eğer böyle bir söz duymuşsanız kendinizi ayrılığa alıştırın. çünkü ilişkiniz kısa bir süre sonra terkedilmek suretiyle bitecektir. tecrübeyle sabittir. artık gözden çıkarılmışsınız demektir. çünkü aklı başında hiç kimse böyle saçma bir cümle kurmaz. zamane gençlerinin uydurduğu bir vicdani mastürbasyon tekniğidir. benimleyken çözemediğini bensiz nasıl çözeceksin lan diyin ve uzaklaşın.
Her zaman 'bitirelim' anlamına gelmeyen söylemdir. Çok zaman blöf amaçlı kullanılır. Genelde kızlar tarafından gelir bu istek, bununla gözdağı vermeye çalışılır.
Beni ihmal ediyorsun, biraz ilgi göster yoksa beni kaybedersin vs...
Nasıl yapıştıysan kıza artık, ne diyeceğini şaşırmış. Git diyecek de salça olacaksın diye korkmuş, azıcık ara diyerek kapıya bakıyor. Yazık ama. Bir rahat bırak.
Karşımdasın işte...
Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.
Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.
Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.
Tıkandığım o an,
Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,
Aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.
Ellerim boşlukta, ben darda kaldım.
Ellerim buz gibi, ben harda kaldım.
Bir senfoni vardı kulağımda çalınan,
bitti artık hepsi...
Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.
Bakış açım belli oldu yine.
Geride kalan, ardından bakar gidenlerin.
Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.
Dağlara çarptım her esişimde.
Yollara küfrettim her gidişinde.
Demiştim sana hatırlarsan:
Önemli olan 'zamana bırakmak' değil
zamanla bırakmamak'tır.
Şimdi bana, geçen o zamanın
Unutulmaz sancısı kalır
Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim.
sen biraz öte gitsene. kapadın mına koyum önümü. etrafta ne güzeller var, gece hayatı var, eğlence var, gün olan gün var. hayat var ulan hayat. tamam seninle sevişmek tabiki güzeldi ama biraz diğer güzelliklerinde farkına varmam seninle kıyaslama yapmam lazım. hayır hayır ama lütfen ağlama. daha iyi bir hayatım olmazsa özledim diye mesaj atarım ben sana. hah tam orda dur. biyere kıpırdama. öptm.
