de hayde" diyerekten gaza gelip, anlık gaza gelimlerle aniden gerçekleşen şeydir. yapılana kadar zilyon tane çelişki yaşattırır insana. "acaba öpsem mi, kızar mı lan acaba, ya geri çekilirse, ya ağzım kokuyosa, ya dişlerimiz birbirine çarpar da rezil olursak" gibisinden ikilemler diz boyudur o an gerçekleşene kadar. sonrasında marşa basılır ve allah ne verdiyse...
öpüşme eylemi de o anlarda öğrenilir işte.
genceciktik, neredeyse çocuktuk. ilk kez bir deniz kıyısında öpüşmüştük. acemi öpüşmemizde tuz tadı, yosun ve deniz kokusu vardı. dişlerimizin arasında kum tanecikleri, çocuk bedenlerimizde, bir daha ömür boyu hiçbir sevişmede yakalayamadığım olağanüstü bir titreşim . ben kimseyi seni öptüğüm gibi öpmedim. hiç kimseyi; sevdiğim, yattığım, yıllarımı paylaştığım hiçbir erkeği seni sevdiğim gibi sevmedim. rüyalarımda hep seninle seviştim. oysa çocuktuk, sevişmeyi bile bilmiyorduk. bir tuz tadıydın, bir deniz kokusuydun. **
90'lı yılların ergen çocuklarını fransız öpücüğü, tilt, birden fazla kişiyle ilişki yaşama ihtimali, babaya ismiyle hitap etme gibi enteresan konu başlıklarıyla tanıştıran gençlik dizisidir.
genelde iki tarafa öpüşmeyi doğru düzgün bilmez ve dişler birbirine çarpışır, dişte bir kamaşma olur. iki tarafta ağızını tutarak birbirinin gozlerine bakar ve güler. işte asıl unutulmaz olan o.
eğer geceyse, eğer uzun zamandır o anı bekliyorsanız ve eğer ilk adımı siz atmışsanız; fani ömrünüzün o anı asla unutulmaz, ve o anda duyuduğunuz heyecan birdaha karşılaşamayacağınız bir deneyimdir.
ilk öpücük denen hadise, küçümsenecek bir mevzu değil. zira o yaşanılan 'ilk' deneyim travmatik sonuçlar doğurabilir.. 'alt tarafı öpücük, nolcak lan?' dediğinizi duyar gibiyim.. lakin durum o kadar basit değil..
15 yaşında yaşadığını varsayarsak, doğru zaman değildir.. yeni ergenliğe adım atmış ve libidosu tavan birisi için gayet doğrudur halbuki.. o yaşın getirdiği ham düşünceler ve heyecan illa yaşatır insana bu tarz deneyimleri. lakin seneler geçtikten sonra doğru kişiyle ve doğru zamanda yapmak varken, ne diye bu kadar aceleci olunur ki? hatırlamak istemediğin ve travmatik boyutlar yaşatan ilk öpücük deneyimi kim ister en başta? bazıları için unutulmaz, bazıları için fiyasko olan bu deneyim ilerki ilişkiye bakış açısında büyük rol oynar ama kimse farkında değildir. iğrenç bir ilk yaşamış insan ve bunun verdiği keşke ve pişmanlık silsilesi zaten 1-0 yenik başlatır.. sözüm odur ki; ilk öpücüğünü yaşamamış güzel insanlar.. aceleci olmayın.. olgunluğa eriştiğinizde, olması gereken insan ile bu özel anı paylaşın.. gerçek aşkı bulduğunuzda.. unutmayın! çünkü; siz değerlisiniz, ve yitik hatıralar insanı sadece üzer..
kiri kiri aşkım diyen kız bu dizide değildi. o dizinin adı gençlik rüzgarlarıydı.
ilk öpücük orijinal ismiyle premiers baisers dizisinde sarışın gözlüklü kızın ismi anette, salak sevgilisi francois vardı. esas kızla esas oğlan justine ve jerome sürekli öpüşürdü.
benim adamım melankolik luc..