ilk adamı kız atsa toplumumuz tarafından garip karşılanır ve kızla ilgili kötü düşüncelere iter yani adetlerimizden dolayı bu düşünce ortaya çıkmıştır. erkek utangaçsa işi bayağı zordur efenim.
kızların genelinde olan düşüncedir evet ama şahsen ben bir çok defa kızlardan teklif aldığım için istisnalarını da fazlasıyla gördüm.
edit: artistlik falan yapmıyorum siz de ortaköyde sahne alsaydınız size de gelirdi, yakışıklılıkla falan alakası yok zaten bunun durumsal bir şey. *
anneme, babamla ilişkisinin nasıl başladığını yani babamın ne şekilde açıldığını sorduğum zaman "bir şekilde başlamadı, zaten anlıyorsun karşıdakinin hissettiklerini, ilk adımı atan olmuyor böylece" dediği günden beri katılmadığım önerme.
kadın her ne kadar duygusal olarak anlatılsa da bu durum yüzünden duygularının köreldiğini insan düşünmeden edemiyor. sanki duyguları bomba gibi. bir fitil aracılığı ile erkeğe uzatılmış. erkeğin de bu fitili ateşlemesi bekleniyor. aksi halde hiç bir zaman bomba patlamayacak.
zamanında kızlarla dalgasına çıkıp ayrılan erkeklerin ürünüdür. kız bi iki sinyal alıp da konuşayım demez. Çünkü ortalık karakter olarak oç kaynadığı için rezil olma ve dile düşme mevzuları kadınları geri çekilmeye zorlar.
toplum baskısı bunu getirir. yoksa erkek reddedilse kaç gün konuşulur sanki?
bu dunyada 'bayanlara oncelik tanımak nezakettir' diyen bayanların,sanki biz bu dunyaya onların yapması gereken ve ayriyetten kendimizinde yapması gerekenleri tek basımıza yuklenmemiz gibi sacma istekleridir.onlara gore erkek kadın esit.ama işe gelince 'erkek hep oncu olmalıdır,herseyi basarabilmelidir' derler. *
birkaç kız bu düşüncenin tersi şeklinde davransa da, çoğu kızın benimsediği düşüncedir.
hiçbir kız erkeğe teklif etmez "kadınlık gururu" yüzünden diye düşünürdüm, ta ki lisedeyken bana arkadaşlık teklif eden kızı tanıyana kadar.
ulan, hani kızlar erkeklere teklif etmezdi, ilk adımı erkekten beklerdi, diye sorular sormaya başlamıştım.
sonra bunun bir istisna olduğunu anladım. şöyle ki, benden hoşlanan başka bi' kız - vallahi abartmıyorum- 6-7 ay bizim dükkanın önünden geçmişti. dikkat çekmek için yüksek sesle konuşurdu, telefonunu çıkarıp yalandan oynardı. arkadaşlarıyla kapının önünden geçerdi, ama kesinlikle gelip de teklif filan etmedi. hep benden bekledi. bense lise döneminde gerek çekingenlik gerek acemilikle ot gibi uzaktan baktım. daha sonra da taşındı gitti zaten.
gelenek haline gelmiş bir uygulamadır. bu ilk adımı atmak için fırsat beklemişsindir. bu fırsatı bir türlü bulamayınca (kafada idrak edemiyorsun bazı şeyleri) biran önce söylemek istiyorsun. tamam söyledin diyelim ,her şey bitti,halloldu sanıyorsun (kafada ki şalter hala inik) ama bir gün geliyor her şeyin farkına varıyorsun (şalteri kim kaldırdı ?). ne kadar fazla acelele ettiğini, karşındakine fırsat vermediğini ve aynı hislere sahip olup olmadığınızı anlıyorsun... yani kendi kendini üzmüşsün haberin yok.
işte bazı şeylerin farkına varabilmek hiç varamamaktan iyidir.bu insanı rahatlatır hem de çok...
kabul görmüşlük bu yöndedir denilebilecek bir durum.
eger taraflardan biri bunu problem etmeyecekse kimin ilk adımı attıgı önemsizdir.
ama erkeklerin ilk adımı atması daha şık duruyor.**