Ucak, içindeki yaklaşık ikiyuz yolcuyla göğe dogru, dikine dikine yükselmeye başlayınca, başımı sağa sola arkaya çevirip insanlara baktım ve " lan neler olduğunun farkında mısınız" diye içimden bağırdım. Herkes kafayı siyirmisti, tek aklı başında olan bendim sanki. Aynen böyle hissettim.
24 yaşındayım ve ilk uçak yolculuğumu dün yaptım.
Uçak yolculuğunu çok ciddiye alınan bir hayli farklı bir şey olarak kafamda tasarlamıştım. oysaki hosteslerin neyin nerede olduğunu anlatmaları falan hep formaliteymiş. 1 saatin nasıl geçtiğini anlamadım zaten. sanki şuradan şuraya gidiyormuşumda taksi tutmuşum gibi.
bide günlük hayatta hiç fotoğraf çekmeyen ben yol boyu uçağın kanatlarını bulutları falan çektim kezo gibi.
ilk uçak yolculuğunda istanbul-adana ucagindaydim. Havalandıktan bir sure sonra uçak türbülans denen şeye girmiş ben o zaman duyarim ama bilmem bu şeyi. Zangir zangir titriyor uçak ben feci korkmaya başladım. Yanimdakinin kolundan tuttum;
- galiba düşüyoruz...
-sakin olun sadece türbülans bu korkacak bisey yok..
- yalan söyleme lan düşüyoruz işte...
Tabi uçak düşmedi herif hakli çıktı ben rezil oldugumla kaldım.
Hafif korkuyla beraber heyecanla dışarıyı izleyip anaa tarlalar yama gibi duruyor demek.
inerkende ne çabuk geldik, doğru yere mi geldik.. Vb şüpheler yaşamak.
13 yıl öncesiydi. Nasıl bir duygu merak ediyordum. Hiç te korkmuyordum uçaktan. O tekerlerin yerden kesildiği 5-10 saniye eliniz ayağınız boşalıyor, koltuk dibinizden çıkıp gidiyor sanki. Nefesiniz kesilir gibi oluyor.
Sonraları uçak fobim başladı. 6 yıldır binemiyorum. Yakın zamanda bu korkumu aşmayı ümit ediyorum. Uçak yolculuğu büyük rahatlık.
kalkış için hızlanışını özellikle incelemiş ve arabamla karşılaştırmıştım. baya iyiydi, uçak.
ha birde pist asfaltındaki ek yerlerinin tekerlerden içeri yolladığı tak tak sesleri hoştu.
işte bunlar hep makinacı kafası. his mis yok. sadece sayılar ve veriler.